18/02/2015 | Yazar: Eser Gündüz

Erkekler bu isyanı kirletmesin.

Bugün kırsalından kentine her yerde çığ gibi büyüyen bu kadın isyanı dinmesin. Erkekler bu isyanı kirletmesin.
 
Ülkece yaşadığımız elim olaylardan sonra çok direndim yazmamak için. Ortada bir kötü durum, yanlış bir şeyler varsa ve buna “nasıl olursa olsun” tepki gösteriliyorsa eyvallah der geçerim. Eleştirmem. Ha klavye başından ha meydanlarda. Herkesin kendi tercihi, herkes kendince analizler yapıyor, tepki gösteriyor. Ancak samimiyetsizsek, tepki göstereyim derken işin anlam ve öneminin içine ediyorsak bir durmak lazım.
 
Öncelikle Özgecan’ın anne ve babasının acıları daha tazeyken, televizyon karşısına geçip bu kitlesel harekete destek olmalarına hayran kaldım. Ne yalan söyleyeyim, ben onların yerinde olsam bu kadar dirayetli olamazdım, kesin ve net.  Haa işin aslı, içimden insanlara çok kızdım. Acaba bıraksaydık da insanlar acılarını rahat rahat yaşasa mıydı dedim. Ama helal olsun, onlar büyüklüklerini gösterdi.
 
Gezi Parkı bu ülkede kitlesel hareketin gücünü göstermişti bizlere. Hükümet ilk defa halktan korkmuştu.  Bugün yaşanan bu kötü olaylarda kitlesel hareket yine gücünü gösterdi ama gelişiyle bir takım tehlikeleri de yanında getirdi. Öncelikle gösterdiğimiz tepkinin ve istediğimiz şeylerin,  karşı olduğumuz hükümet tarafından stratejik bir şekilde kullanıldığını artık anlamak lazım. Keza idam denilen şeyi istemek, hükümetin eline koz vermek demektir. 1923’lerden bu zamana bu ülkede asılan insanların büyük çoğunluğunun düşünce suçlusu olması bir tesadüf değil.  Erdal Eren gibi insanların ölüm yıldönümlerinde idama lanet okumak, bugün idamı isterken, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtiyor insana. Kaldı ki tecavüzcünün serbest kaldığı, cumhurun başkanına hakaret edenin yıllarca yattığı bir ülkede idamı istemek hiç de akıl karı bir iş değildir. Kız mıdır, kadın mıdır nedir diyen bir diktatör bu ülkede eline geçen her şeyi aleyhimize kullanabiliyor. Dikkatli olmak lazım.
 
Bir başka nokta, bu ülke solunun hükümete karşı çıkmak için tetikte kötü bir olay olsun diye beklemesinden gına geldi.  Bırakın arkadaşım, yıllarca birlik olamadınız, bundan sonrada olamayacaksınız. Bari Özgecan gibilerin ruhunu rahat bırakın. Çalışın, çabalayın önce birlik olmayı öğrenin.
 
Bu elim olayı sadece kadınlara bırakın mesela. Tabutunu taşıdıkları gibi davasını da onlar sürdürsün.  Asırlar süren evrimin sonucu erkek egemen toplum yıkılmayacak zaten. Egemen olan asla yıkılmak istemez. Tıpkı hükümetimiz gibi. (Bknz: örgütlenişi, çıkarmak istedikleri yasalar vs. )Erkek egemen toplumunuzda,  bari kadına yapılan şiddete karşı onları özgür bırakın. Kadına şiddeti lanetlerken bile elinizden ağzınızdan şeyinizi düşüremiyorsunuz.  Minibüste son yolcu kadınsa beklemeyin ayrıca. Sorunun temeli güven problemiydi, bugünden sonrada kadınlar sizlere güvenmeyecek. Minibüste son durağa kadar bekleseniz de. İlla bir şey yapacaksanız, erkekliğinizi bir kenara bırakın, güven kazanın. İhsan Eliaçık’ın dediği gibi, “sultan elbiseleri, kral tacı ve asa, erkekliğe ilk adım sünnet, kodu mu oturtacak benim oğlum, paşa olacak paşa”. Eğer bir şey yapacaksanız, çocuklarınızı temelden erkek egemen yetiştirmeyin.  Sizden kimse pembe otobüs istemiyor. Kadın otobüste erkekle yan yana tacize uğramadan otursun sıkıntı yok.
 
Kadına ikinci sınıf muameleyi söylemleriyle dile getiren hükümet ve liderlere karşı duruşunu demokratik yollarla, sandıkta ver yeter.
 
Sözünü etmeden yapamayacağım bir şey daha var. Bundan öncede pek çok tecavüz vakası yaşandı bu ülkede. Özgecan kitlesel bir harekete sebep oldu katledilişiyle. Keşke, bürokratların tecavüzüne uğrayan küçük kızlar, sokaklarda öldürülen ya da baskılara dayanamayıp köprülerden atlayan translar ve nicelerinde böyle kitlesel hareketler olsaydı. Münevver Karabulut tıpkı Özgecan gibi iğrenç bir şekilde öldürüldüğünde, ona müstahak diyenlere inat kitlesel bir hareket başlasaydı. Tek dileğim bundan sonra izin verilmemesi, bu kitlesel hareketin dalga dalga büyümesi ve nice Özgecan’ların hayatının kurtulması.
 
Son cümlelerimi yazarken altını çizerek belirtmek isterim. Nefrete nefretle cevap vermemek lazım… Tecavüzcüleri lanetlerken onların annesine, çoluğuna çocuğuna küfretmemeli.  Davanın anlamı yitirilmemeli. 
 
Sonuç olarak; bugün kırsalından kentine her yerde çığ gibi büyüyen bu kadın isyanı dinmesin. Erkekler bu isyanı kirletmesin. Kadınlar erkeklere düşman olmasın. Kol kola, sadece insan diyerek vahşete dur diyelim. 

Etiketler:
İstihdam