16/04/2015 | Yazar: Tuğçe Yılmaz

Porno izliyoruz ve sektör yüzünden leş porno izliyoruz. Bize yakın bir insanın çektiği pornoyu izlemekten elbette büyük keyif alacağız.

Porno izliyoruz ve sektör yüzünden leş porno izliyoruz. Bize yakın bir insanın çektiği pornoyu izlemekten elbette büyük keyif alacağız.
 
Kadın hareketinin netameli davrandığı bir mesele “feminist porno”. Hikâyesi 30 yıl öncesine dayanıyor. “Change Porn” (Pornoyu Değiştir) mottosuyla sektörde kendisine yer edinmeye çalışan feminist porno, başlarda tepkiyle karşılandı. Kadının aşağılandığı filmlerle bildiğimiz sektörde, başka türlü bir pornonun mümkün olabileceğini söylüyordu bu kadınlar. Oyuncusundan, yönetmenine dek, çoğu mücadelenin içinde yer alan aktivist kadınlar bunlar. Değişimin öncüsü olarak görülen Candida Royalle, bu sektördeki uzun süreli oyunculuk marotonundan sonra kameranın arkasına geçiyor ve motor! Royalle, sektördeki farklı yaklaşımı nedeniyle feministlerden de tepki topluyor. Kadını metalaştıran ve çoğu zaman aşağılayan, erkeğin cinselliğini ön plana çıkaran sektörde “yeni bir soluk” aranamayacağı ve aransa dahi, bu yaklaşımın sektöre güç sağlayacağı yönündeki görüşlerle Royalle, yoğun eleştiri yağmuruna tutuluyor. Royalle’in ardından gelen Erika Lust, bu yaklaşımı daha teorik bir düzleme oturtuyor ve dönem olarak kadın hareketinin dinamiklerini de daha iyi takip etmesi bakımından Royalle’den farklı bir etki yaratıyor. Erika, feminist bir aktivist. Feminist bir anne aynı zamanda, çocukları var. Erika, pornoyla üniversite yıllarında tanışıyor. Bir yandan zevk alarak izlediği bu görüntülerde, bir şey canını yakıyor. Erika bunu “Metalaştırıldığımı hissettim”, diye tarif ediyor. Kendi çocukları açısından düşündüğünde de, çocuklarının kötü ve cinsiyetçi pornoyla tanışmaması için elinden geleni yapacağını söylüyor.
 
Ergenlik dönemine girdiğimizde – veya daha erken – hepimiz bir şekilde pornoyla tanışıyoruz ve çoğumuz, ilk cinsel deneyimimizi pornolardan gördüğümüz gibi yaşıyoruz. Dolayısıyla erkeği kaba ve sert gördüğümüz bu pornolarda, bir beis görmüyoruz. Hatta belirli bir bilince erişene dek bunda bir beis görmemeye devam ediyoruz. Ama sonraları fark ediyoruz ki, başka bir cinsellik mümkün ve başka türlü ilişkiler de mümkün. Kadının zevkinin esas alındığı ve çoğu zaman kadının isteklerinin gerçekleştiği cinsellikler de mümkün.
 
Feminist porno örneklerine bakacak olursak, Erika Lust’tan başlamak yerinde olacaktır. Erika’nın filmlerinde klasik pornoda gördüğümüz kaba erkekler yok. Kadının yüzüne akıtılan spermler yok. Erika’nın çoğu filminde bir hikâye var ve filmlerde rol alan kadınlar gülümsüyor. Bazen bir kadın dakikalarca mastürbasyon yapıyor ve sadece onu izliyorsunuz. Mastürbasyon yapan kadın, başka bir kadını hayal ediyor. Lezbiyen ilişki de var filmlerde. FFM ilişkide ise, genelde, kadınların isteğinin gerçekleştiğini görüyoruz. Hal böyleyken, porno sektöründe de kadınların olmasına neden karşı çıkıyoruz, sorusu akla geliyor. Çünkü varız. Edebiyatta da varız, sinemada da, mecliste de. İşin içerisine cinsellik girince mi karşı çıkıyoruz bazı şeylere? Dışsallaştırmaya çalıştığımız ve kovduğumuz ahlakçılıkla aynı tarafa mı düşüyoruz ya da bu sektöre, seks işçiliğine baktığımız gibi mi bakıyoruz? Acaba klasik solcuların, seks işçilerini eleştirdiği yerden mi eleştiriyoruz bu kadınları, hakikaten, o klasik solcularla aynı düzlemde mi konumlandırıyoruz kendimizi? Var olan bir piyasayı kaba saba, şoven, erkek pornolara terk etmek mi mantıklı olan? Gey pornolara bir eleştiri getirmezken lezbiyen, feminist pornoları neden dışlıyoruz?
 
Porno izliyoruz ve sektör yüzünden leş porno izliyoruz. Bize yakın bir insanın çektiği pornoyu izlemekten elbette büyük keyif alacağız. Farklı bir cinsel ilişkiyi ve farklı bir erotik film algısını, bir şeyleri yeniden üretmek ve “sömürü”nün devamı gibi algılamak, bünyesinde büyük sorunlar barındırıyor. “Pornoyu Değiştir” mottosuyla yola çıkan bu kadınları cesaretlerinden ötürü tebrik etmek gerekirken, onlara yönelik ithamlarda bulunmak pek akıl kârı değil sanırım. Çünkü buradan konuştukça, dışladığımızı sandığımız ahlâkçılığımız, kafasına vurdukça su yüzüne çıkmaya çalışıyor, gibi geliyor bana ve tüm bu eleştirilere rağmen, farklı bir pornonun mümkün olduğunu bilmek, açıkçası mutluluk veriyor. 

Etiketler:
nefret