06/12/2009 | Yazar: Kaos GL

Haftanın altı günü Kral TV ekranında VJ’lik yapan Bülent, geçtiğimiz günlerde

Haftanın altı günü Kral TV ekranında VJ’lik yapan Bülent, geçtiğimiz günlerde
katıldığı bir TV programı sonrasında işten çıkarıldı. Renkli kişiliğiyle hafızalarımıza kazınan VJ Bülent’le işsiz kalma gerekçesinden tutun da gey’lerin sorunlarına kadar pek çok şeyi konuştuk.
 

Kral TV’ye başladığınız ilk günü hatırlıyor musunuz?
Evet hatırlıyorum. Bundan tam 14 sene önceydi. Üç deneme çekimi yapmıştım ve kabul edilmemiştim. O zaman Cem Uzan dönemiydi. Şu anda herkesin konuştuğu ve yara aldığım eski patronum. Kral gerçekten bambaşka bir yerdeydi. Herkes Kral izliyordu. Ben de o dönemin ilk ürünüyüm. Belki de Guinness Rekorlar Kitabı’nda bile olabilirim çünkü 14 sene hiç aralıksız haftanın altı günü her gece canlı yayına çıkan başka kimse yok. Bir Mehmet Ali Erbil var o bile ara verdi.
 

Peki 14 yılda Kral TV size ne kattı? Maddiyat mı yoksa maneviyat mı?

Kral TV tanınmamı sağladı. Bu son dönem hariç, her gelen yönetim beni sevgiyle, saygıyla karşıladı. Doğuş Holding ve Ferit Bey ile hiçbir problemim olmadı tam tersine kendisiyle bir kere karşılaştım. Zaten onlar çok farklı kulvarlarda koşan insanlar. Problem birdenbire bambaşka bir yerden patladı.
Yani bence ne şirketimin suçu var ne de Ferit Şahenk’in. Bence bu şahıs problemi, bunu da ilerleyen günlerde herkesle paylaşacağım. Şu anda bazı prosedürler olduğu için konuşamıyorum. Yani bir şahıs benden rahatsızdı, fırsatını buldu ve yok etti. Huysuz Virjin’e kıyafetleri yüzünden getirilen ekran yasağı gibi ben de cinsel kimliğim sebebiyle işimden atıldım.
 
Kim, Gezegen Mehmet mi?
Şu anda ismini zikredemiyorum yoksa gerçekten kim olduğunu söylemeyi çok istiyorum.
 
Kral TV’de program sunarken bir de albüm yaptınız.
Zaten beş senedir sahneye çıkıyorum. Gazinolar, pavyonlar, beş yıldızlı oteller, bayi geceleri... İş geldikçe sahneye çıkıyorum. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunuyum. Cihan Ünal, Müşfik Kenter, Yıldız Kenter, Zeliha Berksoy hocamdı... Hayat insanı nereden nereye getiriyor.
 
Onlar VJ olmanızı hoş karşıladı mı?
İlk başta hoş karşılamadılar. “Sen burada Shakespeare oku, git orada Mahsun Kırmızıgül’ü anons et” dediler. Onlar biraz daha didaktik bakıyor olaylara.
 
Belki şimdi Mahsun Kırmızıgül’ü beğeniyorlardır.
Aynen öyle. “Tu kaka” diyenler yarın öbür gün “Mahsun Bey’in ne güzel filmleri var” diyor. İki film de milyonlarca kişi tarafından izlendi. Güneşi Gördüm’de benim de çok küçük bir rolüm vardı. O filmde Harbiye’de bir travesti sahnesi vardı. Biz de travesti ve gey arkadaşlarımızla beraber oradaydık. Mahsun Bey, çekim sırasında gey ve travesti arkadaşlara ne kadar kibar, ne kadar meseafeli, ne kadar hümanist davrandı anlatamam. Nice yönetmenler tanıdım; hadsiz, terbiyesiz, “Lan” diye konuşan. İnsanlara korkunç davranıyorlar. Hepsi olmasa da yüzde 99’u öyledir. Mahsun Bey çok kibar davrandı.
 
Oray Eğin’in programında yaptığınız açıklamalardan sonra işe ilk gittiğinizde neler yaşadınız?
Kimse benimle diyalog kurmadı. Zaten iki buçuk aydır ekrana çıkarılmıyordum.

Sizi ekrana çıkarmama sebepleri neydi peki?
Hiçbir sebepleri yok. “Bekleyin başka programlar yapılacak” deniyordu. Kendimi kötü hissediyordum. Bana maaş ödeniyor, iki buçuk ay olmuş program yapmıyorum, aldığım parayı da hak etmediğimi düşünüyordum. Başkası olsa “Oh kebap, hatta çok güzel devam ediyor’’ der. Öte yandan maaş diye verdikleri o küçücük paranın 10 katını hak ettiğim de ayrı bir gerçek. Neyse, gidip konuşma talep ettim müdürden.
 
Müdürünüz kimdi?
Namık Kasapbaşoğlu ve Gezegen Mehmet. Bana çok kötü davranıldı. Yüksek sesle bağırıldı. “Sen kimsin ki, bunun hesabını bana soruyorsun” gibi cümleler sarf edildi. Bu olay odada yaşandı ama bütün şirket duydu. Dışarı çıktığımda elim ayağım titriyordu. “Ne oldu” dediler. O kadar büyük bir travma yaşamışım ve üzülmüşüm ki, “Hiçbir şey hatırlamıyorum ne oldu” dedim.

Program Bahane
 
Peki işten çıkarıldığınızı öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Çok uzun süredir değersizlik had safhadaydı. Beklediğim bir sona doğru yaklaştığını hissediyordum. Oray’ın programı bahane oldu. Sevgili Yiğit de köşesinde aynısını yazmıştı. Ben de okuduktan sonra aydım, “Oray’ın programı bahaneydi” dedim. Önce bütün gazetelere ‘’VJ Bülent’i Cem Uzan hakkında konuştuğu için attık’’ şeklinde beyanatlar verildi.
 
Kanalın sahibi Cem Uzan değil ki...
Bir süreç var, bittikten sonra bunu da açıklayacağım. Cem Uzan’dan onlara ne? Tekrar ediyorum; Cem Uzan ile ilgili hiçbir kötü söz söylemedim.
İnternette yazılan bazı şeyler de Yıldo’nun cümleleri. Yıldo, ben, Ferhat Güzel ve Banu Zorlu programa katıldık. Banu Zorlu, Yıldo ile kavga edince programı terk etti. Ferhat Güzel, bütün gece şov yapmaya çalıştı. Ortamı geren, bel altı muhabbetlere indiren, negatif bir duruma döken de kendisidir. Bu yüzden her şey tepetaklak oldu. Kimin ne konuştuğu belli değil.

Çok şeye tanık oldum hangi birini anlatayım

Gerçekten tanık oldunuz mu Cem Uzan’ın olaylarına?
Tabii ki tanık oldum. Dedikoduları da duydum. Neler neler biliyorum. Ama beni
tanıyan herkes bilir, 14 senedir sokaktan geçen simitçiye bile iyi davranırım. Herkese hümanist bir şekilde yaklaştığım için olayların içinde olmadığımı tüm arkadaşlarım bilir. Oray, “Cem Uzan ile ilgili neler biliyorsunuz” deyince Yıldo da “Biz neler biliyoruz ama paraları şuraya dizin ki öyle konuşalım ağabeyciğim” dedi, güldü. Yıld bu... Ajda Pekkan’la ya da Tarkan’la konuşmuyorsunuz. Adamın tavrı bu, espri yaptı. Bunun üzerine de Oray, “Hiç mi isim veremeyeceksiniz” dedi. Yıldo da “Ayağımızdan vururlar ağabey” diye espriyle cevap verdi. Oray bir kez daha “Hiç mi bilmiyorsun” dedi, Yıldo da
“Tabii ki bildiğim var ama saygımdan asla konuşamam” diye cevap verdi.
 
Ama programda bir iki isim verildi galiba...
Asla. İsim verilseydi, şu anda dava açmışlardı. Oray, “Sevgilileri var mıydı” diye sorunca, “Tabii ki duyduklarımız vardı” dedim. Benim ağzımdan çıkan tek cümle bu. Hiç isim verebilir miyim? Elbette duyduğum bazı şeyler var ama gördüğüm hiçbir şey yok. Allah’tan korkarım her şeyden önce. İki gün önce ağız değiştirdiler zaten. Gezegen Mehmet, “Ben atmadım, izin almadan programa çıktığı için yönetim attı” dedi. Ne oldu Cem Uzan durumu? Bunlar belgeli, Allah’tan gazetelerde de var, ben de dava açtım. Hatta bana programa katılma konusunda “Konuşmasını bilen bir insansınız, 14 senedir size ekran teslim edilmiş, biz de iki senedir beraber çalışıyoruz, elbette gidebilirsiniz” denildi.
 
Haksızlığa uğradığınıza inanıyorsunuz değil mi?
Mağdurum!
 
Kral TV’de nelere tanık oldunuz?
Hangi birini anlatayım? Çok şeye tanık oldum.
 
Mesela Yeşim Salkım bir sürü isim verdi...
Esas Yeşim Salkım benim, aslında biliyor musun?
 
Yeşim Salkım’ın “O kanal bizdeyken kimi istersek onu birinci seçerdik” gibi açıklamaları olmuştu...
Çok haklı.
 
Bu durumda neler yaşadığınızı merak ediyoruz tabii...
Çok şeyler duydum, biliyorum ama bugüne kadar hiç söylemedim. Şu an televizyonda sabah, öğlen, akşam programları yapanlar, şarkıcılar ya da sinema oyuncuları o şirkette kuyruk oldu.
 
Çok mu dedikodu dönüyordu Cem Uzan’la ilgili?
Ohooo... Bir de Hakan Uzan var.
 
“Şu kadar para verip klibini çok yayınlattı” dedikodularını da biliyorsunuzdur değil mi?
Tabii ki. Bir Prestij dönemi var ki, pardon yani... Gerçekten esas Yeşim Salkım benim yani. Herkes kalbimi çok kırıyor, çok üzerime geliyor, çok kötü davranıyorlar bana.
 
Peki o dönemde Kral TV’de şarkım dönsün diye patronlarla birlikte olanları duymuştuk. Bunlar doğru mu?
Açıkçası ben de duydum ama böyle şeye tanık olmadım.
 
İsim vermeden mesela böyle şaşırtıcı birkaç hikaye anlatabilir misiniz?
Yıldo bu dedikodulara açıklık getirdi. “Yat partilerinde gözüne bant bağlarlardı” dedi.
 
Peki mesela klipleri dönenler arasında beğendiklerine ahlaksız teklif yapıyorlar mıydı?
Hiç bilemem. Bir şey görsem söylerim ama gördüm mü hayır.
Lambdaistanbul ücretsiz avukat gönderdi
Bir eşcinsel kendini kaç yaşında fark eder?
Bence doğduğu gün hisseder.
 
Sonradan hissedenler de var...
Onlara inanmıyorum. İçinde varsa doğduğu gün vardır. 45 yaşına kadar hiçbir cinsel ilişki ya da aşk yaşamamış ama 46 yaşında buna cesaret bulmuş kişiler var. 50 yaşına gelmiş artık ölümü düşünüyor, “Neden bu duygumu saklıyorum” diyor ve ortaya çıkıyor. Böyle insanlar tanıyorum. Aralarında çok üzücü hikâyeleri olanlar da var. Komşularımın, arkadaşlarımın çoğu gey ve travestidir...
 
Peki cinsiyet değiştirme ameliyatları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunun günahı, sevabı her şeyi onun. Zaten ameliyat olmak kanuni olarak da kolay değil. Üç yıl gidip geliyorsun, psikolojik olarak hazır olup olmadığını test ediyorlar. Bu acılı günlerimde hiçbir erkekten ya da kadından görmediğim desteği gey’lerden ve travestilerden gördüm. Lambdaistanbul bana ücretsiz olarak avukat gönderdi.
 
Zerrin Özer aradı ağladık
 
Mutlusunuz değil mi?
Beni yolda görüp “Geçmiş olsun” diyorlar. Kalp krizi geçiriyorum diye hastaneye kaldırıldım ama panik atakmışım. Ama geçiyor artık çok mutluyum.
 
İşten çıkarıldığınızda sizi ilk arayan, ilk destek veren kim oldu?
Zerrin Özer... Oturduk, ağladık karşılıklı. Hande Yener, Yıldız Tilbe aradı. Sonra plakçılar, menajerler, herkes aradı. Kral’ı bu olay öncesinde de olay sırasında da hep çok iyi temsil ettim. Ne özel hayatımla ne tüzel hayatımla kimsenin kalbini kırmadım. 14 sene çalışıp da yazılı-sözlü ihtarı olmayan belki de tek insanım. Namık Kasapbaşoğlu ve eşi Nilgün Kasapbaşoğlu yaptığım
programdan ötürü bana telefon açtılar. Beni keyifle izlediklerini, takdir ettiklerini söylediler.
 
Beni programlarına çağırmıyorlar diyorsunuz ama Okan Bayülgen sizi iki kere üst üste konuk aldı...
Okan Bayülgen bambaşka bir adam. Hülya Avşar’ın beynini görüyorum. Billur Kalkavan en büyük destekçim. Böyle aydın kişilere ihtiyacımız var. O zaman dünya güzel olacak.
 
Her karanlık günün bir aydınlığa çıkışı vardır...
Kesinlikle öyle... 14 senelik eski sevgilim bile aradı. İlk mesajı o yazdı. Baş harfi de M... Bana bu güne kadar destek olan medyatik tüm insanlara teşekkür ediyorum.
 
Sakal bırak senin için hayırlı olur dediler
 
İşten çıkarılmanızın cinsel kimliğinizle alakalı olduğunu düşünüyor musunuz?
Arkamda gazeteler, dergiler, köşe yazarları, magazin habercileri var. Ben en son çıkarılacak insandım, gene ağız değişecek ve konu buralara gelecek. Gözden çıkarılmıştım ve sonunda bahane bulundu.
 
Peki size “Bıyık ve sakalını uzat” dediler mi?
Yeni dönemde bizce “Kravat tak, ceket giy, biraz da sakal bırak, senin adına hayırlı olur” dediler. “Köseyim” dedim ama “Biraz sakal bıraksan iyi olur” dediler.
 
İşinizi kaybetmemek için bıyık ve sakal bırakmayı düşündünüz mü?
Hayır tabii ki. Benim bıyığım da çıkıyor, sakalım da... Kılım da herkesten çoktur herhalde. Ama köseyim demek zorunda kaldım.
 


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
nefret