19/10/2012 | Yazar: Ozan Gezmiş

Eskişehir’e uzun yıllardan sonra ilk kez geldiğini hatta bu nedenle yol bulmakta zorlandıklarını kendi yazısında dile getiren Yusuf Ziya Cömert, nasıl olabiliyorsa ilk görüşte tespiti yapmaktan hiç çekinmemiş. Geç saatlerde -evlerine kapanmak zorunda olan- kadınları ve travestileri sokakta görür görmez notunu vermiş.

Geçtiğimiz gün Star Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcı Yusuf Ziya Cömert Eskişehir’deydi. Gelir gelmez ayağının tozuyla Odunpazarı Belediyesi’nin düzenlediği bir toplantıya katıldı. Gece geç saatlerde Eskişehir’e vardıklarını söyledi ve sokaklarda genç kadınları, travestileri gördüğünden yakındı. Odunpazarı Belediye Başkan’ın yanı başında Eskişehir’li CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı hedef alarak kentin bir “fuhuş merkezi” haline geldiğini söyledi.
 
Eskişehir’e uzun yıllardan sonra ilk kez geldiğini hatta bu nedenle yol bulmakta zorlandıklarını kendi yazısında* dile getiren Cömert, nasıl olabiliyorsa ilk görüşte tespiti yapmaktan hiç çekinmemiş. Geç saatlerde -evlerine kapanmak zorunda olan- kadınları ve travestileri sokakta görür görmez notunu vermiş. Bunlar bu saatte dışarıdaysa kesin fuhuş yapıyordur!
Cömert’in eril zihniyeti şark kurnazlığıyla hemen bir seçim oyununa da dönüşmüş elbette. Tasvip etmediği bu görüntüden sorumlu olan suçluları ortaya çıkarmış. AKP’li Odunpazarı Belediye Başkanı hariç geri kalan tüm CHP’li başkanlar!
Küçük yerel seçim hesaplarıyla yapılmış ama büyük sorunlar çıkarabilecek bu ithamlar bize neyi gösteriyor peki? Dün Eskişehir Sakarya Gazetesi yazarı Ali Baş’a yolladığım ve bugünde kendi köşesinde yer verdiği yazımı sizinle paylaşıyorum:
 
“Sayın Ali Baş,
Bugünkü Sakarya Gazetesi’nde yer alan köşe yazınızı* okudum. Yusuf Ziya Cömert’in sözlerini siz de şaşkınlıkla karşıladığınızı belirtmişsiniz ancak yazınızın sonunda adeta yetkilileri göreve çağırmış olmanızdan oldukça endişe duyduğumu belirtmek isterim. 
 
"Fuhuş" sorunu diye adlandırdığımız durum özellikle hiç bir yerde istenmeyen, ciddi barınma sorunları yaşayan ve hayatın her alanında hak ihlallerine maruz kalan trans bireyler için tek ve son çare ne yazık ki. Toplumca dışlanmış, hiç bir işe girme şansı olmayan ve devlet tarafından da sahip çıkılmayan trans kadınlar hayatta kalabilmek için zorunlu seks işçiliği yapmaktadırlar. Bu konunun devlet, medya ve halk tarafından bir sorun olarak algılanmasına karşın "çözüm"ü için kişilerin kabahatler kanunu kapsamında sürekli para cezalarına çarptırıldığını ve bu nedenle de içinden çıkılmaz bir kısır döngüye maruz kalındığını biliyoruz. Düşünün ki böyle bir durumdasınız ve bunun üzerine de her görüldüğünüz yerde gece veya gündüz karakola alınıp size para cezaları kesiliyor. Böyle bir durumda ne yapardınız? Para cezalarını ödemek için tekrar ve yeniden "fuhuş" yapmaktan başka bir çareniz olabilir miydi?
 
Dün medyada çok fazla yer almasa da Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cenevre’de Birleşmiş Milletler önünde Türkiye’de yaşayan eşcinselerin ve trans bireylerin sorunlarını neden görmezden geldiği ve çözmediği hakkında savunma verdi. Toplantılar bugün de devam ediyor. İlgili haberi şu linkten okumanız da mümkün, http://kaosgl.org/sayfa.php?id=12518 Sorunlarımızı Türkiye’de diyalogla çözebilecekken uluslararası arenada konuşmak ne yazık ki çok üzücü ancak maalesef durum bu...
 
Son olarak sorumlu gazetecilik anlayışınızla bu konuya yaklaşmanızı ve "göreve çağırma" gibi yaklaşımların kişilerin hayatlarında ne denli hayati sıkıntılara yol açabileceğini bir kere daha düşünmenizi sizden rica ediyorum.
 
Saygılarımla,
Ozan Gezmiş
Kaos GL Eskişehir Muhabiri

Etiketler: medya
nefret