10/07/2015 | Yazar: Hasan Andreas Atik

HDP Edirne LGBTİ Koordinasyonu’ndan Hasan Atik yazdı: Nefretin adı LGBTİ!

Gün geçmiyor ki devlet terörüne bir yenisini eklemesin. Bu yıl on üçüncüsü gerçekleştirilemeyen İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşünün ardından nefret dinmiyor. HDP’nin bir eşcinsel milletvekili adayı göstermesiyle başlayan devlet terörü devletin en üstünden tabana doğru yol aldı. Cumhurbaşkanının nefret söylemiyle başlayıp Başbakan ile devam eden ardından AKP’nin yönetim kadrolarından gelen nefret suçu niteliğinde ki bütün açıklamaların ardından artık nefret sokaklara indi. Ankara’da LGBTİ bireyleri gördüğünüz yerde öldürün diye etrafı afişleyenlerden tutunda, görünür eşcinsel aktivistlerin kişisel facebook hesaplarına gelen tehdit mesajları ve son olarak da bir arkadaşımızın darp ve tecavüze maruz kalmasıyla sonuçlanan, ancak bunların daha başlangıç olduğundan korktuğumuz yeni bir sürece girmiş bulunmaktayız.
Bizler nefrete alışığız aslında Cumhuriyet tarihi boyunca sistematik bir toplum ve devlet baskısıyla sindirilmiş, bütün aşklarımızı içimizde, dört duvar arasında yaşamaya zorlanmış bir kesimiz. Hayatlarımızı yalanlar üzerine inşa etmeye alışığız. Kendimizi saklamayı, gizlenmeyi de en iyi biz biliriz. Ancak artık saklanmak, gizlenmek istemiyoruz. Ailelerimize, arkadaşlarımıza yalan söylemek istemiyoruz. Çift kişilikli hayatlardan yorulduk. Bu hayatları yaşarken çoğumuzun psikolojisi bozuldu.
 
Gizlenmeyenlerimiz de nefret saldırılarına ve nefret cinayetlerine maruz kaldı. Bizler artık gizlenmeyeceğiz. Sizin çifte standartlı ahlakınızın köleleri olmayacağız. Geceleri bizim koynumuza girip gündüzleri “erkek” olup bizleri öldüren zihniyetinize artık müsamaha göstermeyeceğiz. Öldürerek bitiremeyeceğiniz kadar çoğuz biz. İnancımızı eşcinselliğimizden sorgulamak kimin haddinedir. Her fırsatta İslam’ın hoşgörüsünden bahsedenler nasıl bir iki yüzlülükle katlimize ferman veriyorlar. Bu devleti hukukla mı yöneteceksiniz kuranla mı önce ona karar vermeniz gerek. Şayet var olan anayasa hala yürürlükteyse birileri çıkıp cumhurbaşkanından başlayarak bu nefretin önünü kesmeli. Eğer aksi bir yönetim varsa biz neden bilmiyoruz. Kimler bu cumhuriyeti yıkmıştır kimler anayasayı lağvetmiştir bilmek istiyoruz. Devlet suç işliyor, devleti yönetenler suç işliyor, bir kesim “hassasiyeti olan halk” suç işliyor, savcılar susuyor, hakimler sessiz, kolluk masumları değil suçluları kolluyor. Devlet adeta işlemez bir kurum olmuştur. İnsanlar inançlı ve inançsız olmak üzere ikiye bölünmeye çalışılmaktadır. Birileri kürtlerle türkleri birbirine düşüremeyeceğini görünce bir başka yarayı kaşımaya başlamıştır.
 
Eşcinselliği inançsızlığın temeline oturtan birileri öncelikle gözden eşcinselleri çıkartmış görülüyor. Ankara’da ki afişlemeler ve buna karşı devletin sessizliği gösteriyor ki bu nefret devlet desteklidir. Bizleri tekrar susturmak, sindirmek isteyenlere bundan sonra prim vermeyeceğiz. Ne eksiğini ne fazlasını istiyoruz bizler eşitlik, yasal tanınma ve güvence istiyoruz. Ve bu isteklerimizi söke söke alacağız!                                                               

Etiketler:
İstihdam