27/02/2009 | Yazar: Reşat Şaban

Avrupa Birliği ülkelerinden Estonya’dayız.

Avrupa Birliği ülkelerinden Estonya’dayız. Ülkenin güney doğusunda yer alan ikinci büyük şehri ve üniversite cenneti Tartu’da Estonya Gey Gençlik (EGG) örgütü ile hava aksini söylüyor olmasına rağmen gayet sıcak bir sohbet gerçekleştirdik. Bu nedenle toplantılarında beni ağırladıkları ve samimi cevapları dolayısı ile Jaan, Madle, Maret, Janika ve İlke’ye teşekkürlerimi KaosGL.org aracılığı ile birkez daha iletmek istiyorum. Tamamı ile deneyim paylaşımına dayalı ve doğal bir ortamda geçen sohbetimizde bilmek istediğim konularda çekinmeden sorularımı yöneltiyorum.

Estonya Gey Gençlik örgütünün kurulmasında etkin sebep ne idi? Bizler Kuzey Kıbrıs’ta, Homofobiye Karşı İnisiyatif olarak İngiliz İdaresi döneminden kalan bir yasanın etkisiyle yargılanmak istenen bir arkadaşımızın insanlık dışı muameleye uğramasına karşı bir başkaldırıyız aslında!

Janika: Avrupa Birliği üyeliği dolayısı ile zaten Estonya’da cezai yaptırım uygulayan her hangi bir yasa yok. Ama bunun yanında LGBT konusuna ilgi de yok. AB ülkelerinin birçoğu koruyucu yasalara sahip olmasına rağmen, Estonya’da LGBT konusu konuşulmuyordu bile. Bizi de aslında bir örgütlenmeya iten bu derin sessizlik oldu.
Madle: Bizler örgütlü yapımıza kavuşmadan önce çeşitli LGBT partileri düzenleniyordu fakat bunların da bizlere karşı seksist bakışlar altında geçtiğini belirtmek istiyorum. Örneğin ben kız arkadaşımla dans etmekten çekinirdim çünkü ‘lezbiyenlere bak!’ şeklinde damgalamalar yüzünden rahatsızlık duyardım.
İlke: Benim Estonya’ya gelişim aslında bir anlamda Estonya’daki gençleri birleştiren bir yapıya dönüştü.
Janika: Ben İlke gelmeden bir arkadaşım aracılığı ile bir aktivistin Tartu’ya geleceğini duyduğumda çok sevinmiştim. Çünkü artık ben de aktif olmak istiyordum.
İlke: Tabii ben geldikten sonra hemen örgütlü bir yapıya sahip olmadık.
Madle: Örgütlü bir yapımız olmadı çünkü LGBT bireyler olarak zaten çevremiz yoktu, birbirimizi tanımıyorduk.
Jaan: Ben örgütlü yapı oluşmadan partiler düzenleyerek LGBT bireyleri sosyal ortamlar dâhilinde biraraya getirmeye çalışıyordum ama örgütlülük yoktu.
 
Estonya Gey Gençlik ismi neden sadece ‘Gey ‘ olarak tanımlandı LGBT kelimelerinin kullanımı veya queer (Kuir) kelimesinin yerine neden Gey?

Madle: Bizler Estonya’da genellikle LGBT bireyleri tanımlamak için gey kelimesini kullanıyoruz. Ben sahşen eşcinsel bir kadın olarak bana lezbiyen yerine gey denilmesini tercih ediyorum.
Janika: Estonca dilinde zaten gey kelimesi bilinen bir kelime...
İlke: Bu konuyu gerçekten tartıştık neden queer (kuir) olması konusunda gerçekten tartıştık ama vardığımız noktada bizlerin queer (kuir) olup olmadığımız konusunda kuşkularımız vardı.
Maret: Ben şahsen queer (kuir) kelimesinin ne anlama geldiğini tam olarak bizlerin bilmediği bir dönemde insanların karşısına çıkmamızın doğru olmayacağını düşünüyordum.
 
Ve nitekim de EGG olarak arkadaşlarımız örgütlü yapılarına geçerken Gey kelimesi kullanarak başladılar. Tartu Gey Gençlik ile Tallinn Gey Gençlik örgütü 17 Mayıs 2009 tarihinde Riga’da gerçekleştirilecek Baltık Pride için yapılan toplantılarda diğer ülkelerdeki örgütlerin ülke genelinde temsil edildiğini ama kendilerinin sadece şehirlerde örgütlü oldukları gerçeğinden yola çıkarak iki örgütü birleştirdiler ve tüm Estonyalı LGBT bireyleri temsil edecek Estonya Gey Gençlik doğmuş oldu.

EGG örgütünü kurarken yasal anlamda herhangi bir sıkıntı yaşadınız mı? Örneğin bizler mayıs ayında tüzüğümüzü yetkililere iletmiş olmamıza rağmen olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap alamadığımız için kuşkulu bir bekleyiş içindeyiz.

Jaan: Tallinn’deki arkadaşlar Ağustos ayında bir ‘Pride’ düzenlediler ve bizler de Eylül ayında ‘Roundtable’ adı altında bir etkinlik düzenleyip komşu ülkelerden örgütleri bir araya getirdik, deneyimlerimizi paylaştık. Tabii bu etkinlik bizleri daha da yakınlaştırdı ve Tallinn’deki arkadaşlarla oluşturduğumuz örgütü kayıt ettirmek için başvurduk. 3 gün gibi bir sürede cevap alarak 4 Kasım 2008 tarihinden beridir de EGG adı altında faliyetlerimize devam ediyoruz.
Janika: İsmimizde gey kelimesinin geçiyor olması onlar için bir sorun olmadı.
İlke: Dernek aidatını yatırdığımız sürece LGBT konuları ile ilgileniyor olmamızı dert edeceklerini düşünmüyorum...
Aslında ‘Gey’ isminin seçim nedenlerini sorarken aklımda başka bir soru daha vardı; Transgender birey var mı üyeleriniz arasında?
Maret: Lezbiyen, Gey ve Biseksüel arkadaşlar zaten gey olarak tanımlıyorlar kendilerini ama Tallinn’de Transgender arkadaşlarımız da var. Ama yeni yeni örgütlenmeye başladığımız için üye sayımız az.
Janika: 40’a yakın üyemiz var ve iki ay için çok iyi bir rakam bu.
 
Peki queer  teoriyi anlamak için okumalar yapıyor musunuz? Birçok dilde aynı sıkıntılar var, Estoncada olmayan kelimeleri nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz?

İlke: Tabii ki Queer Teori ile ilgili okumalar yapan arkadaşlarımız var. Ama queeriz demek için daha zamana ihtiyacımız var. İnsanların önce gey kavramını sindirmesi gerekiyor.
Madle: Queer kelimesi Estoncada yok. Sanırım bizim ürettiğimiz bir çeviri veya okunuş şekli ile bir şekilde bu engeli aşacağız.
 
Örgütlü çalışmalarınız içerisinde neler yapıyorsunuz? Önceliğiniz nedir? Örneğin hükümet ile yasal mevzuatlar konusunda görüşmeler gerçekleştiriyor musunuz? Bizler Homofobiye Karşı İnisiyatif olarak örgütlenme yapımızı daha tamamlayamadan malesef adadaki durum dolayısı ile kendimizi hukuksal mücadele içerisinde bulduk çünkü görünürlük ancak yasa ortadan kalkarsa sağlanabilecekti...

İlke: Şu an için önceliğimiz sosyalleşme ve örgütsel yapımızı genişletmeye yönelik çalışmalar yapmak. Ama yasal anlamda da çalışmalar yapan arkadaşımız var. Ago bugün kişisel nedenler dolayısı ile aramızda değil. Ago politik anlamda da LGBT konusunu gündemde tutmak için çalışmalar yürütüyor.
Jaan: Ama zaten hükümet yasalar geçeceği zaman sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alıyor. Bizler de zaman zaman bu toplantılara katılmaya çalışıyoruz.
 
Örgütsel çalışmalarınızı yaparken görünürlüğünüz de artıyor. Partiler, film gösterimleri yapıyorsunuz ve gelecek yıl Estonya’da Pride yapma düşünceniz var. Tüm bu gelişmeler karşısında basının nasıl bir yaklaşımı var sizlere karşı?

Madle: Basın tamamı ile sansasyon yaratacak hikayeleri yazmakla meşgul. Yani bu alanda toplumsal değişim olması gerektiği için sırf sattığı için eşcinsellik konusunda yazıyorlar.
İlke: Ama tabii ki arada bunu gerçekten değişmesi gereken bir konu olarak gören ve bu yönde tartışma başlatmak istediği için yazan gazeteler de var.
Maret: Ama tabii ki olumlu veya olumsuz olsa dahi terminoji anlamında biraz geride kaldıklarını düşünüyorum.
Jaan: Yapılan haberlerde büyük şehirlerdeki ‘pride’lardan iç çamaşırlı erkek resimlerini bulup kullanıyorlar ve onların öpüşmeleri onlar için ilgi çekici bir meta.
 
Bizimde aynı şekilde medya ile başımız dertte son olarak Papa’nın açıklaması için bir gazete benzer resimleri kullanmayı tercih etmişti. Basının haricinde, Estonya halkı sizce LGBT bireylere nasıl yaklaşıyor?

Janika: Estonyalılar konuşmaya geldiği zaman sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Örneğin Tallinn’deki arkadaşlar ‘Pride’ etkinliğini düzenlediği zaman Estonyalı örgütlerden kimse tepki vermemiş olmasına rağmen Letonya’dan otobüslerle insanlar taşındı ve yapılan etkinliğe karşı geyleri istemiyoruz gibi sloganlar attılar.
İlke: Tabii bizler bu sessizliğin bozulmasını ve konuşmalarını istiyoruz. Bu bizlere cevap verme hakkı ve daha fazla görünebilme avantajı sağlayacaktır.
 
Kilisenin görünür olmanıza karşı vermiş olduğu tepki var mı?

Janika: Tüm kiliseler gibi eşcinsellik günahtır gibi söylemler, hastalık olduğunu duyurmaya çalışan dini yetkililer var. Ama Estonya halkı genellikle dini etkiden arınmış olarak yaşıyor. Dinin hayatımızda büyük bir etkisi olduğunu düşünmüyorum.
 
Kilisenin söylemlerine karşı psikolog ve psikiyatrların yaklaşımları nasıl?

Jaan: Şimdiye kadar tek bir kişi çıkıp hastalıktır dedi
Janika: Ama o şahsı destekleyen demeçler yapıldı diğer doktorlar tarafından.
 
Yine psikoloji ile ilgili olduğu için bu soruyu yöneltmek istiyorum ama Jaan aramızdaki tek Estonyalı erkek olduğu için ona yöneltmiş olacağım sanırım. Ordu’nun eşcinselliğe bakışı nasıl?

Jaan: Kategorileme adı altında her bireyi psikolojik teste tabii tutuyorlar ve eşcinsel bireylere sanırım psikoseksüel bozukluk teşhisi koyarak askerlikten men ediyorlar.
 
Örgütsel mücadeleye yeni başlayan arkadaşlarıma ben de EGG örgütüne katılarak destek vermeye çalışıyorum. Hani yoğurt mayalar gibi geldiler işte ve şu an örgütleniyorlar. Umarım Estonya’da yaşayan LGBT bireyler de artık saklanmaktan, yaşamakta oldukları hetero-homoseksüel teatralize yaşamlarından vazgeçerler ve oldukları gibi olabilme adına LGBT özgürlük hareketine sesleri ile destek verirler. Sesimizin çığlık olduğu, fikirlerimizin gettolara değil de yönetimsel çevrelere ışık olduğu günleri görmek dileğiyle Tartu’dan sevgiler.

 


Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam