27/02/2014 | Yazar: Osman Bulugil

Bandanası, sakalları, topuk pasları, güzel futbol için, demokrasi için direnişiyle mücadelen mücadelemizdir doktor...

“Tecrit futbol sayesinde kırılabilir;
Futbol ile sisteme ve iktidara birçok gizli gol atılabilir”
G. Almeyra
 
Futbolun filozofu aramızdan ayrıldığında takvimler Aralık 2011’i gösteriyordu. Brezilya’da 1982’de diktatörlük sonrası seçimlerde, halkı oy vermeye çağırmak için “15’inde oy ver” yazılı tişörtleriyle, fotoğrafta gördüğümüz demokrasi yazan formalarıyla mücadele etmişti Doktor Sokrates ve arkadaşları. 1984’te Sokrates ve arkadaşları, yüz bine yakın taraftarın önünde “Demokrasi” pankartı açarlar. Pankartıyla, direnişiyle Sokrates ve arkadaşlarının mücadelesi yaşamaya devam ediyor.
1982 ve 1986 Brezilya milli takımın kaptanı, futbol oynarken tıp eğitimi alan, futbolu bıraktıktan sonra felsefe bölümünde doktora yapan oyuncu için sözü 1982 Dünya kupasını Gölgede ve Güneşte Futbol kitabındaki anlatımıyla Eduardo Galeano’ya bırakalım:
 
Macar Puşkaş, Alman Seeler gibi tıknazdı; Hollandalı Cruyff ile Gianni Rivera ise narin yapıdaydılar. Pele, Arjantin’in orta saha oyuncusu, güçlü kuvvetli Nestor Rossi gibi düztabandı. Cooper testinde en olumsuz sonuç alan Brezilyalı Rivelino’yu sahada tutabilmek mümkün değildi; yurttaşı Sokrates ise tıpkı bir turna kuşu gibiydi, uzun bacakları ve çabuk yorulan ayakları vardı, ama topuk paslarını vermede onun üstüne yoktu; istese penaltıları bile topuğuyla atabilirdi”
 
Tarihe “Corintians Demokrasisi olarak kazınacak futbolcuların yönetimde söz sahibi olabilmeleri için hareketin öncüsüydü. César Luis Menotti’yi selamlarken Latin Amerika’da diktatörlüklere karşı mücadelede doktor en başta gelenler arasındaydı. Kulübün yönetiminde, futbolcu, yönetim ve işçilerin eşit oy hakkına sahip olmaları, kontratlar gibi konularda söz sahibi olmanın mücadelesiydi bu. Bugün popüler kültür alanı olan futbolun bir mücadele alanı olduğunu da gösterdi Sokrates ve arkadaşlarının direnişi… Futbolu bıraktıktan sonra Brezilya’nın yoksul semtlerinde hiçbir ücret talep etmeden doktorluk yapmıştı.
 
Diktatörlüğe karşı direnen, bugün karşımızda modern futbol olarak sunulan amaca yönelik oyuna karşı güzel oyunu sergileyen futbolun filozofuydu Sokrates. 1982 takımını şöyle özetleyecekti:
 
Bu takım, hayal gücü, idealizm ve şiirin birleşimi. İnsanlar onların hayallerini yansıttığımız için bizi izlemeye geliyorlar. Futbol sahasında güzellik, zaferlerden daha önemlidir”
 
Tek tipleşmeye doğru evirilen futbolun oyunsuzluğa doğru gittiğini erken fark edenler arasındaydı, yaratıcılığın azaldığını, çocukların özgürce futbol oynayarak yetişemediğini görmüştü ve çocukların artık futbol oynamayı sahipsiz çayırlarda öğrenemediğini, çünkü sahipsiz arazi kalmadığını vurgularken futbolun geçirdiği dönüşümün kapitalizme içkin olduğunu gösteriyordu.

Bandanası, sakalları, topuk pasları, güzel futbol için, demokrasi için direnişiyle mücadelen mücadelemizdir doktor….  


Etiketler: yaşam, spor
nefret