02/11/2012 | Yazar: İsmail Alacaoğlu

Gerçek kızınızı/oğlunuzu tanımaya can attığınız için mi? Yoksa onu öldürmek için mi?

Bunu sorgulamaya başlamadan önce kendinize sormanız gereken asıl soru şu: “Çocuğumun eşcinsel olduğunu öğrenmeye hazır mıyım?” Bunun için öncelikle oturup neden çocuğunuzun eşcinsel olup olmadığını merak ettiğinizi düşünün. Onu “normal” olmayan bu “yanlış” yoldan döndürmek için mi? Onun yanında olup, onu olası kötülüklerden korumak için mi? Sırf içinizi kemiren kuşkunuzu sonlandırmak için mi? Gerçek kızınızı/oğlunuzu tanımaya can attığınız için mi? Yoksa onu öldürmek için mi?
 
Sonuncu seçenek biraz ağır mı geldi? Gelmesin. Sırf eşcinsel olduğu için çocuğunu öldüren ebeveynler var. Evet, o kadar korkunç olabiliyorsunuz ama bu yazıyı okuyorsanız büyük ihtimal siz onlardan değilsinizdir (umarım!). Ahmet Yıldız ismi size tanıdık geliyor mu? Medyada adından çok söz edildi, duymuş olabilirsiniz. 2008 yılında, 26 yaşındayken babası tarafından eşcinsel olduğu için öldürüldü. 11 duruşma geçti üzerinden, babası halen yakalanamadı. Belki 17 yaşındaki R.A.’yı duymuşsunuzdur çünkü çok yakın bir zamanda öldürüldü, babası ve iki amcası tarafından. Sırf eşcinsel olduğu için... Şükür, onlar “tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek” suçlamasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanıyorlar. “İnsan kendi çocuğunu nasıl öldürür?” dediğinizi duyar gibiyim. Lanet olsun değil mi böyle ebeveynlere? Evet, lanet olsun bence de!
 
Ebeveynlerin büyük kısmı ise öldürmez ama süründürür cinstendir. Çocuklarını “yanlış” yoldan çevirmek isteyen kahraman anne-babalar! Siz bunun için mi öğrenmek istiyorsunuz çocuğunuzun eşcinsel olup olmadığını? O halde öğrenmeyin. Hem kendi hayatınızı hem de çocuğunuzun hayatını zindan etmeyin. O çok sevdiğiniz kızınız/oğlunuz zaten kendi içinde ne fırtınalar yaşıyor bir bilseniz. Öyle kolay mı sanıyorsunuz insanın kendini kabullenmesi? Hele de böyle bir toplumun içinde. Daha küçücük çocukken neyin kadın neyin erkek olduğunu öğretiyorsunuz. Erkeğin kadını, kadının da erkeği sevmesi, arzulaması gerektiğini. Ötesine “sapık” diyorsunuz, “ahlaksız” diyorsunuz. Böyle büyüttüğünüz çocuğunuzun içinin kendi cinsinden birisi için kalbi çarptığında sadece mutluluk ve heyecanla dolduğunu mu düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz. Bunun aynı zamanda nasıl bir korku olduğunu hiç mi hiç bilmiyorsunuz. Sizin, çevresinin, toplumun, ona bunun yanlış olduğunu söyleyen sistemin baskısını nasıl hissettiğini hiç bilmiyorsunuz.
 
O yüzden amacınız cezalandırarak, eve hapsederek ya da psikologa götürüp türlü ilaçlar vererek onu “düzeltmeye” çalışmaksa hiç öğrenmeyin. En azından mutlu olma ihtimalini elinden almayın. Onun bir gülüşü ömrünüze bedel değil mi? O zaman o gülüşünü yüzünden silmeyin. Bazen bilmemek daha iyidir, hem sizin için hem onun için.
Üzüldüğünüzü biliyorum. “Nerede hata yaptım” diye düşünüp kendinizi suçladığınızı da. Suçlamayın. Sizin yaptığınız bir şey yok, ki zaten ortada bir hata da yok. Bazı insanlar eşcinsel doğar, bu da heteroseksüel olmak kadar doğal. Nasıl ki çocuğunuz kahverengi yerine mavi gözle doğduğunda üzülmüyorsanız buna da üzülmeyin.
 
Korkuyorsunuz biliyorum. En çok da eğer öğrenilirse insanların yüzüne nasıl bakarsınız diye, değil mi? Sizi yargılayacaklarından korkuyorsunuz. Sizin çocuğunuzu kötü yetiştirdiğinizi düşünmelerinden korkuyorsunuz. Çocuğunuz eşcinsel olduğu için sizi ayıplayacaklarından korkuyorsunuz. Ne kadar bencilsiniz! Hiç yakışıyor mu bir anne-babaya? Sırf kendiniz yargılanmayın, ayıplanmayın diye çocuğunuzun var oluşunu mu engelleyeceksiniz? Yok, o halde siz de hazır değilsiniz. Bu yüzden en iyisi öğrenmeyin. Ama bakın ne öğrenebilirsiniz biliyor musunuz? Başkalarının çocuklarının eşcinsel olduğunu öğrendiğinizde onların ebeveynlerini ve kendilerini yargılamamayı, suçlamamayı, ayıplamamayı...
 
Peki çocuğunuzun eşcinsel olup olmadığını gerçek kızınızı/oğlunuzu tanımayı, aranızdaki bu anlamsız suskunluğu sonlandırmayı ve yeri geldiğinde çocuğunuzun hislerini sizinle de paylaşmasını istediğiniz için mi öğrenmek istiyorsunuz? O halde vakit kaybetmeden öğrenin. Çünkü siz, o az sayıdaki ebeveynlerden birisiniz ve inanın çocuğunuzun size ihtiyacı var. Sizin desteğiniz ona ne kadar iyi gelecek bilemezsiniz. Çünkü dışarıdaki insan onu kabul etse de olur etmese de ama sizin kabulünüz hepsinden çok önemli ve emin olun o da size söylemek için can atıyor.Yeter ki bunu ona hissettirin.
 
Gelelim çocuğunuz eşcinsel mi değil mi konusuna. Kim bilir. Olabilir de olmayabilir de. Onun hareket ve tavırlarından bunu çıkarsamaya çalışmayın. Onların hepsi öğrendiğiniz kalıp yarglarınız ve kesin sonuca ulaştırmaz sizi. Bunu bir tek o biliyor ve ancak o söyleyebilir size. İyi birer ebeveyn olursanız bür gün sizinle de paylaşacaktır. Siz de o zamana kadar kendinizi geliştirebilir, zihninizi açabilir ve kendinizi buna hazırlayabilirsiniz. Çocuğunuz eşcinsel olmasa bile toplumun sizin gibi ebeveynlere ihtiyacı var.
 
Not: Türkiye’de LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel) bireylerin ailelerinin bir araya geldiği bir oluşum var. Adı LİSTAG. Danışma hatları da var. Bu da web adresleri: http://listag.wordpress.com/ Kendiniz hazırlanmakta zorlanırsanız aramaktan çekinmeyin.
 
Kaos GL Üyesi İsmail Alacaoğlu İmece Tv'de http://www.dailymotion.com/video/xuxr3f_cocuyum-eycynsel-my_lifestyle

  


Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam