08/03/2015 | Yazar: Arturo Bandino

Kadın olsaydım neler olur, yaşanır, değişirdi hayatımda?

“Arsızlıkla damgalanan boş kinayelere gülen bendim
 kendi varlığımın sesi olayım istedim
yazık ki ’kadın’dım.”
(F.Ferruhzad)
 
Yaşıyorum, yaşıyoruz. Şimdi, açıklamak istediğim konu şu: Kadın olsaydım neler olur, yaşanır, değişirdi hayatımda? Yok, bol keseden atıp da ütopya tasviri çizmeye hiç mi hiç niyetim yok. Kendimce bir dünyam olurdu. Hayallerim belki. O sığınağımda da her şeyi değiştirirdim. Çoğu erkeği zapturapt altına alırdım. Neler neler yapardım, tahmin edebilir kadınlar.
 
Ha, öncelikle dilimize pelesenk edilmiş, ikiye ayrılmış bir ülkenin (Doğu-Batı) Doğusunda olduğumdan yirminci yaşıma selam çakmadan başlık parasında anlaşılırdı. Tüfekler, tüfekler, halaylar, halaylar, hoop bakmışım çocuğum elimde.
 
Çirkin olmamalıyım ama. Toprak ağalarının oğulları beni almaz(!) yoksa. Gel de değiştir şimdi. Sıkıntı. Köyde ineklerin peşinde Lola’dan habersiz koşar, harcanırdım. Hem para az alınca babam, bana zalimce bakabilir. Çirkinsen, babanın bir tek şansı vardır ücrette düşüş yaşanmaması için: Tanınmış, temiz bir aile geçmişi. Bu istikrarı yakaladınız mı, büyüsün kızlar, ticaret başlasın, borsada da düşüş yaşanmaz asla. Teğet geçer sizi. Ohh değmeyin keyfinize.
 
Kızlar hâlen satılır! Kızmasın kimse, kötülüyorsun diye. Söylemeliyim. Artık söylemezsem uyuyamam. Yemin ederim. Hatırlattım bilenlerinize de. Sahi bu kaçıncı Dünya Kadınlar Günü!
 
Değişir bir gün hı?
 
Biraz sendeliyorum. Özel hayat işin içine girince, hiçbir şey değişmeyecek diyorum. Bir de para sevdamız köreltilmedikçe. Hafıza cüz belletircesine düzenden şaşılmaz vaziyette düşünceler. Oysa yasalar bile değiştiriliyorken. Eğitim ile alakalı değil! Cahil değil kimse. Darbeyi yaşamış adama o dönemin siyaseti konusunda ahkâm keser gibi yazılar yazılıyor, çiziliyor. Buradaysan yani Doğu dedikleri yerde, git, dışarıda oku, kız-erkek fark etmez- geri dön, aynısının senin başına da gelebilme olasılığı yüksek. Çok az istisna dışında. Başkaldır da gör bak, teneke bağlamazlarsa…
 
Savunmak mı? Pardon toprağı mı?
 
Kibar Feyzo izlerdim ama anlamaz, sadece güler geçerdim. Feminist olamazdım. Neeerden bileceğim allasen. Olsam olsam mutfağımın kraliçesi olurdum. Kızlarıma ileride nasıl yaşayacaklarını anlatırdım. Belki ‘’dotmam’’* denilirdi kızlarıma ve Şiwan Perwer bunu kültür bilerek ve haklı olarak, yanık sesiyle televizyonda söyler dururdu, ihtimal büyük. Lê dotmam lê dotmam we’m rûreşên.**
 
Ama kadın değilim ve Dotmam türküsü başıma bela olmadı. Sevinmeli miyim? Bu türkü yine de birçok genç kızın hayatını tarumar etti. Teşvik edici hâlen, tüm gücünü koruyor, kazandı yılları, ömürleri harcadı, üstüne üstlük gizlice de dinlenmiyor artık…
 
*’’Amcakızı’’ demek. Çoğunlukla amcaoğluyla evlendirilirler.
**Amcakızım, bizim yüzümüz karadır. 

Etiketler:
İstihdam