28/05/2014 | Yazar: Deniz Deniz

Bir insan hem Müslüman hem eşcinsel olabilir.Bu işin Allahla kul arasındaki kısmıdır. Kamusal kısmında ise ümmet devreye girer ki, Diyarbakır’daki kongrede bu ifade edilmiş

"İslam eşcinselleri dışlıyor" diyen de "İslam eşcinselliği onaylıyor" diyen de yanılgı içinde.
 
Bir insan hem Müslüman hem eşcinsel olabilir. Hüküm yalnızca Allah’ındır. Bu işin Allahla kul arasındaki kısmıdır. Kamusal kısmında ise ümmet devreye girer ki, Diyarbakır’daki kongrede zaten bu gayet ayrıntılı ifade edilmiş.
 
Diyarbakır’da düzenlenen Demokratik İslam Kongresi’nin gündemi açıklanırken eşcinsellik meselesini göremeyince çok hayıflanmıştım. Katılımcılar arasında Mazlum-Der (Bu derneğin eşcinsel bireylere hatta trans bireylere yönelik akıl almaz dışlayıcı tavrı ise başlı başına bir yazı konusu )olduğu halde umudumu kongreye bırakmıştım ki, sonuç bildirgesinde de değinilmediğini görmüş üzüntüm hayal kırıklığına dönüşmüştü. Bildirgeyi defalarca okuduktan sonra, özellikle 2. maddesinde yeniden umutlanmaya başladım: "Medine Sözleşmesi’nin birinci maddesinde “Ümmet”, çok kimlikli, çok dilli ve çok inançlı bir anlama sahiptir. Siyasi ve itikadi yaklaşımlar, Ümmetin farklı din, mezhep, inanç, etnik ve diğer tüm toplumsal gruplardan oluştuğunu dikkate almalıdır. Temel hak ve hürriyetlerin kullanımında, toplumların ve bireylerin kendilerini ifade etmelerinde adaletli, eşitlikçi ve özgür bir anlayışı kurumsallaştırmaları ve hukuki güvenceye kavuşturmaları İslami bir zorunluluktur".
Eşcinseller de ümmettendir
 
Beni umutlandıran Medine Sözleşmesi’nin temel taşını oluşturan "ümmet" kavramına yapılan vurgu ve barındırdığı başlıklar sayılırken "...ve diğer toplumsal gruplar..." denmesiydi. Kongre katılımcıları ve bildirgeyi kaleme alanlar, nasıl düşünüyor bilmiyorum ama bence ümmeti oluşturan "…diğer toplumsal gruplar" içine kolaylıkla eşcinsel bireyler ve topluluklar da dahil edilebilir.
 
"İslam ve eşcinsellik" yanılgısı
 
İslam’ın eşcinselliğe bakışı üzerine yorum yapanlar büyük bir yanılgı içindeler.(Ki bir dönem ben de bu yanılgıya düşmüştüm) Tarihin de, mahşer günü Allah’ın da affetmeyeceği bir yanılgı bu. Şöyle ki hiçbir din eşcinselliği kabul etmediği gibi İslam da eşcinselliği kabul etmiyor, onaylamıyor, tavsiye ise hiç etmiyor. Hatta uzak durulmasını salık veriyor. Bir kere bunu kabul edelim. Dolaysıyla "İslam ve eşcinsellik" şeklinde ne bir araştırma konusu olabilir ne de bir yargı. Ve fakat, doğrusu "İslam toplumunda (Ümmet) eşcinseller ve hakları" şeklindedir ki, bu başlığın altı, Batı’nın Anglo Sakson demokrasilerini kıskandıracak şekilde doldurulabilir. Yani "İslam eşcinselleri dışlıyor" diyen de "İslam eşcinselliği onaylıyor" diyen de yanılgı içinde. Çünkü, İslam eşcinsellikten uzak durmayı salık verdiği halde, İslami toplumda yaşam hakkının ötesinden haklar tanıyor.
 
Her şeyden önce bir insan hem Müslüman hem eşcinsel olabilir. Pekâlâ olabilir. Hüküm yalnızca Allah’ındır. Bu işin Allahla kul arasındaki kısmıdır. Kamusal kısmına geldiğimizde ise, orada ümmet devreye girer ki, Diyarbakır’daki kongrede zaten bu gayet ayrıntılı ifade edilmiş. Bu hakların ne olduğu ne olacağı kısmı ise tamamen ümmeti yönetenlerin tasarrufunda olacaktır. Günümüzde bir yandan Batı’da ırkçılığın, buna paralel şekilde İslam coğrafyasında da köktendinciliğin yükseldiği bir siyasal atmosferde, özellikle Müslüman eşcinseller haklı olarak endişelenmekteler. İşte bu noktada Medine Sözleşmesi ve ümmet şemsiyesi bence bulunmaz bir çıkış ve buluşma noktasıdır. Bundan sonraki olası kongrelerdeki katılımcıların eşcinseller konusunda da bu belirttiğimiz çerçevede bir hükme varmaları hayati bir zorunluluktur.
 
Artık birilerinin bu konuda elini taşın altına koymasının zamanı geldi de geçiyor. Aksi durumda hem o tasvir ettikleri ümmet, hem de Allah’ın yeryüzündeki hükmü eksik kalacaktır. Tekrar etmek gerekirse, madem ümmet farklı renklerdeki toplumsal gruplardan oluşuyor, o halde eşcinseller de o ümmete mensuptur ve her türlü talep ve hakları da o ümmeti bir arada tutan sözleşmede saklı olmalıdır. Hz. Muhammed 14 asır önce toplumsal barış için Yahudi ve Paganları ümmetten gördüyse, günümüzde de pekala eşcinseller aynı ümmete dahil edilebilir. Onları yok sayıp dışlayanlar Allah katında sorumlu olacaktır. Hele söz konusu olan "Allah’ın birliğine ve Muhammed’in elçiliğine" şahadet getirmiş "Mümin eşcinseller"se ümmeti yönetenlerin Allah katındaki sorumlulukları kat be kat artacaktır.

Etiketler:
İstihdam