01/09/2008 | Yazar: Barış Sulu



Kaos GL Derneği, gençleri ‘Ayrımcılığa Karşı Sanat Kampı’nda buluşturuyor. Türkiye’de farklı gerekçelerle ayrımcılığa uğrayan gençler hem sanatsal faaliyetlerde bulunacaklar hem de ayrımcılık ve insan hakları konularında bir dizi atölyeye katılacaklar. Kamp 4 – 7 Eylül tarihleri arasında Kapadokya’da gerçekleştirilecek. Umut Güner’le kamp ile ilgili konuştuk.

Kamp fikri nerden doğdu?

Ayrımcılığa uğrayan grup temsilcileri hep insan hakları ile ilgili ‘sorunlarda’ bir araya geliyorlar. Bu da aslında birbirimizi tanımamıza engel olan duvarları yıkmadan iletişim kurmaya devam etmemizi sağlayan bir döngüye dönüşüyor. Biz bu kampta birimizin sorunu için değil hepimizin ortak sorunu için bir araya gelmek istedik. Aslında hepimiz ayrımcılığa uğruyoruz. Kamp katılımcıları ile ortak noktamız bu. Bu ortak noktanın çözümlerini sanatsal etkinlikler ve atölyeler ile geliştirmeyi hedefliyoruz. Kamp fikri de böyle bir ihtiyaçtan doğdu.

Kampta neler olacak?

Kampın önemli iki aktivitesi var. Bunlardan biri kamp süreci bir belgesele dönüşecek. Aslında farklı bir dil kurduğumuzda ve birbirimizi dinlediğimizde ayrımcılığın bu kadar rahat ortalıkta fütursuzca geçemeyeceğini ve kalplerimizi ve zihinlerimizi karartamayacağını göstermek istiyoruz. Bunun için kamp süreci hem belgesel ile hem de Kaos GL dergisinde söyleşilerle yer bulacak. Bunun yanında interaktif atölyeler sayesinde insan hakları meselesi üzerine bol bol tartışacağımız zamanları da yaratacağız. Ancak kamp gençlerin buluştuğu bir alan doğal olarak gençlerin getirdikleri ve ortaya koydukları ile sürprizleri bol olan bir kamp olacağını düşünüyoruz.

Kamp gelenekselleşecek mi?

Bu kamp ilk kez yapıyoruz. Yürüttüğümüz bütün projeler Türkiye’de yaşadığımız sorunlar itibariyle gelenekselleşecek aktiviteleri içinde barındırıyor. Tek bir kamp ile birden birbirimizi anlayabileceğimizi düşünmüyoruz. Daha çok yan yana durmaya ihtiyacımız var. Ancak ayrımcılığa karşı ortak bir tavır geliştirmek ve ayrımcılığa karşı tavrı gündelik hayatta dolaşıma sokmak için kampın gelenekselleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Katılımcıları neye göre belirlediniz?

Kampa 100’e yakın kişi başvurdu. Öncelikli olarak genç ve cinsiyet dağılımına baktık. Bunun yanında Türkiye’nin farklı illerinden gençlerin olmasına özen gösterdik. Ancak katılımcı sayımız çok sınırlı olduğu için ne yazık ki her başvuruyu değerlendiremedik. Ancak 13-14 Eylül’de gene başka bir insan hakları eğitimiz olacak. Katılımcılar isterlerse o etkinliğe de başvurabilirler: (http://www.kaosgl.org/node/1932)

• Konuyla ilgili:

http://www.kaosgl.org/node/1931



Etiketler: insan hakları
İstihdam