15/04/2011 | Yazar: Emre Korlu

Şimdi derin bir nefes alacak ve susacaksın. Kimse öldüğünü duymayacak Her yer sessiz kalacak, sensiz kalacak

Şimdi derin bir nefes alacak ve susacaksın.
Kimse öldüğünü duymayacak
Her yer sessiz kalacak, sensiz kalacak
Duyduğum tüm diğer seslere yabancı olacağım.
 
12 February 1997

Size; Eddy'nin uzun parmaklarından bahsedeceğim; onlar şimdi yoklar, aklımda kalanlarla yetinmek zorundasınız.. Güzel yemek yaparlardı...

'Cevizli Kar'
Uzun süredir doğru düzgün bir şeyin boğazımdan geçmediğini düşünürseniz 'Cevizli Kar'ın tadını unuttuğumu fark etmiş olabilirsiniz. Saçlarımda dolanışları hâlâ ruhumu okşayan bir gerçek. Olmayan parmakları, tenimde hayal etmek dayanılır gibi değil, acı çekiyorum. Çoğu insan ölümden yaka silkerken, o bunu tercih etti. Bana bıraktığı ses kaydının bir bitişin konçertosu olduğunu kabullenemiyorum. Siz olsaydınız bunu kabullenebilir miydiniz?
Bugün dört ayın sonunda onun yerine de şehri dolaştım; Çin mahallesini ve Times meydanını turlarken gözlerimden akan yaşların, burun akıntısına şahit oluşunu engelleyemedim. Yüzüme anlamsız bakan insanların içinde Eddy'den bir parça aramak saçmalıktı. Bu saçmalığı market çalışanlarına bile yaptığıma inanamıyorum. Reyonları düzelten adama sarılmak ve ağlamak isteyişime ise bir anlam veremedim.Sanırım aklımı kaybediyorum.

Hıristiyanların ölümler karşısında soğukkanlı olabildiklerine şaşırmamak gerekiyor; ailesinin, onları temsil ettiğini düşünmek büyük bir yanılgı belki ama kuramsız insanların içinde yaşadığıma inanmak istiyorum.

St.Patrick Katedrali'ne uğramak içimden gelmedi. 'İçinden gelmiyorsa, iç sesini dinlemek ahmaklık' Öyle haklıydı ki; şu an yaptığım tek şey bu. Tanrı'ya dua etmek için bir sebebim yok artık. Katedralin içine girip 'Her şey yolundaymış ve Tanrı'yı seviyormuşum gibi davranamam... Ölmesine izin vermeyebilirdi '
 
Eddy 'Eğer birine bir şey yazacaksan, bu kısa olmalı' derdi oysa bu not bir mezarın üzerine konulmak için oldukça uzun. Gelip geçen insanların dikkatini çekmeyeceğini bilsem, daha kısa yazardım.

Parmakları; onları benden alıp gittiğine hâlâ inanamıyorum.

***
 
Bu hafta Sonu Broadway'e gideceğim; mutlaka onun yerine de izleyebileceğim bir etkinlik olmalı, tiyatro gösterimini seyrederken uyuyakaldığı dakikaları anımsıyorum, bitiremediği tüm işleri kotarmak istiyorum; uyuyup uyanmak gibi...

'Eddy'nin yerine de yaşamalısın' diyen çiçekçi adamın üzerine saldırıp 'Kapa çeneni' demek de haksız olduğumu şimdi anlıyorum. Gidip ondan özür dilemeliyim. 'Biri bana kiliseden çıkarılan tabutun o adama ait olduğunu söyledi'

'Artık özürler için çok geç'

Evet! Broadwaydeki etkinliklere göz gezdirdim.

***
 
18 February 1997
 
Tiyatroyu değil, müzikali tercih ettim. Hava oldukça soğuk, karnım acıktı; kendime şaşırmamam içten bile değil çünkü aç hissetmeyeli uzun zaman oldu. İkimizin yerine sokağı harika kokusuyla büyülen frank'lerden iki tane alacağım. Parmaklarıyla sandviçin içindeki sosisi düzeltmesini özledim.
 
Eddy'nin; parmaklarını özledim.

***
 
Şimdi beni dinle Eddy! Hatırlıyor musun? Bir seferinde Hard Rock Cafe'de akşam yemeği yemiştik. Tanrım aldığım tüm maaşı o akşam senin için bitirebilirdim. Yaşadığım kümesi unutup kocaman bir otelde seninle durmadan sevişebilirdim. Annenin ne kadar fahişe olduğunu ve bu durum karşısında tepkisiz kaldığını onun yüzüne karşı bu lafı söylemeyişime bağlıyorum. 'Aleda; sen tam bir fahişesin'

Herald Square 151 West 34.Cadde'deyim. Çok beğendiğimiz ama yeterince paramız olmadığı için alamadığımız eldivenlere bakıyorum. Parmaklarını bir kez olsun içine yerleştiremediğin, o zengin adamların puro kokan ellerine tercih ettikleri, eldivenlere küfürler yağdırıyorum. Beni görenler deli zannedecekler. Buradaki insanların akıllarından şüphe etmek, benimde hakkım. Ben hiç olmazsa seninle sokak ortasında sevişmedim ve sokak aralarına işemedim...
 
Bir dilim pastayı karşı komşuma hediye edeceğim; 95 yaşında olmasına rağmen aşık olmayı isteyen biri. Cesedini gören tek görgü tanığı, inanabiliyor musun? Onun kör olduğunu sanıyordum.

Bu notu yarın mezarının üzerine bırakmadan önce, ilk ona okumamı istedi. Bir tek kulağını tırmalayan kedisinin sesine alışkın biri olarak, gözyaşlarının boynuna süzüldüğünü göreceğim ona bunu söylememem lazım.

'Güzel hatırlanması gereken her şey gibi, Eddy; parmaklarını çok özledim'
 


Etiketler: yaşam
İstihdam