11/12/2013 | Yazar: Esmeray

Bütün bunlardan dolayıdır ki hiç kimse iddia etmesin ‘ben transfobik ve homofobik değilim’ diye. Hadin be siz de!

Anam bacım sürekli kendime dert edindiğim bir konu var; bugün sizlerle onu paylaşmak istiyorum. Neden cinsel dürtülerimizle hareket ettiğimizde özellikle anlık birlikteliklerde bir daha o kişiyi görmek istemeyiz? Ya da aynı şekilde işin içine aşk ve uzun bir ilişki girince de bunu da benzer şekilde elimizin tersi ile alaşağı ediyoruz? Neden ilişkilerde karşımızdakini bir tüketim nesnesine dönüştürüyor ve değersizleştiriyoruz?

Yani az önce de belirttiğim gibi, çok ciddi bir şekilde insanlar birbirlerini kelimenin tam anlamıyla harcayarak bir kenara atıyor ve hem ilişkiyi hem insan olarak karşısındaki ile bir daha insani bir ilişki kurmanın yollarını kapatıyor. Dolayısıyla bu erk hayat tıpkı hayatımızdaki diğer sömürü ve tüketim ilişkilerimizde olduğu gibi bunu da bize                                                     öğretiyor.

Aslında bu söylediklerim genel olarak cinsiyet farklılığı olmadan herkesin yaşadığı ve yaşattığı bir durum. Fakat LGBT bireyler bunu çok daha ağır yaşıyor. Özellikle transeksüel kadınlar bunu en ağır şekilde yaşayanlar. Deneyimlerimden yola çıkarak ve tanıklıklarımdan yola çıkarak yazmaya çalışacağım.

Diyelim ki, transeksüel bir kadın bir erkekten hoşlanıyor ve kur başlıyor. Genelde erkeklerin yaklaşımı direk cinsellik üzerine odaklanıyor. Çünkü transeksüel kadınlar âşık olamazlar, hissiyatları olamaz, evlenemez. İşin belki de en ağırı, transeksüel kadınlar çocuk doğuramazlar. Aşk ve sevgili ilişkisi bütün bu saydığım önceliklerden kurulduğu için böyle oluyor. Başka bir nokta da, transeksüel bir kadınla uzun süreli ilişkilerde erkekler de genelde birlikte örneğin sinemaya gitmezler, tiyatroya gitmezler ama sorduğumuzda transeksüel bir kadına sırılsıklam âşık olduğu cevabını alırsınız. Hele transfobiyi kendilerine hiç yakıştıramazlar. Ama dediğim gibi bütün sosyal alanlarda da transeksüel bir kadınla görünür olmazlar.

Haydi oradan be! Bu ne riyakârlıktır şimdi? Riyakârlıklarına örnekler bitmez ki! İlk tanıştığınız bir transeksüel kadına hiç olmayacak laflar edersiniz. Örneğin adamın birisi o kadar abartır ki iltifatları esmer bir transeksüeli Sibel Can’a benzetecek kadar işi ileri götürür. Bütün bunları yaparken, cep telefonunu verirken temkinli olur ya da vermez. Yani iletişim mekanizmalarını mümkün olduğu kadar sınırlı tutar. Bir bakıyoruz, bunu yapan riyakâr adamı belli bir zaman sonra kendince biyolojik diye tanımlanan bir kadının kolunda görebilirsiniz, o kadınla hayatın bütün sosyal alanlarında görebilirsiniz. Ayol şimdi bu ne? Bu şimdi korkunç bir, ilişki biçimlerini tüketen bir durum değil midir? Bu şimdi transfobinin daniskası değil midir? Bütün bunlardan dolayıdır ki hiç kimse iddia etmesin “ben transfobik ve homofobik değilim” diye. Hadin be siz de!

esmerayozadikti@gmail.com 


Etiketler:
İstihdam