23/03/2012 | Yazar: Hasan Basri Çiçek

Erkekliğin erkekler tarafından tartışılmasını amaçlayan Erkek Muhabbeti atölyeleri, Sosyal Kalkınma ve Cinsiyet Eşitliği Politikaları Merkezi Derneği- "Erkek Muhabbeti" Çalışma Grubu tarafından düzenlendi.

Erkekliğin erkekler tarafından tartışılmasını amaçlayan Erkek Muhabbeti atölyeleri, Sosyal Kalkınma ve Cinsiyet Eşitliği Politikaları Merkezi Derneği- "Erkek Muhabbeti" Çalışma Grubu tarafından düzenlendi.
 
Amacı, genç erkeklerin kendi inisiyatifleriyle ataerkillik karşıtı mücadele örgütleyebilecekleri altyapıyı oluşturmak olan Erkek Muhabbeti, düzenlediği atölye ile bu mücadele için elzem olan temel tartışma konularına yoğunlaştı. 3 gün süren atölye boyunca katılımcılar cinsellik, şiddet, erkekliğin medyada temsili, ayrımcılık, erkeklik ve feminizm ilişkisi ve toplumsal erkekliğin inşası gibi konuları odağa alan oturumlarda erkeklik hakkında konuştular.
 
Erkekler, erkeklik hakkında eleştirel sohbetler de gerçekleştirebilir dediğimiz anda grubumuzun adı ortaya çıkmıştı. Mart 2010’dan bugüne değin yaptığımız muhabbetlerin bize bireysel anlamda önemli katkıları oldu. Benim de içinde bulunduğum grup olarak renklerimiz kimliklerimiz farklıydı ama ortak bir sorun üzerinde buluşmuştuk. Böylece binlerce yıldır dokunulmayan erkekliğimizi sorgulamaya başladık, kendimizdeki ataerkil yönlerin farkına vardık ve bu değişimi paylaşmak için bir çalışmaya giriştik. Çünkü bir araya gelmemizin sebebi sadece bireysel bir eleştiri ortamı oluşturmak değildi. Umuyoruz ki zamanla ataerkil anlamda “erkek olmak” istemeyen ve erkekliğin sınırlarını toplumsal cinsiyet eşitliği doğrultusunda yeniden kurmak isteyenlerin bir araya geldiği daha kalabalık bir grup oluruz.
 
Derdimiz mevcut erkek muhabbetlerinden daha fazlasıydı. Cinsel yönelim, cinsel kimlik ya da cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadele eden oluşumlarda ve sivil toplum örgütlerinde, ataerkil zulmün dolaylı ya da doğrudan parçası olmanın getirdiği ürkeklikle, erkekliğimizi rahatça tartışamıyorduk. Tam olarak nasıl bir şeyin parçası olduğumuza, bunu nasıl öğrenip sürdürdüğümüze ya da bunun hayatımızdaki yansımalarına dair farkındalığımız kendi ufuklarımızla sınırlıydı. Kendimizi ifade etmeye, başka erkeklerin de erkekliklerini nasıl yaşadıklarını öğrenmeye ihtiyacımız vardı. Erkekliğe karşı mücadele ediyorduk ancak bireyselliğin sınırları da yetersiz kalabiliyordu. Zira kolektif bir üretim alanı olan ataerkil erkekliklere karşı bireysel olarak verilebilen en radikal tepki dışta kalmak oluyordu. Artık dışta kalanların oluşturduğu bir alana ihtiyacımız olduğunu düşündük. Tüm bu nedenlerle, feminist ve queer hareketleri tarafından sorunsallaştırılan erkekliğin, erkekliği sorunsallaştırmış özneleri bir araya gelip kendilerini ifade etsinler, mağduriyetlerini fark edip faili oldukları düzenle yüzleşsinler isteğiyle yola çıktık.
 
Erkek Muhabbeti Atölyelerine Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Mehmet Bozok danışmanlık yaptı.
 
“Erkeklik” toplumsal ve kültürel mi, yoksa biyolojik ve fiziksel bir olgu mudur?
 
Erkeklik ezeli ve ebedi midir, yoksa farklı zamanlarda ve mekânlarda farklılık gösteren bir olgu mudur?
 
“Erkeğin doğası” nasıldır?
 
Erkekliğe atfedilen özellikler ve değerler nelerdir?
 
Erkeklik ve ataerkillik arasında nasıl bir ilişki vardır?
 
“Cinsiyetçilik” nedir?
 
“Homofobi” nedir? “Transfobi” nedir? Homofobi ve transfobinin erkeklik ve ataerkillik açısından nasıl sonuçları vardır?
 
Bu ve benzeri soruların cevabı için:
 
 

Etiketler:
İstihdam