10/07/2014 | Yazar: Samet Atasoy

Futbolun en kötü kültürel etkilerinden biri, bu cinsiyet ayrımcı sporun galibiyetinde erkeklik, mağlubiyetinde kadınlık olması ve oyunun kendisinin sekse benzetilmesi...

Bu yazıyı yazarken yalnızım. Çünkü insanlıktan tiksinince yalnız kalmak iyi geliyor. İnsanlar da bazen çok ısrarcı oluyor itici şeyler yapmak konusunda. Bu buhranlı dakikaların dizginlenmesi için kendime ’’farkında değiller’’ diyorum. Farkında değillerse fark etmeleri için elimden geleni yapayım değil mi?  Güncel bir mevzu olduğu için futboldan bahsedeceğim... Bu konuda bir şey yazmak için güncel olmasını beklediğim için de biraz kendime kızmıyor değilim.
 
Futbol ile ilgili farkında olmadığımız bazı şeylerden bahsedelim:
 
1. Futbolun kendisini herhangi başka bir spordan daha dikkate değer kılan herhangi bir özelliği yoktur. Bir top ve biraz insan ikilemesinden oluşan onlarca spor arasında futbol hiçbir şekilde daha anlamlı olamaz. Futbola anlamını kazandıran, onlarca yıldır sürdürülen propaganda, reklamlar ve çeşitli teşviklerdir. Futbolun geçmişinde sahne olduğu herhangi bir olay hiçbir zaman kendisini daha meşhur ve etkili kılmaya değecek bir niteliğe sahip değildir. Bu spor üretilmiş aldatıcı heyecanlarla şişirilmiş bir yalandan ibarettir.
 
2. Futbol adil bir spor değildir. Özellikle aşırı popülerliği ile spor klüplerinin sahip olduğu paralar sayesinde para ile kazanılan bir spordur. Çünkü uluslararası insan satışının yapıldığı bir takım sporunda kimin niye kazandığı gerçekten oyunun kendisine bağlanamaz. Ayrıca hakem kararları bu kadar tartışılan ve hakemin görmediklerinin olmamış sayıldığı bir spor adil olamaz.
 
3. Futbol cinsiyetçi ve ayrımcıdır. ’’Meşhur’’ olan futbol oyuncularının tümü erkektir. Bu erkekler aşırı ve gereksiz bir değere sahiptir. Bu değerin hiçbir anlamda meşru olması mümkün değildir.  Tamamen kadınların katılımıyla yapılan hiçbir spor böyle şişirilmemiştir.  Sektör olarak kadınların teşvik edilmediği veya kabul görmediği bir çalışma alanıdır. Başka bölücülükleri de vardır. Örneğin sunî ve tamamen uydurma bir taraftarlık duygusuyla insanları birbirine kaba ve düşmanca şeyler söylemeye iter. Şiddeti meşrulaştırır.  Milliyetçilik ve futbol meselesine hiç girmeyelim bile.
 
4. Futbol popülerliğine rağmen toplumsal sorumluluk, bilinç ve hayırseverlik konusunda insanlığa katkıda bulunmaya çalışan bir spor değildir. Çoğunlukla ensesi kalın adamların tonlarca para kazandığı yüzeysel bir gösteriden ileriye gitmez. Futbol oyuncuları kazandıkları şanı ve ünü genellikle zaten sektörlerine milyonlarca dolar basan tüketim odaklı şirketlerin (ayakkabıcı, gazozcu) reklamlarında sağa sola top tekmeleyerek kullanır ve daha çok kendilerine fayda sağlarlar.  Hatta bu reklamların genelde sömürdüğü temalardan birisi çok ünlü bir sporcunun sıradan bir erkek çocuğuyla yaşadığı ’’olağanüstü’’ duygusal ve ’’gerçekçi’’ olaydır.
 
5. Futbola verilen değer aşırıdır ve bunun korkunç yan etkileri vardır. Çünkü bir futbolcu insanlık namına hiçbir şey yapmadığı gibi bir de meşhurluğundan dolayı istemsiz bir biçimde gençlere örnek olma sorumluluğuna sahiptir. Bir futbolcuyu örnek almak da futbolun kendi güzelliğinden değil, futbolcunun sahip olduğu yanıltıcı ihtişamdan kaynaklanır. Bu da gençleri içi boş bir hayal kırıklığına götürür.
 
6. Futbol taraftarlarının futbol takımlarına para kazandırmaktan başka hiçbir katkısı yoktur. Taraftarlar aslında istenmeyen, aşırı duygusal ama sömürülen yalandan sevgili gibidir futbol takımının kendisi için. Bu yaşadığı haksızlığın farkında olamayacak kadar aşk sarhoşu olan taraftarlara küçük bir örnekle meseleyi açıklamaya çalışayım. Bir maç sonrasında kazanan takımın oyuncuları soyunma odasında, ’’biz kazandık!’’ diye sevinirken o ’’biz’’in içinde bir tane bile taraftar yoktur. Ama maça zırnık katkısı olmayan velveleci taraftarlar biz kazandık diye kendilerini safça takımın başarısına yamayabilirler.
 
Futbolun anlamlı kılan birçok şeye saldırdığıma göre, geriye kalan en kötü kültürel etkilerinden birisine geçelim. Biraz önce de bahsettiğim gibi bu cinsiyet ayrımcı sporun galibiyetinde erkeklik, mağlubiyetinde kadınlık olması ve oyunun kendisinin sekse benzetilmesi...
 
Brezilya ve Almanya ülkelerinden toplanmış top tekmeleyicilerinin müsabakasının ardından sosyal medyada paylaşılanlar bu yazıyı yalnız yazmaya iten şeydi beni. Almanya’nın futbolcuları Brezilya’ya ayrılan kaleye topu 7 kere soktu diye galip oldu. Maçı kazandı. Bu durum da bir porno filmine benzetildi, bir tecavüze benzetildi. Bunlar da bir şaka gibi hafife alındı. Futbolun mantık dışı ve cehaletle beslenen değerleri, korkunç bir umursamazlıkla hayatın başka ’’sahalarına’’ yine aynı cehaletle taşındı. Tecavüzü, şiddeti olağan ve şakacıktan şeyler gibi görmek sadece farkında olmamak değildir ama ben öyleymiş gibi hayal edip tekrar insanların arasına döneceğim.  

Etiketler: yaşam, spor
nefret