09/04/2013 | Yazar: Fatma Merve Bursalı

İş bu meme aşağılamasını ve terkibindeki mutsuzluğu, yüzüstü uyandığım bir sabah dile getirdim.

Nasıl ki, hiç bir işlevi olmayan apandis kendinizi en çok baskı altında hissettiğiniz ve önemli bir aşamanın eşiğinde olduğunuz bir dönemde uyarı dahi vermeden zehrini içinize boşaltır; işte sadece göğüs bölgesinden ibaret meme, en sancılı geçiş döneminizde BOM! diye patlak verir.
 
Bir ağacın tomurcuk açması değildir bu. Boyunuz uzar, buna sevinirsiniz. Ancak yüzünüzün sivilcelerle dolmasına, gözünüzde miyopinin peyda olmasına, ontolojik sorunlar üzre düşünmeye ("ben niye varım, amacım nedir?") eşlik eden bu bir çift ur, bir çift meme, bedenimizde kalpten sonra en merkezi yere oturur. İyi ki kafamızda üremiyor bu, alimallah beynimize gelişecek alan kalmazdı.
 
İş bu meme aşağılamasını ve terkibindeki mutsuzluğu, yüzüstü uyandığım bir sabah dile getirdim. Üretmiş olduğum küfürleri ise kendime saklıyorum. Ergen iken bacaklarım ağrırdı. Sorduğumda, "büyüyorsun, e tabi bacakların da büyüyor, bu büyüme ağrısı." denirdi. Memelerim de ağrırdı, yanıt yine aynıydı. Ben bacaklarımı yürümeye kullanıyorum. Mememi neye kullanacağım?!
 
İş o geçiş dönemi başlangıcından beri ne zaman yatağa yüzüstü uzanıp da uyusam, ertesi günüm meme zonklamasıyla geçiyor. Artık yaz mevsimi geliyor. Havuza, denize girerken meme örtüsü giyme zorunluluğu da cabası.
  
Buradan cinsiyetçilere bir çift sözüm var:
Bir gün çok zengin olursam, bir adet meme yok etme ameliyatı satın alacağım. Atıl kalan bir çift memeyi de çöpe gitmesin, geridönüşüm olsun diye dünyanın en cinsiyetçi insanına göndereceğim, münasip bir yerine monte ettirir de çektiğim derdi anlar diye. 

Etiketler:
İstihdam