20/10/2009 | Yazar: Alex Bora

"Aileme göre ben şimdi iyileştim, onların istediği bir erkek evladı olduğumu sanıyorlar ama ben hâlâ eski Fatih’im ve değişmeye de niyetim yok.

"Aileme göre ben şimdi iyileştim, onların istediği bir erkek evladı olduğumu sanıyorlar ama ben hâlâ eski Fatih’im ve değişmeye de niyetim yok. Hayatımı eşcinsel duygularımla seviyorum ben ve eşcinsel olduğum için de çok mutluyum."

Kaos GL Muhabiri Alex Bora, Hatay'dan Fatih'in hikayesini anlatıyor.

Yeni tanıyordum kendi cinsel hayatımı. 20’li yaşlarında insan hayata dair ne biliyorsa ben de onları biliyordum yaşadığım yerde. Genel olarak iş ve ev arasında olan bir sosyal yaşantım vardı. Farklılık demek benim için o gün kuzenlerle oturup sabaha kadar muhabbet etmekti. Onların anlattığı kız olaylarını dinlemek ve benim hislerime ve içimdeki sorulara cevap bulmakla geçiyordu zaman.

Bir akşam yine kuzenlerle sohbet ederken içlerinden biri Antakya parkında 2 erkeğin uygunsuz hareketlerde yakalandığını ve gelen polislerin onları alıp karakola götürmelerini anlatıyordu. İçimde bir anda anlam veremediğim bir korku oluşmuştu. Kimdi bu yakalananlar, nasıl bir durumda yakalanmışlardı diye soruyordum kendi kendime. En son dayanamayıp kuzenime sordum nasıl yakalandıklarını. O da öpüşürken diyince içimdeki korku daha artmıştı. Galiba bir erkeğin bir erkekten hoşlanmasını o an için yanlış diye düşündüm.
 
Anlatılanları dinledikçe tuhaf olmuştum. Eve gittiğimde sabaha kadar uyumamıştım. Kendimden utandım bir anda. Erkek olanın erkeklerle ne işi olur ki sohbet ve arkadaşlıktan başka. Düşünüyordum ama işin içinden çıkamıyordum. Sonradan kazandığım veya başkasından gördüğüm bir şey değildi ama bu duygular içten geliyordu bana. Hoşuma giden bir erkek gördüğümde ona bakmadan kendimi alamıyorum. Dalıyordum bazen kendimce hayaller kuruyordum. Kuzenimin anlattığı park olayını da unutamıyordum.
 
Bir hafta geçmişti ki o parka gitmeyi kafama koydum. Bir akşam gidecem ve ortamın nasıl olduğunu kendi gözlerimle görecektim. Ertesi gün akşam saatlerinde parka gitmiştim. Kalabalık değildi. Eşcinseller parkın ne tarafında dururlar diye bakınıyordum etrafa. Birkaç kişinin bir yerde ayrı ayrı oturduklarını fark ettim. O tarafa gidip boş bir bank bulup oturdum. Tuhaflık ve korku vardı içimde. Yalnızdım acaba başıma bir şey gelir mi diye de düşünüyordum. Aradan 1 saat geçmemişti ki daha yanıma 30’lu yaşlarda biri yaklaştı. Ateşin var mı diye sordu. Sigara kullanmadığım için ateşimin olmadığını söyledim. Ama o yanımdan gitmektense yanına oturabilir miyim diye sordu. Heyecanlanmıştım sanki. Tabii diyerek biraz kenara doğru çekildim.
Adı İdris’miş. Bana dönüp seni parkta ilk defa görüyorum deyince heyecanım daha katlanmıştı. Aklımdan, parka takılan eşcinseller birbirlerini tanıyor galiba diye geçirdim. Sohbet ilerledikçe kendimi rahat hissediyor ve her şeyi konuşuyorduk. Saat baya geç olmuştu, eve gitmem gerektiğini söyledim. İdris ise bu akşam istersem onunla evine gidebileceğimi söyleyince duraksadım bir anda. İlk kez konuştuğum birinin evine gidemeyeceğimi söyledim. O ise korkmamamı, evinde kimsenin olmadığını ve bana çok ısındığını söyleyip duruyordu. Kabul etmiştim. Nasıl kabul ettim onu da anlamadım o an.
 
Evine doğru gidince sohbet özel konulara gelip başka şeyler konuşmaya başlamıştık. Evine yetiştiğimizde, evinde 2 arkadaşının daha olduğunu söyleyince gitmek istediğimi söyledim. O ise çekinecek bir durumun olmadığını evdekilerin de bizim gibi eşcinsel olduğunu söyleyince biraz rahatlamıştım. Hiç olmayacak sandığım eşcinsel arkadaşım olacaktı sonuçta.
 
Utanarak eve girdiğimde İdris’in yaşlarında 2 kişi rahat bir şekilde evde oturuyorlardı. Biz ise İdris’in odasına geçmiştik. O gece orda kaldıktan sonra sabah eve gittim. Babam nerde kaldığımı sorduğunda yalan söyleyerek başka isim verdim. O an fazla tepki vermemişti babam. Zamanla İdris ve arkadaşlarıyla çok sık görüşüp eve ara sıra gidiyor olmam evdekileri rahatsız etmişti. Evdeki durumları kendime yakın hissettiğim İdris’e anlattım. O da istersem sürekli yanlarında kalabileceğimi ve bana sahip çıkacağını söyledi. Akşam eve gittiğimde bu sefer babamla da şiddetli tartıştık ve o olay benim evden tamamıyla uzaklaşmama sebep oldu.
 
İdris’le konuşup evi terk ettiğimi ve artık onlarla yaşamak istediğimi söyledim. Onlar da o zaman benden bir karşılık beklemeden kabul ettiler. İlk başlarda her şey yolunda gidiyordu. Bir gün İdris eve 50’li yaşlarda Mehmet isimli biriyle geldi. Mehmet’in beni çok beğendiğini ve onunla olursam maddi manevi destek olacağını söyledi. O zamanlar çalışmadığım için param yoktu ve evdekilere yük olduğumu düşünerek kabul etmiştim bu teklifi. Mehmet bana o zaman  para verince kendimden biraz utanmıştım. Para karşılığı bedenini satmak kötü etkilemişti beni. İdris odaya yanıma gelerek aklımı kullanarak daha çok para kazanabileceğimi söyledi bana. Çalışmadığım ve insanlara daha fazla yük olmak istemediğim için kabul etmiştim bu teklifi. Her gelenin ardından utanıyordum kendimden. Para karşılığında insanlara bedenini satmak...
 
Bir erkekle birlikte olmak istiyorum sonuçta eşcinselim ama bu duygusal yönden bir şeyler hissedeceğim birisi olmalı diye de söylüyordum kendime. Belli bir zaman sonra İdris’e artık para karşılığında kimseyle olmak istemediğimi söyledim. İdris, bu duruma baya sinirlenip bozulmuştu. Asla vazgeçemeyeceğimi, onun getirdiği kişilerle mutlaka birlikte olmam gerektiğini yoksa ailemden birine benim durumumu anlatacağını söyleyip açıkça tehdit ediyordu. Şoke olmuştum bir anda güvendiğim farklı biri olarak tanımladığım arkadaşımın sözleri beni şok etmişti. Çıkacak bir yol aramaya başlamıştım artık. Ailem olayı öğrenirse sonucu baya kötü olurdu benim için.
 
İdris’le ne zaman konuşmaya çalışsam hemen tehdit ediyordu. En sonunda çıkar yol olarak abimle konuşmayı düşündüm. Abimin iş yerine gittim onunla uzun bir süre konuştuk. Evdeki durumun nasıl olduğunu öğrenmeye çalışıyordum. Babamın bana çok kızgın olduğunu asla eve kabul etmeyeceğini söylüyordu. Ondan rica edip babamla konuşmasını, artık eve dönmek istediğimi söyledim. 2 gün sonra abimin yanına gittim. Zor uğraşarak babamı kabul ettirmiş bana karşı. Ben de İdris’e söylemeden ertesi gün evden çıkıp kaçtım. Evime gittiğimde ise babamın kızgın olduğunu gözlerinden anlıyordum. Neden evden gittiğimi soruyordu sürekli ama cevap veremiyordum. Bir yandan da İdris’in tehdidi aklımın ucundaydı yapar mı diye düşünüyordum.
Babam sürekli üstüme geliyor, bana durmadan neden gittin diye soruyordu. Bunalmıştım, bir anda bağırarak eşcinselim, bunu kabul edecen mi peki diye söyleyince bir anda evde herkes susmuştu. Babam biraz duraksadıktan sonra bana küfrederek şiddet uygulamaya başlayınca abim araya girdi. Babamın elinden alıp odaya kilitledi beni. Ağlıyordum. Babamın sözleri evde yankılanıyordu. Ürküyordum, bir yandan da pişman olmuştum söylediğime.
 
O gece kimse yanıma gelmedi. Ertesi gün abim kapıyı açıp hadi kalk doktora gidiyoruz demişti. Ne doktoru demeye kalmadan babam içeri girip çabuk hazırlanıp abimle hastaneye gitmemi söyledi. Mecburen onların sözüne uyup doktora gitmiştim. Psikiyatra başımdan geçen her şeyi anlattım. Psikiyatr bana, abimi odaya çağırması gerektiğini söyleyince acaba her şeyi abim de mi bilecek diye sordum. Hayır dedi ama onun da senin yanında olması sana biraz cesaret verir diye söylemesi içimi rahatlatmıştı. Abim odaya gelince ona benim duygularımın normal olduğunu, eşcinsel biri olarak hayata devam edeceğim için de sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Abimle eve dönerken bana evdekilere hasta olduğumu söylemem gerektiğini söyledi. Aksi takdirde durumun daha kötü olabileceğini de hatırlattı.
 
Eve gittiğimizde ben yine odaya geçtim, abim babamla benim durumum üzerine konuşuyordu. O akşam babam, beni yanına çağırarak, en kısa zamanda seni yurtdışına amcanın yanına gönderecez. Sakın bu yaşadıklarından kimsenin haberi olmasın diye de uyarmıştı. Mecbur olduğum için kabul ettim. 2 hafta sonra da yurtdışına çıktım.
 
İçimdeki duygularda hâlâ bir değişiklik yok. Çünkü ben eşcinselim. Başımdan ailemin zorlamasıyla bir evlilik geçti. Ama kadınlar beni ilgilendirmedikleri için bu evlilik sadece 5 ay sürdü. Aileme göre ben şimdi iyileştim, onların istediği bir erkek evladı olduğumu sanıyorlar ama ben hâlâ eski Fatih’im ve değişmeye de niyetim yok. Hayatımı eşcinsel duygularımla seviyorum ben ve eşcinsel olduğum için de çok mutluyum.
 
Hatay’dan Fatih’in bana anlattığı, başından geçen olayını aktarmaya çalıştım.


Etiketler:
nefret