15/12/2008 | Yazar: Tolga Yıldırım

‘Ben her zaman en çok oğlumdan utandım’ dediğini daha dün gibi hatırlıyorum. Şimdi ise o utandığı oğlu 5 yaşında ve artık onun bir babası yok.

‘Ben her zaman en çok oğlumdan utandım’ dediğini daha dün gibi hatırlıyorum. Şimdi ise o utandığı oğlu 5 yaşında ve artık onun bir babası yok. Çünkü Bengü 2008 Mayıs ayında travesti olduğu için bıçaklanıp bir apartmanın asansör boşluğuna atıldı. Kaos GL Adana muhabirimiz Tolga Yıldırım’ın yazısı.

Yakından tanımasam da bir gün aynı masada oturup sohbet ettiğim ve 3 gün sonra öldürüldüğünü duyduğum Bengü isimli bir travestinin bana anlattığı kısacık hayat hikâyesini sizinle paylaşacağım.

Bengü kendisini küçük yaşlarda fark etmişti aslında. İlkokuldan çıktıktan sonra ailesinin isteğiyle çırak olarak çalıştığı araba tamircisinde yaşamıştı ilk deneyimini. Hem de daha 14 yaşındayken. Sonrası malum hikâye zaten. Etraftaki esnaf tamirci ustaları duymuşlar ve ustası arkadaşlarının isteklerini kırmamış ama Bengü’nün kırılan kalbini de düşünen olmamış. Bengü’ye göre belki de o yaşlarda bunlar başına gelmeseydi o utangaç ürkek çocuk bu gün hâlâ cinsel kimliğini açığa vuramazdı.

Araba tamirhanesinde çalıştığı yıllarda babasının kulağına da gitmiş eşcinselliği. Ve tabii mert baba yapmış hemen görevini önce dayak sonra evden kovma. Sokaklara düşmüş, parklarda yatmış. Anne merhametiyle bir hafta sonra evine geri dönmüş, kâbus gibi günlerin onu beklediğinin farkında olarak. Anne hemen oğluna kız aramaya başlamış. O görücü senin bu görücü benim gezmişler. Tabi bu sırada kimse Bengü’nün fikrini sormamış. Bir gün nişan 3 ay sonra düğün. Kendi hayatını tanımlayamamışken başka hayatların da yükünü omzuna almış. Tamirciliğe devam etmiş babasının yardımıyla kendisine yeni bir dükkân açmış tabi bu sırada cinselliğini bir kenara bırakmış kendi hayatından fedakârlık yapıp aile olduğunun ‘bilincinde’ hareket etmiş bir süre. Evlendikten 11 ay sonra bir oğlu da olmuş. Artık sırtında onun da yükünü taşımaya başlamış. Ama geçen günler erkeklere olan ilgisini alıp götürmemiş aksine erkeklerle geçirmediği bu zaman onun bu isteğini körüklemiş.

Bir gün duygularına yenik düşerek kadın kılığında saklı bir şekilde bu hayata devam etmeye karar vermiş. Adı Bengü oluvermiş. İlk başlarda arada yapıyormuş sonra maddi anlamda işleri bozulmuş stresini atmak için sıklaştırmış daha sonra da paraya dökmüş işi. Artık bu hayatta seksi para kazanma aracı olarak görmeye başlamış. ‘Ben her zaman en çok oğlumdan utandım’ dediğini daha dün gibi hatırlıyorum. Şimdi ise o utandığı oğlu 5 yaşında ve artık onun bir babası yok. Çünkü Bengü 2008 Mayıs ayında travesti olduğu için bıçaklanıp bir apartmanın asansör boşluğuna atıldı.

Zaten her gün binlerce eşcinsel, transeksüel bu korkuyla yaşıyor. Ve birçok gizli eşcinsel yaşama haklarından biri olan cinselliğini yaşayamıyor. Bengü’nün hikâyesi acıklı ama bir o kadar acı gerçek bir hikâye. Umarım hayat hepimiz için güzel sürprizler hazırlar…

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam