05/01/2010 | Yazar: Hakan Aydoğan

Avşar kızı birdi iki oldu! Aynı hafta içersinde birbirine zıt düşen iki farklı haber ve aynı reklam anlayışıyla…   İlk Avşar haberi;

Avşar kızı birdi iki oldu! Aynı hafta içersinde birbirine zıt düşen iki farklı haber ve aynı reklam anlayışıyla…
 
İlk Avşar haberi;

http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Yazarlar/aytug/2010/01/01/bulent_ersoyun_olmesini_istedim
 
Hülya Avşar uzun bir aradan sonra yine gündeme oturma telaşıyla bu seferki reklam konusu eşcinsellik, bunu da Bülent Ersoy üzerinden yapıyor, Kürt açılımında yaptığı çıkıştan prim göremeyince! Yüksel AYTUĞ/ Sabah haberinde okuduğum sözleri bu olayın pis kokusunu açıkça ortaya koyuyor 'Hülya Avşar; “Ben çocuğumun bir transseksüel ile evlenmesine asla izin vermezdim" tarihe geçecek transfobik sözleriyle…
 
Tabii ki tercih meselesi... İsteyen onaylar istemeyen onaylamaz fakat bu tarz açıklamalarda çok dikkatli olunmalı… Kin ve öfke geliştirici söylemler bunlar. Kürt açılımda kardeşlik, barış mesajları veren Hülya Avşar’ın eşcinsellik konusundaki ayrımcı, ötekileştirici sözleri! Durum böyle olursa ve bunu reklam için yaparsa, eşcinselleri kullanırsa bizzat kendi sözleriyle doğurduğu kin ve öfkeyle karşılığını alır.'Bence siz kızınızın evliliğini düşünürken ilk önce ilişki tarzında size çekmemesini düşünün!'
 
İkinci Avşar haberi ise;

 http://www.haberturk.com/haber.asp?id=197898&cat=200&dt=2010/01/03
 
Helin Avşar ablasının izinden aynı reklam politikasıyla ilerlerkenki zıtlık... Helin Avşar; "İstanbul’da bir sürü gay bar var ama lezbiyenler için açılanlar kısa zamanda kapanıyor. Bir ay önce yeni bir lezbiyen kulübü açıldığını duyunca hemen işletmecilerini aradım".deyip, röportaj yaparak, haberini yapmış-mış... Asla inanmıyorum samimiyetine… Asla! Bu kadar lezbiyen mekân derdine düşmüş birisi ablasının sözleri için bir şey yapmayacak mı? İçi o kadar boş bir samimiyet ki, bunun ayırımını sizlere bırakacağım.
 
Vurgulamak istediğim iki şey var; birincisi, aynı hafta içersinde iki ünlü kardeşin birbirine zıt iki farklı haberi… Reklam için yapıldığı bence çok açık... Birisi transfobik söylemleriyle diğeri de ne yaptığının ciddiyetine varmadan çıkış yapmaya çalışıyor. İkincisi de, ünlerinin iniş çıkış hesabının derdinde seçtikleri konu eşcinsellik üzerinden olması…
 
Ben bu durumdan çok sıkıldım, yani birileri kendi menfaatleri için niçin bu kadar kolay bir şekilde istedikleri gibi istedikleri şekle sokabiliyor bu konuyu… Bu rahatlık nedir böyle! Birçok komedi programlarında aynı şey oluyor. Kendi espri anlayışlarını iki bacak arasına sığdırabilirler ama eşcinselliği iki bacak arasına sokamazlar ve bu şekilde insanlara gösteremezler. Gösterirlerse de gösterdikleri beyinlerinin yeri olur sadece. 


Etiketler: medya
nefret