22/06/2009 | Yazar: Aykan Safoğlu

YÜZLEŞME

YÜZLEŞME

Aykan Safoğlu / Nevin Safoğlu
 Annem, beni 42 yaşında dünyaya getirdikten kısa süre sonra çalıştığı bankadan emekli olmuş, şu anda bir kozmetik firması için çalışan 67 yaşında bir kadın. Onunla bu röportaja, beni ziyarete geldiği Berlin’de, evimin mutfağında bir kayıt aleti ile başladık. Kolay olmadı, aynı dili tutturmamız. Ben onun oğlu olduğum, o benim annem olduğu için bir süre sonra kavga etmeye başladık. Ben dediklerinin gerçeği yansıtmadığını söyledim, o kendini ifade edemediğini… Birbirimizi duymadığımız anları hatırlamak gerilimli oldu. En ciddi kriz anında kayıt aletini bırakıp kaldığımız yerden kâğıt-kalem ile devam ettik. Ben soruları yazdım. O da cevapları… Anne ve oğul olarak, dilsizliğimizin ya da aramızdaki yaşanmamışlıkların bu röportajın önüne geçmemesi için bir yöntem bulmuştuk. İlkokulda isim-şehir oynayan çocuklar gibi, birbirimizin kâğıdından kopya çekmek isterken, biraz buruk bu röportaj ortaya çıktı.

Sana ilk açıldığım 2003 senesinde tepkin gayet olumsuzdu. O zamanlar eşcinsellikle alakadar fikirlerin nelerdi?
Oğlum olarak senden bu açıklamayı duymak beni gerçekten korkuttu ve bu açıklamanın şokunu üzerimden atmam çok zor oldu. Çünkü çevremdekilerle bu konuyu paylaşmam hiç kolay değildi.
 
Sana tekrar tekrar eşcinsel olduğumu hatırlattığım 3 senelik dönemde neden suskun kaldın?
Hasta olduğunu düşündüm. Uzun süre, bir anne olarak, kendimde bir eksik aradım. Nerede, neyi eksik yaptığımı anlamaya çalıştım, farklı açılardan kendimi eleştirdim. Kendi cinselliğim dâhil neyi, ne kadar biliyordum? Bu açıdan çocuklarımı anlamak için bir anne olarak bilgimin yeterli olup olmadığına baktığımda, yeterli bilgimin olmadığını gördüm; üstelik çalışma hayatımın öne çıkması, onların eğitimini öncelikli olarak görmem ve bu konuyu hiç dikkate almamış olmam gibi şeylerle de karşı karşıya kaldım. Ve kendimi bu konuda suçlarken, aile yakınlarımdan kimseyle de bu konuyu paylaşamadım.
 
Seninle cinsel yönelimim üzerine daha rahat konuşabilmemiz ne / neler sayesinde oldu?
Birkaç kez, Onur Haftası’nda yapılan oturumlar gibi toplantılara beni çağırdın ve katıldığımda bir şeyleri anlamaya başladım, en azından çalıştım.
 
Çevrendeki insanlarla eşcinsellik hakkında konuşuyor musun?
Maalesef çevremde kimse ile bu konu hakkında konuşmuyorum. Çevremdeki insanlar genelde iş çevresinden, onlarla iş konuşuyorum. Hatta çevremde çoğu kimse ile özel bir şey konuşmuyorum. Kızımla bile kendi hayatıma dair bir şeyler konuşmuyoruz.
 
Sana açılmış olmam, benimle kurduğun ilişkiyi diğer heteroseksüel çocuklarınla kurduğun ilişkilerden farklı kılıyor mu?
Sen hariç diğer çocuklarımla cinsellik konusunda herhangi bir paylaşımım olmuyor. Onlar bana açılmadılar. Benim anne-babam da bu konuda konuşmuyorlardı. Aile ve iş yaşantısı bunları konuşmaya izin vermiyor.
 
Lambdaistanbul ile benim sayemde tanıştın. Nasıl fikirlerin var dernekle alakadar?
Lambdaistanbul ile tanışmam gerçekten iyi oldu. Tanıştığım kişiler ve annelerle konuşma fırsatım oldu. Annelerin de benim gibi aynı süreci yaşadıklarını duymam, bu süreci çok da kolay atlatamadıklarını görmem beni konuya daha rahat bakmaya yönlendirdi.
 
Bütün bu açılma sürecinde kendini, cinselliğini sorguladığın, kendinle ilgili sorulara yanıt bulduğun anlar var mı?
Tabii ki kendimi sorguladım. Aile yapımız, çocuklarını anlayan, dinleyen, sorunlarını paylaşmaya yönelik olan bir yapıya açık değildi. Yaklaşım ve paylaşım eksikliği yaşamış ve bastırılmış bir kişi olarak yetiştirildim. Altyapıdan gelen bu eksiklik nedeniyle, önemli olan cinsellik konusunda çocuklarımla iletişim kurmada başarılı olmamışım. Bu gerçeğin ortaya çıkmasını sağladı. ‘Bunu kısa sürede nasıl telafi edebilirim?’e bakmak gerekli.
 
LİSTAG (Lambdaistanbul Aile Grubu) ile hiç ilişkilendin mi? Onlarla ilgili ne düşünüyorsun? Katılmayı hiç düşündün mü?
Aile grubuyla birkaç kez etkinlik sonrası görüşebildik. Yapılacak toplantı, etkinlik bilgileri tarafıma mail ve sms olarak geliyor. Çalıştığım için ve toplantı saatleri uymadığından katılamadım. Zamanım uygun olduğunda katılmayı tabii ki düşünüyorum. Bilgi eksikliğim adına ve de bir anne olarak neler yapabilirim, öğrenmem gerekiyor diye düşünüyorum.


Kaos GL Dergisi’ndeki yazılarımı okuyor musun? Her iki ihtimalde de neden?
Okuma fırsatım olmadı. Dergiye yazdığını biliyordum, hep bahsedersin; ama sen dergiyi önüme koymadığın için benim de elime alıp okumak aklıma gelmedi. İlk defa bugün önüme koydun.
 
Peki, şimdi dergiyi okuduktan sonra ne düşünüyorsun? Abone olacak mısın?
Gayet başarılı buldum. İnsanlara yararlı bilgi akışını sağlayabilecek, destek verebilecek nitelikte olduğunu düşünüyorum. Abone olmayı da istiyorum. 

 


Etiketler: insan hakları, aile
nefret