12/03/2018 | Yazar: Yaşar Gülmez

Reklam afişlerinin yırtıldığı, panoların dağıtıldığı, öpüşen gey çiftin yüzünün boyandığı, gamalı Nazi haçlarının çizildiği yer Hollanda.

Kısa bir süre önce Hollanda erkek giyim markası Suitsupply, yeni sezon ürünlerini tanıtmak amacıyla reklam filmlerinde ve afişlerinde gey çiftleri kullanarak Hollanda gündemine oturdu.

Firma daha öncede bir kadın ve erkeği kullanarak yaptığı tanıtım afişlerinden kaynaklı adından söz ettirmişti. Ancak o zaman böyle nefret saldırılarına maruz kalmamış, tersine ‘cesur’ ilan edilmişti.

Suitsupply’nin gey çiftleri neden, ne niyetle kullandığı ayrı bir tartışma konusu elbette. Her şeyin çıkar, her şeyin meta olarak kullanıldığı bir kapitalist dünyadayız ve elbette aklımızın bir köşesinde soru işaretlerimiz olmalı. Belki de tam da istedikleri oldu, bolca reklam, üzerine devam eden tartışmalar ve sosyal medyada Suitsupply hashtagı ile yapılan binlerce paylaşım... saldırılar, destek mesajları vs vs. Belki de planlanandan, beklenenden fazlası, reklam reklamdır mantığı felan filan, Kapitalizm bu, iyi niyet mi, güven mi? Asla!

Ama konumuz bu değil.

Reklam afişlerinin yırtıldığı, panoların dağıtıldığı, öpüşen gey çiftin yüzünün boyandığı, gamalı Nazi haçlarının çizildiği yer Hollanda. Hani o çok konuşulan, adından övgüyle bahsedilen ‘özgürlükler ülkesi’ Hollanda.

Yasal olarak LGBTİ haklarını güvence altına alıp, ilk tanıyan ülkelerin başında Hollanda gelir. Bu elbette olumlu ve örnek alınması gereken ama aynı zamanda olması gereken de. Bir lütuf gibi algılayıp hayranlık beslenilecek bir durum değil.

Suitsupply afişlerine yapılan saldırılar, nefret söylemleri, kendini açığa vuran cehalet gösteriyor ki başlı başına yasaların, yasal hakların bir önemi yok ya da yeterli değil. Tepeden inme bir düzenleme ile ne yazık ki bu nefreti, ötekileştirmeyi yok edemezsiniz.

Panolara yapılan saldırıların fotoğraflarını paylaşan Amsterdam Pride komitesi ‘Bize halen neden Pride organize etmeye ihtiyaç duyuyorsunuz diye sorular geliyor, cevabı burda’ mesajı ile LGBTİ kimlik mücadelesinin gerekliliğine dikkat çekti.

Evet, yasal haklar var ama sorun bununla çözülmüyor.

Saldırıların ardından bolca ‘hoşgörü, tolerans’ içerikli mesajlar, çağrılar da yapıldı, yayınlandı.

Peki sevginin, aşkın toleransa, hoşgörüye mi ihtiyacı var?

İçlerine sinmiş ‘öteki, normal olmayan şey’i klavyesine yansıtıyor ve idare edin, görmemezlikten gelin diyor. Ülkenin neredeyse her yerinde karşılarına çıkan o ‘norm dışı’ afişlere tahammül göster çağrıları ile durumu idare ediyor kendince. En çekilmezi en kabul edilmeyecek olanı da bu aslında. Üstenci ve bilen kişi rolüne bürünerek aklınca ‘iyi örnek’ olmaya çalışmak.

 ‘Onlar da insan’ ile aynı kapıya çıkan hoşgörünüz, toleransınız sizin olsun.

Elbette durum bu kadar vahim değil. Nefretin olduğu yerde sevgi de büyüyor.

Afişlere yapılan saldırıların ardından Suitsupply firmasına destek ve dayanışma büyüdü. Özelikle öpüşen eşcinseller, hak savunucuları fotoğraflarını paylaşarak sevgiyi, aşkı sahiplendiler.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler:
İstihdam