29/08/2012 | Yazar: Osman Bulugil

İspanya futbolu krizin eşiğindeyken Malaga yatırımdan vazgeçme hamlelerini yaptılar. Bu vahadaki rüya aslında bize futbolun geleceğinden bir kesiti sunuyor, sermayedarların oyun parkı olarak Football Manager ligleri...

La Liga’nın Akdenizli takımlarından Malaga, farklı etkilerle ortaya çıkan oldukça hararetli yazlar yaşıyor son iki sezondur. 2012/2013 sezonunda da Şampiyonlar Ligi’nde gruplarda mücadele ediyorlar.

2010 yılında kulüp maddi anlamda zor anlar yaşarken, sermayenin oyun parkına dönüşen futbolda, Katar Kraliyet ailesinden olan Abdullah Al Thani’nin kulübü devralması Akdeniz sahilindeki bu şirin kentte sessizce Real Madrid ve Barcelona hegemonyasına karşı biz de varız’ı içlerinden geçiren bir rüya başlıyordu. 2010/2011 yazındaki transferler arasında Demichelis ve Baptista öne çıkıyordu. Toplamda 25 milyon avro bonservis bedeli ödemişlerdi. Ligi düşme hattının sadece 3 puan üstünde onbirinci olarak bitirdiler.

Malaga, özellikle 2011/2012 yazında birçok transfere imza atıp, sükse yarattı. 2011 yazında 60 milyon avro bonservis bedeli ödemişti. Kameni, Cazorla, Toulalan, Monreal, Buonanotte, Joaquin, S.Sanchez, Mathijsen ve Nistelrooj’u kadrolarına katıyorlardı. Sezonu da dördüncü olarak tamamladılar. Hızlı başlayan rüyanın en toz pembe sahnesi yaşanıyordu. Sportif direktörlüğe Hierro’yu getiren Al Thani, aynı zamanda uzun vadeli bir proje olarak altyapıya yatırım yapacağını vaad ediyordu. Altyapı tesisleriyle beraber yeni stadyumu da müjdeliyordu. Sanki birileri Football Manager oyununu şirin Akdeniz kentinde sahneliyordu. Football Manager tutkunlarının iyi bildiği gibi: bir takımın başına geçersiniz ve artık başarı yolları açılır. Bu noktada bir anekdota değinmekte fayda var:
 
“Bundes Liga’ya, ilk sezon sonunda St. Pauli ile yükseldikten sonra, ilk yıl düşmekten son anda kurtulmuştuk. Ertesi yıl daha çok sözleşmesi biten oyuncuların takviyesiyle ligi 7. bitirdik. Takviyeler devam ettikçe sıralama yükseldi. 2015 yılına gelmiştik, kulüp birden el değiştirdi, bir anda ‘paralı’ bir başkan yönetimi aldı. Artık kulübün bütçesi Bayern’le boy ölçüşemese de oldukça yüksekti. Kulüp her yıl 1 temmuzda açıklanan Riches kulüpler sıralamasında 30.luğa yükselmişti”   
 
Football Manager vari olarak niteleyebileceğimiz bir vaha’da suyun ilk kaybı Ocak 2012’de ortaya çıkıyordu. Osasuna’dan 16.5 milyon avroya alınan sol bek Monreal’in transfer taksitinin ödenmemesi üzerine Osasuna ispanya futbol federasyonuna başvurdu. Her şeyi planlayan Al Thani’nin kulübünde taksitin unutulduğu açıklaması geldi.  Fakat vaha’da su azalıyordu, rüyanın sonuna geliyorduk ve sezon sonunda 4.lük kutlanırken, mayıs sonunda Hierro sessiz sedasız görevinden ayrıldı. Rüya, temmuz sonunda sona erdi, Al Thani,  transfer borçlarını ödemeyeceğini açıkladı. Taksit alacağı olan kulüpler dava açtılar, aynı dönemde de 40 milyon avroluk oyuncu satışı yaptılar. Mathijsen, Cazorla, Rondon gibi oyuncuları elden çıkardılar. Kulübü düşmekten kurtaracak kadar borcu yatırdılar ve vahaya geçici su takviyesi yapmış oldular.
 
Al Thani PSG’nin sahipleriyle akrabalığı mevcut. İspanya Fransa’ya göre TV gelirlerinin dengesinde uçurumun çok daha yüksek olduğu bir lig. Real Madrid ve Barcelona’nın mutlak hakimiyeti söz konusu. La Liga’daki TV gelirleri dağılımına bakalım: Real Madrid ve Barcelona sezon başına 140’ar milyon avro alırken, diğer 18 takım toplamda 350 milyon avroyu paylaşıyor. Bunun da 80 milyon avrosu Altetico Madrid ile Valencia alıyor. Mediapro’nun 2014’te yapacağı değişiklik ile Barcelona ve Real Madrid şimdiden %40’a yakın payı garanti altına aldılar.
 
Aynı zamanda birçok kulübün de oyuncularına ödeme yapamaması da göz önüne alındığında İspanya futbolu krizin eşiğinde. İspanya futbolu krizin eşiğindeyken Malaga yatırımdan vazgeçme hamlelerini yaptılar. Bu vahadaki rüya aslında bize futbolun geleceğinden bir kesiti sunuyor, sermayedarların oyun parkı olarak Football Manager ligleri…
 
 

Etiketler:
İstihdam