05/08/2014 | Yazar: Pelin Kalkan

Bir şeyleri yapmamak için bahane bulmak yerine, kendin için istediğin özgürlüğü başkası için de iste.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok az kaldı. Seçimlerle ilgili yorumlar, konumlanışlar, neden bu aday, neden şu aday, neden boykot, neden sandık gibi pek çok tartışma da devam ediyor. Sayılı gün kala beni bu yazıyı yazmaya iten ise umuda ve değişime olan inancımı paylaşma niyetim sanırım.
 
Şimdi güzel LGBTİ kardeşim sözüm sana (sözüm sana derken LGBTİ olmak tek bir görüşe sahip olmak, tek tip olmak filan değil elbette, homojen bir şeyi kast etmiyorum) ister 19 yaşında ol ister 50 fark etmez, sen de en az benim kadar biliyorsun nasıl bir ülkede yaşadığımızı. Türkiye’de lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks olmak ne demek, ne gibi ayrımcılıklarla mücadele etmek ya da nasıl gizlenmek biliyorsun. Siyasetle ilgin olmasa da az çok şunu da biliyorsun ki, bu ülkedeki hâkim siyaset; “Türk, Sünni, hetero, erkek egemen, kapitalist...” filan.
 
Türkiye siyasi tarihinde bir kez olsun “liderlik için aday” birinin çıkıp da efendim LGBTİ bireyler şunları yaşıyor, bunlar olmamalı, özgür olmalılar, ayrımcılığa uğramamalılar, ben üzerime düşen görevi yapmaya hazırım gibi şeyler dediğini hiç duydun mu benim güzel kardeşim? (Ha bu arada sözüm RTE’yi savunan ya da Türk milliyetçiliğini benimseyen kardeşlerime değil, benim derdim özgürlükçü olduğunu söyleyen, sosyal demokrat, sosyalist, anarşist, muhalif kardeşlerimle.)
 
Derdimi açmaya çalışayım. Karşında 3 aday var, ben pek çok kişinin yaptığı gibi adaylar arasında bir değerlendirmenin girdabına girmeden derdimi anlatmaya çalışacağım. O yüzden matematik hesabı ya da adaylar arasındaki “iyi alternatif” filan gibi bir kafaya girmeden soruyorum; kardeşim sen nasıl bir ülkede yaşamak istiyorsun? Hayal ettiğin nasıl bir yaşam? Ve şunları da ekleyeyim; Türkiye siyasi tarihinde bir ilk yaşanıyor farkında mısın? İlk kez bir cumhurbaşkanı oyla seçiliyor, ilk kez bir cumhurbaşkanı adayı çıkmış açık yüreklilikle tüm ezilenlerin hakları için, lafı dolandırmadan, oy kaygısı hesaplarıyla değil, umudu yükseltme çabasıyla konuşuyor (Oy kaygısı olmadığı ne malum diyenler, ya şimdiye kadar bu ülkedeki “tüm siyasetçiler” bu hesabı yapamayacak kadar “cahildi” ya da şimdiye kadar bu ülkedeki “tüm siyasetçiler” bu kadar net olmak, tüm ezilenler için mücadele etmek konusunda “yüreksizdi”).
 
Bir kez olsun sen de bir yürekli ol, güzel kardeşim. Elin titremesin, kararsız kalma, sana el uzatmış, omuz vermiş, “politik risk almayı” umursamadan hiç tereddüt etmeden senden gittiği her yerde bahseden bir aday var karşında. Bu yıllardır verdiğimiz LGBTİ mücadelesinin bir sonucudur güzel kardeşim, bu karşılıklı bir değişim ve büyüyen bir umudun göstergesidir. Bu yıllardır temas ettiğimiz, derdimizi politikamızı anlattığımız insanların bizi çok net duyduğunun kanıtıdır, artık biz olmasak (buradaki biz’den kast edilen LGBTİ aktivistlerinin tamamıdır) da LGBTİ haklarından bahsedileceğin, bunun için mücadele verileceğinin samimi bir işaretidir.
 
Neyi bekliyorsun kardeşim? Bugün bir trans öldürülmedi ya da polis evini basmadı ya da bu gece bardan atılmadım ya da kadın kadına el ele sokakta bugün “tacize uğramadan” yürüdüm neyse bu da bir şey, yarın Allah kerim, ben oyumu RTE ya da Ekmel’e vericem ya da “çok sosyalist/anarşist bir hareket olarak” boykot ile değerlendireceğim mi diyorsun? Bir kez olsun değişik bir şey yap, bir kez olsun taşın altına senin için de elini koyan birine el ver, bizler birbirimizin umuduyuz, farkında değil misin? Bir şeyleri yapmamak için bahane bulmak yerine, kendin için istediğin özgürlüğü başkası için de iste. Yıllardır ezber savunduğun şeyleri bir kez olsun bırak bir kenara, görmüyor musun bu ülkedeki siyaset birbirinin kopyası insanların üzerinde oturduğu bir tahterevalli! Kır ortadan ikiye artık onu, evet sandık değiştirmez komple bir sistemi ve evet yapılacak çok şey var bitmez hiçbir zaman ama sen gel bugün ses ver Demirtaş’ın avaz avaz çıkardığı sese, sahip çık özgür bir dünya                   hayaline…
 
Umutla, aşkla, dayanışmayla, oyum Demirtaş’a…

Etiketler:
nefret