Amberin’i Kovma Zamanı

Daha önce Yıldırım Türker’in ayrılmasının ardından, Radikal’e ağzımı açıp gözümü yummuştum. Çünkü Türker, ötekilerin sesi anlamında bu ülkede eşine zor rastlanan yazarlardandır. Eşcinsellerin, cinsel kimlik, Kürtlerin de siyasi-kültürel kimlik mücadelelerine katkı için ve mücadelenin içinde var olma, çırpınışını hepimiz biliyoruz. Açık söyleyeyim, Türker kadar cesur, duyarlı, donanımlı bir yazar daha bulmak neredeyse imkânsızdır. Göz önünde olan yazarlara bir diğer örnek olarak Amberin Zaman gösterilebilir.

 

Amberin’i yakından tanıyan biri olarak, hem eşcinsellerin cinsel kimlik mücadelesinde, hem de Kürtlere yönelik hak ihlalleri konusunda, ne kadar duyarlı ve samimi olduğunu iyi biliyorum. Zaten Zaman’ın yazılarını takip edenler, bu konulara en uç eleştiriler getirdiğini ve bu konuları, her fırsatta dillendirdiğini bilirler. Eşcinsel askerlere yönelik kötü muameleleri konu alan o cesur yazısı, hâlâ zihnimdedir. Nefret cinayetlerine tepki amaçlı, Ahmet Yıldız’ın hayatını işleyen, Zenne filminde de rol almıştır.

 

Zaman’ın kovulmasına neden olduğunu düşündüğüm, Roboski katliamı konulu yazıları, aynı şekilde sorgulayıcı, irdeleyici ve cesurdur. Zaman, her şeyden önce muhabir kalabilen, bu anlamda müthiş gezen, çırpınan, didinen, araştıran bir yazardır. Hatta bundan ötürü, ‘Seyyah gazeteci biraz dinlen,’ diye takılırım. Suriye’ye bile en çatışmalı zamanlarda gitmiş, haber toplamış; sıkça Kürdistan’ı da ziyaret etmiştir.

 

Habertürk, Amberin’in bu samimiyetine, araştırmacılığına ödül olarak, Zaman’ı ‘‘gazete’’den kovma kararı almıştır! Zamanı gelen, her iyi niyetli ve sadece bağımsız gazetecilik yapmaya çalışan, gazeteciler gibi Amberin de kovuldu; Amberin’i kovma zamanı geldi ve Zaman kovuldu. Gazeteden/kanaldan itiraz eden kimse de çıkmadı.

 

Şimdi aklımda, yalnızca iki soru var; kukla gazeteciliği yapan, Habertürk ve benzeri ‘‘gazete’’lerde, kovulma sırası kimde? Kovulacak iyi niyetli, çalışkan bir yazar kaldı mı?