25/09/2013 | Yazar: Kürşad Kahramanoğlu

Tanıyanlarınız biliyor; iki sene oldu, Bodrumlu oldum. İlk kez 1969 yılında gördüğüm ve görür görmez vurulduğum bu kasabaya nihayet iki sene önce taşınabildim.

Tanıyanlarınız biliyor; iki sene oldu, Bodrumlu oldum. İlk kez 1969 yılında gördüğüm ve görür görmez vurulduğum bu kasabaya nihayet iki sene önce taşınabildim. Halikarnas Balıkçısı’nın dediği gibi:

“Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin
Sanma ki geldiğin gibi gideceksin
Senden öncekiler de böyleydiler
Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler"

Ben de aklımı kırk dört sene önce bıraktığım yere bu sefer nihayet, hem de yaşamak için döndüm. Tabii Bodrum kırk dört sene önceki Bodrum değil, ama gördüğüm kadarıyla hâlâ dünyanın belki de en güzel yarımadası. Rant canavarının kirlettiği doğası her şeye rağmen direniyor. İnsanları bu toprakların başka bölgelerindeki yerlilerle kıyaslandığında daha medeni ve açık fikirliler. Temmuz ve Ağustos aylarında uğradığı yerli ve yabancı turist akımındaki saldırgan medeniyetsizliği saymazsak; havasıyla, meyvesiyle, deniziyle, kışıyla, baharları ile insanın yaşamına yaşam katan bir yer.
İnsanları yerli ve yabancı göçüne açık. Bu göçün hayatlarını zenginleştirdiğini bildikleri için yabancıları kucaklıyorlar da. Lakin son yıllarda halkın  en büyük korkularının başında fetih mantıklı AKP Hükümeti’nin Bodrum’a, TOKİ’yi sokacağı gelmekte. Bunun Bodrum yarımadasının demografik dengesini değiştirerek AKP’yi Bodrum’da da iktidara getirmek için bir mizansen olabileceğini düşünüyorlar. Bodrum yarımadası politik olarak muhalefetin başarılı olduğu bir yarımada. Şu anki belediyelerde MHP ama özellikle de CHP iktidarda. Son yasa değişiklikleri ile yarımadanın birçok belediyesi tarihe karışıyor. Önümüzdeki mahalli seçimlerde bütün Bodrum’un bir tek belediye başkanı olacak.
Mutlaka birçok aday olacaktır ama şimdiden belli ki, bütün Bodrum’un ilk belediye başkanı Mehmet olacak. Çünkü başa güreşen iki adayın da adı Mehmet: Mehmet Kocadon ve Mehmet Tosun.
Mehmet Kocadon şimdiki Bodrum Belediyesi’nin Başkanı. Fazla bir eğitimi yok, ama daha önemlisi Bodrum için ileriye dönük doğru dürüst bir vizyonu da yok. Ben Bodruma ilk geldiğim aylarda halk arasında “AKP’ye geçecek” diye dedikodular dolaşıyordu. Lakin tatil için Bodrum’da olan Başbakan ile yaptığı baş başa toplantıda kendisine ileriye dönük verilen vaatleri kabul edeceği beklentileri varken; Bodrum’da çok saygıdeğer bir hanımefendi olan annesinin kendisine mani olduğu söyleniyor. Gerisi malum, Bodrum Belediyesi ülkedeki birçok muhalif Belediye’nin başına geldiği gibi soruşturmaya uğradı ve Mehmet Kocadon hapse atıldı. Başkan’ın davası tutuksuz olarak devam ediyor. Kendisine “imparator” lakabını layık gören, zengin, playboy başkanımız hapishaneden çıktıktan sonra artık tarihe karışmış olan partisi Demokrat Parti’den istifa ederek CHP’ye katıldı. Millet olarak gadre uğramışları sever, destekleriz ya; Bodrum’da birçok insan Kocadon’un yeni oluşturulmuş Bodrum Belediyesi Başkanlığı’na seçilmesine kesin gözüyle bakıyor. Hatta kendisi de acaba Muğla Büyükşehir Başkanlığına mı aday olsaydım diye düşünüyormuş! Bodrum’un yeni seçmenlerinden olan benim için Mehmet Kocadon’un zenginliği veya çapkınlığı önemli değil. Zengin bir playboy Belediye Başkanımız olabilir ve fakat Bodrum’a gelen sanatçılarla ilgilenmeyen, kendisi ile görüşmek isteyen sanatçıları eşine yönlendiren, hapisten çıktıktan sonra Bodrum’da yapılan hayvan hakları yürüyüşüne davet edildiği halde katılmayan, Bodrum için olan vizyonu bu cennet beldemizi Antalya’ya çevirme ile sınırlı olan bir Belediye başkanı adayını desteklemek için iki değil, üç defa düşünmem gerekir. Bodrum’un bir turizm beldesi olarak önündeki bir basamağı daha atlaması kesinlikle bir kültür ve sanat şehri olarak parlamasına bağlı. Kocadon’un Bodrum’a getirmek istediğini söylediği “konferanslar beldesi” statüsü, “dünyaya açılmak” isteği kışlık 10 000 yatakla, özel bir hava yoluna Bodrum’a Avrupa kentlerinden direk uçuşlar koydurabilmesi ile gerçekleşemez. Bu kaygılar ben dahil binlerce Bodrum seçmenini rahatsız ediyor. Keşke sayın annesi veya eşi CHP’nin Bodrum Belediye Başkan adayı olsaydı! CHP yarımadada ortalığı silip süpürürdü.
Gelelim ikinci Mehmet’e. Mehmet Tosun halihazırda Konacık Beldesi’nin MHP’li Belediye Başkanı. Harita ve Kadostro Mühendisi olan Tosun ile Bodrum Kalesi’ndeki bir tiyatro gösterisinde tanıştım! Aslında öteki Mehmet’in sorumluluğunda olan, bu eşi emsali dünyada bulunmayan mekânda ondan başka yarımadanın hiçbir Belediye Başkanı yoktu! Bu muhteşem yer dökülüyor! Kale eski olduğu için değil, Bodrum Belediyesi’nin ihmalinden! Konacık’ı sorarsanız, Tosun Başkanın yönetiminde tanınmaz bir yer haline geldi. Konacık Belediyesi’nin yarımadanın en iyi çalışan belediyesi olduğu konusunda herkes hemfikir. Eğer ideolojik yaklaşımlar bir kenara bırakılıp en iyi hizmeti veren insan Belediye Başkanı seçilecekse, Mehmet Tosun’un bu başkanlığı hak ettiğine hiç şüphe yok. Birçok CHP’li dostumun söylediği şöyle “Tosun’un etrafında hazmedemeyeceğimiz bir MHP’li halkası var ki, onlara nasıl oy verelim? Mehmet Tosun’un MHP’liden çok, MHP’li olmayan taraftarı var”.
Politika böyle birşey. Bu arada cennet Bodrum’a, AKP’nin ve rantçıların saldırısı devam ediyor.


Etiketler:
İstihdam