16/02/2011 | Yazar: Bülent Somay

Bence olur. Ama 'tecavüz' ve 'hadım' derken neden bahsettiğimizi netleştirmeli. Bülent Somay yazdı

Bence olur. Ama 'tecavüz' ve 'hadım' derken neden bahsettiğimizi netleştirmeli.

Bülent Somay yazdı

Yeni hazırlanmakta olan Cinsel Suçlar tasarısına, AKP’li bazı milletvekillerinin önerisiyle, tecavüz suçundan mahkum olanları (kimyasal yönden) ‘hadım’ etmekle ilgili bir madde eklenmesi tartışılıyor. Buna göre mahkuma testosteron baskılayıcı bir ilaç verilerek cinsel dürtüleri ‘azaltılacak’ ve aynı suçu yeniden işlemesi engellenecek. 

Bu öneri, tecavüzün cinsel dürtü fazlasından ya da cinsel azgınlıktan kaynaklanan bir suç olduğunu varsayım olarak alıyor ve tabii ki bu varsayıma uygun bir çare arıyor. Eğer kazayla tasarı bu şekilde yasalaşırsa, emin olun çok üzülürler, çünkü ‘çözüm’ sorunu ağırlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. 

Tecavüz, cinsel istek ya da dürtü fazlalığından kaynaklanan bir suç değildir. Tecavüz, bir iktidar arayışıdır, o yüzden olsa olsa iktidarsızlıkla, ya da kendini ‘iktidarsız’ hissetmeyle ilgilidir. Öyle olmasaydı birçok tecavüzde (örneğin Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde pek yaygın olan toplu tecavüzlerde) penis yerine dal, cop, sopa ya da düpedüz silah kullanılmasını nasıl açıklardık? Bunun benzer örneklerini bu ülkede de ‘coplu tecavüz’ vakalarında görmedik mi? Siz istediğiniz kadar ‘testosteron baskılayın’; cinsel dürtüleri azaltılan kişinin copu ya da silahı mı ‘zayıflayacak’? 

Tecavüz, fallus (yani sembolik cinsel organ) ile ilişkisini bir yoksunluk biçiminde kuran, kendini yeteri kadar ‘erkek’, yeteri kadar fallik, yeteri kadar iktidar sahibi olarak göremeyen, hissedemeyen erkeğin hezeyanından başka bir şey değildir. Dolayısıyla da bir çaresizlik gösterisidir: Hiçbir tecavüz sonunda ‘tatmin’ sağlamaz, olsa olsa ‘boşalma’ sağlar ki, bunun tatminle bir ilişkisi yoktur. O yüzden her tecavüzcü aslında potansiyel bir seri tecavüzcüdür; ‘bir kere tadını almış’ olduğu için değil, tatmin olamadığı, olamayacağı için. 

Üstelik tecavüz mutlaka cinsel olmak zorunda da değil: Boşandığı karısını bıçaklayan adam, ayrılmak isteyen karısını kurşunlayan adam, hamile öğrencinin karnına karnına tekmeyi basan polis, çocuğuna tekme yumruk girişen baba, öğrencisini cetvelle pataklayan ‘öğretmen’, bunların hepsi de tecavüzcü aslında. Hepsi aynı iktidarsızlık duygusuyla yola çıkıyor, bir fallus sembolü (bıçak, tabanca, postal, yumruk, cetvel) kullanarak iktidarını karşısındakinin çaresizce ona boyun eğmesinde arıyor. Bunları nasıl, hangi ilaçla ‘hadım’ edeceğiz? 

Bence de tecavüzün cezası ‘hadım’ olmalı. Ama öyle soğuk, ‘bilimsel’ kılığa bürünmüş, ilaç yoluyla bir hadım değil, sembolik hadım. Tecavüzcü zaten ‘hadım’ olduğu hissinden yola çıkıp, geçici de olsa bir iktidar kazandığı vehmine kapılıyor sonunda. Burada yapılacak en iyi şey, ona iktidar filan kazanamadığını göstermek, iktidar aracı sandığı aleti elinden almaktır. 

O yüzden hadım edilecekse lafı dolandırmadan açıkça hadım edilsin. Yok, eğer medeniyet, insan hakları gibi gerekçelerle bunu yapmayı kendimize, kendi insanlığımıza yediremiyorsak, sembolik hadım yoluna gidelim, ellerinden tüm ‘iktidar’ silahlarını alıp diğer insanlarla ilişkiye girmelerini engelleyelim. Ama sadece ‘cinsel’ tecavüzcülerin değil, tüm tecavüzcülerin. 

Tecavüz cinsel bir suç değil, bir insanlık suçu. Cezası da cinsel dürtüleri değil, diğer insanlar üzerinde iktidar kurma yollarını ‘baskılamak’ olmalı. Unutmayalım, ereksiyon sorunları olanlar da polis, baba, öğretmen, diktatör ya da koca olabiliyor.
 

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam