13/01/2011 | Yazar: Emre Korlu

Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum. Sanırım en büyük aptallığım sana mektup yazmak.

Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum. Sanırım en büyük aptallığım sana mektup yazmak. Bu öyle çok zamanımı alıyor ki; Amerika Birleşik Devletleri'nin cumhurbaşkanı kim onu bile bilmiyorum. Televizyon kanallarındaki spikerlerin tipleri birbirinin aynısı olmasa onlar konusunda da cahil olduğum çıkacak ortaya, sanırım sadece bu konuda şanslıyım. Yalnızca uyuduğum zaman aralıklarında, seni düşünmüyorum. Herkese delilik gibi geliyor ama sırf seni hafızamın derinliklerinde öldüreyim diye uyku ilacı alıyorum. Damarlarında eroin dolaştıran kapı önü serserileri gibi sürekli sersemlemiş bir halde etrafta dolanıyorum. 

Colorado benim için bir kaçışın adresiydi. İspanyolcadaki anlamına kanıp burada hayatımın en renkli dönemlerini geçireceğimi sanmıştım ama gel gör ki sevişmekten başka yaptığım kayda değer bir şey yok. Dün gece sidik kokan bir barın önünde, yaşı torun sahibi olacak kadar ilerlemiş, bir adamla tanıştım. Bana hiç evlenmediğini söyledi ama kalabalık bir ailesi olduğuna eminim. En azından böyle düşünüyorum. Adı 'Earl'... Bunu yapmayı sevmiyorum, ona seslenmemem lazım, çünkü bu ismi telaffuz ederken ağzımdan böğürmeye benzer bir ses çıkıyor, sonra da yanaklarımın kızardığını hissediyorum.
 
Bana yapmaktan zevk aldığım şeyleri sordu. Yani; ilgi alanlarımı.
Ben; sana yazdığım mektuplardan bahsettim. Eminim yazıp, bir ayakkabı kutusunda sakladığımı bilse şizofren olduğumu düşünür. Oysa; şimdilik yalnızca uyku hapı kullanıyorum. O; buraya yabancı olduğunu söyledi. Colorado'nun yabancısı... Bunu anlamam zor olmadı. Beni becermek istediğini belirtti ve kabul etmemin ardından içinde bulunduğumuz arabayı bir marketin önüne park etti. İçki alacağını söyledi yanında da atıştırmalık bir şeyler... Buraya o kadar yabancı ki; gıda ürünlerinin satıldığı bir yerde içki satışının yasak olduğunu bilmiyor. Gülmemek için zor tuttum kendimi. Yol boyunca yüzümdeki sempatik ifade hiç değişmedi. Aklımdan binlerce şey geçirdim. 'Umarım Denver kentinde oturmuyordur, komşusuna elektrik süpürgesini ödünç verirse yandı!' Burada yasaklara uymak için kendini zorlamak bazen insanı evham bombası haline getirebiliyor.
 
Evi Denver’da değil. İçerisinin soğuk olduğunu hissettiğim an pencereleri kapadı. Hırsızlarla arasında sözleşme var sanırım. Böyle şatafatlı bir eve onlardan birinin uğramaması ya büyük bir şans ya da evde elle tutulur gözle görülür bir şey yok. Aldığı içkileri masanın üzerine özenle yerleştirirken onu izlemek hoşuma gitti. Düzen denen o kavrama yabancılaştığımı hissettim. Benim yaşadığım yere gelse ödü kopardı bundan eminim. Kaç yaşında olduğumu bir kaç saatlik rötarla sorma gereği hissetmiş olmalı, enseme yavaşça dokunarak ağzımdan uygun bir yaş aralığının çıkması için dua etti.
'Eighteen years old ' dedim. Bunu duymanın verdiği rahatlıkla dudaklarını tenimde gezdirmeye başladı...
 
Bunları sana neden yazdığımı bilmiyorum. Seninle yapamadığımız şeyleri başkasıyla ya da başkalarıyla yapmak hoşuma gidiyor ama kalbimde olmanı seviyorum. En azından kalbimin çarşafları hiç kirlenmiyor. Earl; bu gün için beni almaya geleceğini söyledi. Evime girmesine izin vermeden onu, kapı önünde hazır bir vaziyette bekleyeceğim. Çünkü; evin içindeki düzen yoksunluğu bir kenara, fotoğraflarına gözü ilişirse içimdeki kıskançlıkla, sana bakarken orgazm oldu diye onu öldürebilirim. Ne kadar aptalım değil mi? Oysa sen Türkiye'de onlarca insanla sevişiyorsun. Sıra bana gelince dinlenme ihtiyacı duyuyorsun.
 
Earl; yüzündeki aptal ifade ile yine karşımda işte. 'Hi Earl ' Bunu deyişime bayıldığını söylüyor. Ona bakarak acınası halini fark ettiğimi hissettirmemek için adeta kendimle savaş veriyorum. Bana nereye gitmek istediğimi sordu. Tanrının benden uzak duracağı her yere gidebileceğimi söyledim.
Earl; Tanrıdan ve peygamberimden nefret ettiğimi düşünüyor fakat o İsasına aşık. Oysa; ben sadece sana aşığım.
 
Bu mektubun devamını yazmayı düşünmüyorum ama akşam eve döndüğümde uyku ilacı almazsam yine her zaman ki gibi sana karşı duyduğum hisleri aptalca ve küstahça adlandıracağım...
 
Bazen insanlar istediklerini elde ettikten sonra seni aç kurtların önüne atmaya çekinmezler..
 
Atilla o akşam evine geri dönmedi. Ondan sonraki iki akşam da. The New York Times gazetesi eşcinsel olma olasılığı yüksek olan bir gencin, öğrenimini gerçekleştirdiği Fort Collins'de, Colorado State Üniversitesi önünde boynu kesilmiş olarak bulunduğu haberini yayınladı. Evinde yapılan araştırmalarda bir ayakkabı kutusuna konulmuş yüz’ü aşkın mektup, giysi dolabında boş uyku hapı kutuları ve mektuplarda adı geçen gence ait olduğu düşünülen fotoğraflar olduğu saptandı. 
 

Etiketler:
İstihdam