25/01/2017 | Yazar: Alina

Başka bir adayla devam etme kararı aldık. Başka bir aday. Başka biri. Başka biri mi var hayatında?

Merhaba. Merhaba. Nasılsın?  Nasılsınız? İnsan Kaynakları. Dünya bir İnsan Kaynakları şirketi. Fabrikalar, şirketler et kesim atölyeleri, maden ocağı işçisi, 

kara elmas, ak elmas gizli. Biraz da. Son bir çaba. Ve İnsan.

Kaktüslü cam kavanozlar, dibine taş koyuyoruz. 1 saat atölye; 100$ + KDV. KDV olmazsa hatırım kalır. KDV’li hayatlar, biriktirilmiş yarınlar. ‘Birgünyaşarım’ diye geçen hayat. Köpürtülmüş hayeller. Katma Değer verdim sana, beni aldat diye mi?

Kaynak. Kaynak tükendi. İnsan. Kölelik. Kölelik son buldu. Evrensel İnsan Hakları Şeysi. Resmileşti. Kölelik. Resmileşti. Kölelik son bularak resmileşti. Madde yok edilemezdi. Şekil değiştirirdi.

Köleler özgür! Köleler artık kendi seçiyor, kime köle olacağını!

Kölelik hakkımız, söke söke alırız!

İş başvuruları. Akşam saatleri. İşten çıkışlar.

Elinizde bana müsait, bir hayat var mı?

2+1 ev, iş çıkışı spor, hafta sonu sinema ve noodle. Bu duyguya bu filmden, bu hayale bu şarkıdan, bu iyileşmeye bu kitaptan efendim. Sizi şöyle alalım efendim. Alalım sizi.

Ah elinizde var mı? Hayatımla öderim hayatı.

Hayatımla öderim saatleri. Saatlerimi, size veririm. Günde 8 saat geçireceğim bir ev için, 16 saatimi size veririm. CV’ni gönder hemen. Hemen efendim.

Yoga salonları. Elektrik akışı yavaşlar bedenin, uzun süreli oturmalarda. Lütfen kalkın, ofiste gezinin. Çevre dostu ofisler. Yoga. Masa yogası. Huzur. İç huzur. Dışarıda değil, içinde. İçin bir hapishane. Umut parmaklıkları kırılmaz. Ahhhh, ahhhhh.

Ama ben iç huzurdan daha ziyade, dışımda bir huzur, sıcak bir samimiyet, kimseyi zora sokmayacak bir işsizlik maaşı... Özür dilerim efendim, zaaflık gösterdim gösterdim.

10 derslik paket, 160 lira. Bir saati ne kadar eder hayatın? Paket hayatlar, şok indirimler, takip ürünler. İnstagram hayatlar. Kontürlü makyajlar. Parlar, parlar, parlar.

Esne! Bırak! Dik dur! Ne kadar binerlerse binsinler omuzuna, dik dur! Omurilik uzasın, hayat uzasın!

Koltuk, iş koltuğu, masaj yastığı. Ödenek çıkarsa. Kurumsal tükeniş. Tık tık tık. Alo? Kendisi burada yok efendim. Kendisi burada hiç olmadı efendim. İyi dileklerinizi iletirim efendim.

Sizi tanıyalım? Beni mi? Yaptığım işleri mi? Evet anladım beni... Neden ayrıldınız işten? Daha farklı kurumsal hedeflerim vardı. Tacize uğramamak, kendin olmaktan çekinmemek, mesleki hiyerarşide ezilmemek... Kendini annem sanan bir patronun bağrışlarını duymamak. Biz size döneriz. Olumlu ya da olumsuz...

Profesyonel iş hayatı, yüze gül, sırtını dön söv! Evet şimdi profesyonelsiniz. İşimi seviyorum, işim benim her şeyim. İşisizm. Her şeyimi aldı hayat benden.

Başka bir adayla devam etme kararı aldık. Başka bir aday. Başka biri. Başka biri mi var hayatında? Lütfen bana açık ol! Sana gençliğimi verdim, saatlerimi, en güzel duygularımı, neşemi.

Hayır sevgilim suç sende değil, sadece o senden daha iyi. Daha profesyonel. Yüksek topuklar, güzel kıyafetler, neşeli kızlar, çekici erkekler. Somurtan bir hayat. İğne gibi batan, yapmacık kibarlık. Paran kadar geçerli sen!

Para mı kariyer mi? Tabiki kariyer! Kariyerli para var mı elinizde?

Sistem Allah’tır. Romantizm, yeni yüzyıl dini.


Etiketler:
nefret