04/11/2010 | Yazar: Seyhan Arman

Daha önce Tekyön eleştirim üzerinden aslında geyler ve transeksüeller arasındaki hiçbir zaman anlayamayacağım rekabet, yarış ya da nefreti anlatmıştım, daha doğrusu alt

Daha önce Tekyön eleştirim üzerinden aslında geyler ve transeksüeller arasındaki hiçbir zaman anlayamayacağım rekabet, yarış ya da nefreti anlatmıştım, daha doğrusu alt metninin bu düşüncem olduğu bir yazı paylaşmıştım. Yine o zamanki düşüncemi yineliyorum ve lgbtt bireyler arasındaki ötekileştirmeyi anlamıyor anlayamıyorum.
 
Hedef kitlesinin geyler lezbiyenler ya da transeksüeller olduğu mekanların olması çok normal fakat hedef kitlenin dışında bir lgbtt bireyin yolunu şaşırıp geldiği bu mekanlara alınmaması ya da kovulması anlaşılamaz. Mekan sahiplerine bu şikayetlerimizi ilettiğimizde “biz ticari bir işletmeyiz, aktivizm yapmak zorunda değiliz, gey müşterilerimiz transeksüelleri istemiyor” gibi baheneleri sıralıyorlar. Evet bazı insanların maalesef başka kimliklere saygısı yok ve aynı ortamda bulunmak istemedikleri birilerini gördüklerinde işletmecilere kükreyebiliyorlar çünkü ödedikleri iki içki parasıyla oranın hakimi olduklarını düşünüyorlar ve maalesef işletmeciler buna boyun eğmek durumunda kalıyorlar . Halbuki o işletmenin bir karakteri olsa ve hedef kitlesini, tarzını, neyi yapıp neyi yapmayacağını önceden belirlese böyle bir sorun oluşmayacak. Tekyön gibi sağlam karakterli bir gey bar içeriye transeksüel ya da lezbiyen bir birey aldığında bir şey kaybetmez çünkü orası gey bar ve gelen transeksüel ya da lezbiyen müşteri  aradığının orada olmadığını anladığında zaten gelmeyecektir ya da gelmeye devam ediyorsa aradığı eğlencedir ve bu da kimseyi rahatsız etmeyeceği anlamına gelir.
 
Aylarca ayrı kaldığım İstanbul’a nihayet geldim ve gelir gelmez birkaç kulüpe gittim. XLarge markası altında açılan Chico’s Kulüp artık Serkan Karaman İşletmeciliğinde Cheeky olarak devam ediyor ve açıkçası atmosferi çok beğendim. Çünkü gey bar denilince aklıma gelen fotoğrafı o gece Cheeky de gördüm.
 
Öncelikle her tarz ve cinsel yönelimden insanların olduğu bir mekan Cheeky. Tek tip geyler yok, yani ayılar da var, parlak lubunyalar da, mantiler de. Bunların yanında lezbiyenler travesti ve transeksüeller de ve hatta heteroseksüeller de var. Şimdi diyeceksiniz ki ee buranın neresi gey bar? Tüm cinsel yönelimden ve kimlikten insanlar olmasına rağmen bariz bir şekilde gey bara geldiğinizi hissedebiliyorsunuz çünkü yoğunluk geylerde.
 
Şu anda hizmet veren bir çok gey bar bu mantıkta çalışıyor ama daha çok mix bir kulüp hissi veriyorlar. Cheeky de geylerin her çeşidini görmek mümkün yani sadece ayılara özel bir gey bar değil ya da sadece maskülenlerin takıldığı feminenlerin göbek attığı gibi ayrım yok, her renkten lgbtt birey görmek mümkün.
 
İstanbul’da ya da Türkiyede alışık olduğumuz gey bar konseptinden farklı bir konsept oluşmuş durumda ve açıkçası ben çok beğendim. DJ performansını, bar personelini ve güvenliğinin profesyonelliğini beğendiğim Cheeky umarım uzun soluklu olur.
 
Sanırım hep beraber eğlenebildiğimiz ama hepsinin ayrı karakterleri olması gereken kulüplere ihtiyacımız var.


Etiketler: yaşam, gezi/mekan
İstihdam