18/11/2008 | Yazar: Ozan Gezmiş

Ozan Gezmiş



Ozan Gezmiş
Newsweek Türkiye dergisine konu olan kitap ve içeriği hakkında ne yazık ki kimse ‘nesini tartışıyoruz, bu düpedüz ırkçılık’ deme cesaretini gösteremedi. Newsweek’in haberinde göze çarpan ise karşıt görüşlü grupların düşünceleri şeklinde sözde ‘naifçe’ konunun ele alınması. Hazırlanışı ve sunuşu itibariyle homofobiden sıyrılamayan haber ‘kafalar karıştı’ alt metni ile okuyucuya sunuluyor.

"Erkek Homoseksüeller İçin Onarım Terapisi - Yeni Bir Klinik Yaklaşım" adlı kitap Türkçe’ye çevrilmesinden sonra farklı platformlardaki tartışmalarla gündeme geldi. En son olarak Newsweek Türkiye dergisine bile konu olan kitap ve içeriği hakkında ne yazık ki kimse ‘nesini tartışıyoruz, bu düpedüz ırkçılık’ deme cesaretini gösteremedi. Newsweek’de yayınlanan haberde göze çarpan ise karşıt görüşlü grupların düşünceleri şeklinde sözde ‘naifçe’ konunun ele alınması. Aslında haber, hazırlanışı ve sunuşu itibariyle homofobiden sıyrılamıyor ve ‘kafalar karıştı’ gibi bir alt metni okuyucuya sunuyor. ‘Eşcinselliğin’ taraflarını eşcinseller ve eşcinselliği ‘düzeltmeye’ çalışan gruplar olarak sunan haberle aslında Nazi döneminden kalma saplantılı bir düşünce; ‘acaba düzeltilebilir mi, bu sefer olabilir mi?’ gibi bir soru işareti ortaya çıkartılıyor.

Bu nedenle konunun daha iyi anlaşılabileceğini düşünerek kurgusal bir röportaj hazırlamak istedim. Sürekli anlatıyoruz ama anlaşıl(a)mıyorsa belki bu yöntemle farklı bir konu üzerinden bu duruma dikkat çekilebilir diye düşünüyorum. İşte karşınızda Dr. Nuroğulları ile yapılmış keyifli(!) bir röportaj. Baştan belirtmek isterim aşağıdaki röportajda adı geçen kişi, olay vb tamamen uydurmacadır ve gerçekle yakından uzaktan bir alakası yoktur(mu?)

Merhaba Sayın Dr. Nuroğulları, öncelikle uzmanlık alanınız nedir ve tam olarak ne üzerine çalışıyorsunuz?

35 yıllık uzman pskiyatristim ve şu an yeni açtığımız klinikle ‘erkek’ olamayanları düzeltiyoruz ve erk’lerini geri kazanmalarını sağlıyoruz.

Peki, bu düzeltme nasıl gerçekleşiyor, kimler size bu konuda başvuruyor?

Erkek olamayanlar başvuruyor. Şimdi bu erkek olamayan diğer tüm cinsii şeyler bakın dikkatinizi çekerim yaratılmışlar demiyorum zira kataa böyle birşey olamaz çünkü sonradan ‘kadın’ sanıyor bunlar kendilerini. Baba figürünün eksik oluşu, çocukken geçirilmiş travmatik olaylar, babalarının onları maçlara götürmemeleri, küfür öğretilmemesi gibi eksikliklerden kendilerini böle ‘kadın’ denen birşey gibi adlandırıyorlar. İşte bizde soğuk küvetlerde yüzdürmece, maçlara götürmece, yola tükürüp küfür ettirmece gibi seanslar düzenleyerek hamdolsun bunu başarıyoruz ve hepsini erkek yapıyoruz.

Yani siz kadınlığın biyolojik bir cinsiyet olduğunu kabul etmiyorsunuz öyle mi?

Hâşâ, nerden çıktı bu, ne cinsiyeti. Tek cinsiyet vardır o da erkekliktir. Erkek güç, kudret, şan demektir. Zaten diğeri adını bile ağzıma almıyorum cinsiyet olsa bu kadar toplumda aşağılanır, hor görülür müydü size soruyorum. Bu toplumumuzca kabul gören birşey değil. Örflerimize, ananelerimize, yüksek ahlakımıza aykırı zaten.

Size çok başvuran oluyor mu, ne gibi sonuçlar alıyorsunuz?

Çok fazla sayıda başvuru alıyoruz. Hepsi dışlanmış, şiddet görmüş ve sosyal izolasyon, kendi kendini ifade edememe, ailevi bağların güçsüzlüğü ve yaratıldığı varoluş tarzını yaşayamamaktan muzdarip kişiler. Ben diyorum ki "kişinin dönüşümü önce kendi zihninde gerçekleştirmesi" ile mümkün. Bir hastam aynen şunları dedi ve çok duygulandım, oturdum ağladım inanır mısınız: "Uzun yıllar böyle doğdum diye kadın olduğumu sandım. Sonunda anladım ki gerçekte ben kadın değil, kadınlık problemi olan bir erkektim." Ayrıca isteyen zencileri de çamaşır suyuna batırıp beyaz yapabiliyoruz onu da son olarak belirtmek isterim...

Bu uydurma röportajı daha fazla dayanamayarak, anlayana sivrisinek saz anlamayana da davul zurna az diyerek bitirmek istiyorum. Son olarak da yine ve yeniden belirtmeli; homofobi tedavisi mümkün bir hastalıktır, bizle uğraşmak yerine kendi homofobinizi tedavi edin!

Newsweek Türkiye'de yayımlanan haber için:

[[Eşcinsellik "onarılabilir" mi?]]

Etiketler: insan hakları
İstihdam