14/08/2007 | Yazar: Güneş Erdem

Muhabirimiz Petek Erdem, Adana’da örgütlenmeye çalışan Adana LGBT topluluğuyla konuştu.

Muhabirimiz Petek Erdem, Adana’da örgütlenmeye çalışan Adana LGBT topluluğuyla konuştu. Adana'nın "kapalı bir kent" olduğundan yakınan Azime Yıldırım, başarısızlıkla sonuçlanan örgütlenme girişimlerini anlattı.

Diğer büyük şehirlerin arasında çoktan yerini alması gerekirken Adana LGBT şaşırtıcı bir şekilde hala toplanamıyor. Bunun nedeni nedir sizce?
Yoğunluk bakımından diğer illerle aynı oranda olmasına rağmen Adana LGBT'nin örgütlenememek gibi bir sıkıntısı var. Bir amaç uğruna olsaydı belki olurdu; hak arama, sesimizi duyurma gibi. Ama amaçsızlıktan toplanamadığımızı düşünüyorum.

Bugüne kadar ne tür çalışmalar yapıldı? Girişim yapan mı yok yoksa çağrılara cevap mı verilmedi?
Kendi aramızda arkadaş grubu olarak toplanıyoruz. Bir araya gelince zaman geçirmekten hoşlanıyoruz ama aynı rutin içinde devam ettiremediğimizden toplantılar da aksıyor.

Ulaşabildiğiniz, iletişime geçtiğiniz birçok kişi var o zaman? Ne düşünüyorlar?
Var. İletişime geçiliyor ama çoğunluğu devlet kurumlarında çalışanlar olduğundan deşifre olmak istemiyorlar. Katkıda bulunurlar ama isimleri geçmez. Aslında biraz da bu yüzden bir araya gelemiyoruz. Üniversiteden hoca da var öğrenci de…

Çukurova Üniversitesi LeGaTo aktif mi?
Maillerle konuşuyoruz. Bazen toplanıp hasret gideriyoruz. Adana kapalı bir çevre ama üniversite içi mekanlar daha uygun.

Adana’nın ‘kapalı bir şehir’ olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Sizce bunun nedeni nedir?
Ataerkil aile yapısı var. Babalar genelde çiftçi ve çalışıyorum diyerek eve uğramıyorlar. Ceplerindeki parayla yaşayabilecekleri tüm zevklerin tadına bakan bir aile reisi… Bastırılmış eşcinselliklerini evinin ve eşinin haberi olmadan, çiftliklerinde doya doya yaşıyorlar. Ama toplum içinde köy ağası rolündeler. Köylülere sorarsınız ‘Adam gibi adam’ cevabını alırsınız. Toprağa bağlı kesimin yaşadıkları bunlar. Çalışanların da pek farklı değil. Ayrı evleri, odaları var. Kurumlarında kimsenin haberi olmadan yaşıyorlar ve de deşifre olmak istemiyorlar.

İnsanlar tam olarak neden korkuyorlar?
Toplumun tepkisinden. Çalıştıkları yerlerdeki insanlar tarafından dışlanmaktan.

*‘Yüzlerini göstermiyorlar’

Zamanla bunlar aşılacak öyle değil mi? İnsanlar bilince ulaştıkça…
Sayımız gittikçe artıyor ama yüzlerini göstermiyorlar. O yüzden şimdilik çözümsüz. Biz de zamana bıraktık.

Başarısızlıkla sonuçlanan toplanma girişimleri sizi yıldırıyor mu?
Aslına bakılacak olursa çok uğraştık LeGaTo olarak. Ama sadece üniversitede, gecelerde diskolarda gizli gizli ama sonu gelmedi.

Peki, bundan sonra ne yapılacak? Bunların üstesinden nasıl geleceksiniz? ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’i benimsetmek gibi planlarınız var mı?
Tabii ki ilk önce bu benimsenmeli. Plan yapmadığımızdan bu kadar uzadı ama artık bir plan yapıp ona göre davranmalıyız. Bir kampanya olabilir tanıtım için, bunun için Adana STGM'den destek alabiliriz kampanya gereçleri için. Yalnız hiç aceleye getirmiyoruz, sindire sindire gitmeli ki taşlar yerine otursun. Bu hafta içinde toplanma girişimimiz olacak mesela…

*Muhabirimizin diğer haberleri

[[‘Kondom paketlerini şeker sanıp saldırıyorlar’]]

[[‘Türkiye’den pek de farkımız yok’]]

[[‘Küçük şehirde eşcinsel olmak: Ölüm!’]]









Etiketler: yaşam
nefret