03/09/2012 | Yazar: Erkan Altay

’Kalbine kurşun yediği’ kesin olan bir eşcinsel bir ay önce öldürüldü, yeni öğrenebildik. Şimdi toprak oldu. Çirkin ahlak anlayışınızı anayasaya da bekliyoruz.

'Ailen seni biliyor mu?', 'Ailene açık mısın?' diye konuşur eşcinseller kendi aralarında. Ya da 'açık' oldukları arkadaşları onlara sorar... Böyle bir dili vardır, eşcinsel farklılığının. Ailesinden de farklıdır eşcinsel, biseksüel, transseksüel. Bu önemlidir çünkü aile de yoksa elde, yarış çok geride başlar. Sohbet ederler orada burada, topluluk içinde. Ama yeri gelip de 'eşcinsel' deyince sesler biraz kısılır. Bazen daha da... Bazen kendileri bile duyamaz ne konuştuklarını.
 
Diyarbakır'da 17 yaşında bir eşcinsel yok edildi. Ne düşündü 17 yaşında? Ölürken ne düşündü bu insan, Allah'ınız aşkına?! Adaleti mi düşündü? 'Başbakanım beni vuruyorlar, neredesin?' demek aklına gelmiş midir? 'Polis yok mu beni vuruyorlar...' demiş midir umutsuzca? O kadar kurşun yerken genç bedenine, en çok kime kızdı, en son kime kızdı?
 
Diğerlerine isyan etti mi?
 
Kurşunlar bedenini deşerken, eşcinseller neredesiniz demiş midir?
 
Kürt'ler, Türkler neredesiniz demiş midir?
 
Neredesiniz AKP, MHP, CHP, BDP demiş midir?
 
Bir saniye!
 
Son nefesiyle, ''Neredesiniz tüm 'insan evlatları?''' demiş midir?
 
Kendisini mi suçlamıştır yoksa 17 yaşında, renkli doğduğu için?
 
'Neden yalnız kapanıyor gözlerim?' demiş midir? 
 
'Yalnızlığım mı beni öldürdü?' demiş midir? 
 
17 yaşında 14 kere kurşunlanmak neden bu kadar dile kolay siz 'insanım' diye böbürlenen vicdansız düzen muhafazakârları?
 
17 yaşında bedeninden olmak neden bu kadar tepkisizlik sebebi? 
 
Nedeni eşcinsel doğması mıydı?
 
Sebebi çirkin ahlakınızda kendine kalıp dökememesi miydi? 
 
'Kalbine kurşun yediği' kesin olan bir eşcinsel bir ay önce öldürüldü, yeni öğrenebildik. 
 
Şimdi toprak oldu.
 
Çirkin ahlak anlayışınızı anayasaya da bekliyoruz. 
 
Yine de...
 
'Başbakanım beni babamlar (iddia) vuruyorlar, öldürüyorlar! Benim eşcinsel doğmamdan dolayı benden nefret ediyorlar, beni suçluyorlar, neredesin?' demek aklına gelmiş midir öldürülen eşcinsel kardeşimizin?
 
Gelmiş midir başbakanım?
 
Gelmemiştir.
 
Neden gelsin ki, değil mi?
 
Her kurşun kaç oy eder hem?
 
Özür dilerim R.A.! Bu kadar vicdansız bir dünyada doğmak zorunda kaldığın için, baba kurşunuyla öldürülecek kadar nefret dolu insancıklarla yaşamak zorunda kaldığın için. 
 
Özür dilerim R.A.! son nefesinde yanında olamadığımız için... Dünyanın bu kadar  kötü bir yer olmadığı  yüzünü de görebilmeni isterdim. Özür dilerim, eşcinsel kelimesine sıra gelince, kısık sesle konuşmak zorunda hissedilen bir yerden geçtiğin için. Özür dilerim, kendin olunca yok edildiğin ve bundan utanan çoğunluğun olmadığı  bir yerde bittiği için.
 
'Ailen seni biliyor mu?', 'Ailene açık mısın?' diye konuşur eşcinseller kendi aralarında. Ya da 'açık' oldukları arkadaşları onlara sorar. Böyle bir dili vardır, eşcinsel farklılığının. Ailesinden de farklıdır eşcinsel, biseksüel, transseksüel… Bu önemlidir çünkü aile de yoksa elde, yarış çok geride başlar. Sohbet ederler orada burada, topluluk içinde. Ama yeri gelip de 'eşcinsel' deyince sesler biraz kısılır. Bazen daha da... Bazen kendileri bile duyamaz ne konuştuklarını...
Poster: Şendoğan Yazıcı

Etiketler:
nefret