11/04/2009 | Yazar: Cihan Dağ

Küfür arşivi ülkemizde azınlıklardan sonuna kadar besleniyor. Kürtler, Lazlar, eşcinseller, engelliler, aleviler, Hıristiyanlar, Çingeneler, Rumlar...

Küfür arşivi ülkemizde azınlıklardan sonuna kadar besleniyor. Kürtler, Lazlar, eşcinseller, engelliler, aleviler, Hıristiyanlar, Çingeneler, Rumlar... Kısacası dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi ayrımcılıklarımız küfrün dilimizdeki yerini iyice genişletiyor. Sorun tabii ki artık koşullardan dolayı tartışmaktan bıktığım "öteki" olma ve "ötekilere" bakış açısından kaynaklanıyor.

Seçimlerde DTP'nin yakaladığı başarı Kürt sorunun artık görmezden gelinemeyeceğini açıkça gösterdi. Artık en üstten en alta kadar her kesimde bu sonuçlar ve bu sonuçların doğuracağı diğer sonuçlar tartışılıyor. Bu tartışılırken de Kürt'lere karşı her türlü küfür havada uçuşuyor. En son tanık olduğum bir olayda, Kürt bir arkadaşım yurt kantininden yemek alıyordu. Kantinci yemeği tam verecekken tabağı geri çekti ve arkadaşıma "Ne mutlu Türk'üm diyene!" de diye ısrar etti. Arkadaşım da cevap olarak "Ne mutlu Kürt'üm diyene!" deyince kantin görevlisi tabaktaki yemeği sıradaki kişiye uzatıp, "Git başka yerde ye!" demesi, açıkça bir küfür niteliğindedir. Ve çok politik bir küfürdür bu. "Ya bizim gibi olup, kimliğinizi unutursunuz, ya da önünüze konulacak yemeği başkasına kaptırır, aç kalırsınız!" mesajı küfür niteliği taşıyan bir hareketle Kürt bireyin yüzüne çalınmıştır. Ki çoğu zaman sadece "Kürt" kelimesi bile küfür anlamı taşımaya yeterli oluyor. Trafikte kırmızı ışıkta beklerken, kırmızı ışığa aldırmayarak devam eden şoför için, kendi kendine "Kürt müsün nesin kardeşim?" diyerek otobüs şoförü güncel bir küfürle öfkesini dışa vurabiliyor.
 
Söz konusu eşcinsel bireylere geldiğinde bu ülkenin dil kurumu bile sana "ibne, cinsi sapık" küfürleriyle yaklaşıyorsa, sokaktaki insandan gelecek küfürler az-çok kendini hissettirir. Heteroseksüel bireylerin "sinir" veya ‘şakalaşma’ anında birbirlerine ve LGBTT bireylere çokça söyledikleri ‘ibne, top, yuvarlak, tekerlek, nonoş’ gibi küfür niteliğini taşıyan kelimeler her daim güncelliğini koruyor. Mizah anlayışımız küfre yatkın ve en popüler küfürler de eşcinsel bireylere edilen küfürler olunca bu malzeme film, dizi, tiyatro vb. yerlerde sürekli tekrarlanıyor. Hatta LGBBT bireyleri malzeme sıkıntısından, gülünecek bir unsur olarak kullanıp bu küfre ortak olan "bilmem ne hareketler bunlar" gibi homofobik programlarda bu her daim güncel olan küfürden pay almasını biliyor.
 
Bu küfür alışkanlığı LGBTT bireyler arasında ironik bir biçimde tekrarlanıyor. Birbirlerine "ibne", "travesti" gibi kavramları küfür amacıyla kullanıp, bu ironin başrol oyuncusu oluyorlar birden. Eşcinsel bireyler arasında tartışma anında birbirlerine "travlaşma", "yine travesti tarafın tuttu" gibi söz sarf eden bireyler aslında bilinçaltında gizlenen fobiyle çeşitli kavramları küfür kılıfına sokup muhatap aldığı kişiye saldırıyor.
 
Bedensel ve zihinsel özürlüler üzerinden üretilen küfürler de az değil. Zihin özürlü, spastik, topal gibi küfür amaçlı kullanılan kelimelerin bu özrü taşıyanların üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi düşünmek hiç de zor değil.
 
Küçüklüğümüzden beri özellikle büyüklerimizden duyarak dilimize yerleşen küfür amaçlı kullanılan bir sözcükte "gâvur"dur. Bizle aynı dine inanmayanlara, yani bizden farklı olanlara yaklaşım tarzımız, asırlar boyunca övündüğümüz o sözde hoş görüyü bir kalemde silip atmaya yetiyor. Yıllar önce bir sahilde "gâvur" demişti annem yanında göğüsleri açık uzanan kadın turiste. Fakat güneşten etkilenen annem rahatsızlaşınca ilk yardımına koşan o "gâvur" olmuştu. Hiç unutmam annem "gâvur, mavur... Bizim insanımızdan daha iyiler valla" demişti. Yine "gâvur" kelimesini kullanmıştı. Ama artık vurgu olumlu ve hoşgörülü bir tutuma işaret ediyor, kelimeyi küfür olmaktan alıkoyuyordu.
 
Öyle ki, yıllardır "Soysuz" Ermeniler, "dinsiz" aleviler, "terörist" Kürtler, "aptal" Lazlar, "sapık" eşcinseller, doğuştan özürlüler diye uzanan bir küfür arşivi almış başını gidiyor. Türkiye'deki azınlık sorunları çözülmedikçe bu durum da değişmeyecek gibi görünüyor. Devlet zemini kuruyor, öfkeli ve anlayışsız bir kalabalık da arşivine eklenen küfürlerin tadını çıkarırken benim de inadına soysuzum, dinsizim, teröristim, aptalım, sapığım ve özürlüyüm diyesim geliyor... 


Etiketler: yaşam
İstihdam