01/12/2009 | Yazar: Kaos GL

Milliyet’ten Mehmet Tez yazdı.

Milliyet’ten Mehmet Tez yazdı.

Hande Yener’i eleştirmek, ona “çakmak” çok moda. Tarz değiştirdi kimseyi inandıramadı. Şimdi de eski tarzına dönecek olması alay konusu yapılmak isteniyor.
“Nasıl da yapamadı ama. Nasıl da havalara girmişti ve nasıl da dersini aldı, nasıl da parasız kaldı...” Pardon ama yıllardır aynı şeyi yapan, yeni bir şey denemekten özenle kaçınan insanlarla dolu bir camiada Hande Yener cesur bir adım attı.

Oldu olmadı ayrı, en azından denedi ve sonuçlarına da katlanıyor.
Bu bile takdire değer. Eleştirinin de dozu var.

Ama bu camiada farklı bir adım atan başarılı olacak diye herkesin ödü koptuğundan şimdi dalga geçiliyor kendisiyle.

Benim fikrim şu: Hande Yener daha farklı davranabilir ve bu konuyu bir ölüm kalım meselesi haline getirmeyebilirdi.
Önceki halini reddetmesi fazla kibirli bulundu ve halk güzel besteler yapmasına rağmen onu bir türlü yeni haliyle benimseyemedi.
Ne adım atmak istediği mahalleye yaranabildi, ne de eski mahallesine.
Ama asıl hikaye tarz değil, besteler ve yetenektir.

İyi şarkı yapıyorsanız tarzınız ne olursa olsun fark etmez. Hande Yener bu dönemde “Romeo” gibi iyi şarkılar yaptı. Yine yapacaktır. Şimdi herkes nedense ellerini ovuşturup kıs kıs gülüyor.

Başkasının başarısızlığının tadını çıkarıyor. Oysa başarısızlık yok ortada. Ama alınması gereken bir ders var. Tecrübelerinden faydalanan “gününde” bir Hande Yener patlama yapabilir. Ne bir önceki dönemi toptan inkar etmek, ne de yeni durumunu gereksiz yere abartmak...
İkisini birleştirince kendine has bir tarz oluşturabilir sanki... Daha az kibir, daha fazla içtenlik.

Hande Yener “elektronik müzik” döneminde beklediği başarıyı yaşayamadı. Ama en azından yeni bir şey deneme cesareti gösterdi. Bu bizde pek olmayan bir özellik.


Etiketler: kültür sanat
İstihdam