10/08/2010 | Yazar: KAOS GL

Ağacı kesiyorlarmış, ağaç dile gelmiş: Beni kesen baltanın sapı

Ağacı kesiyorlarmış, ağaç dile gelmiş: Beni kesen baltanın sapı bendendir, yanarım yanarım ona yanarım.?
 
Benim temmuz ayım aslında ocakta başladı. Ocak ayında katıldığım müzikal ekip aracılığıyla gene aynı misyona sahip başka bir kumpanyaya dahil oldum ve burada söylediğim Maniac solom üzerine gelen telefon neticesinde temmuz ayında Cemal Reşit Rey'de Peace Child - Alpha Omega müzikalini sahneledik.?

Temmuz ayı sonunda haziran ayında çektiğimiz kısa film "Ölüm? Yaşam"ın montajının bittiğini öğrendim. Bu filmde de gene zincirleme gelişen olaylar neticesinde yer aldım. Daha filmi izleyemedim ama fragmanını gördüm; bu bile heyecanlanmama yetti...?Ama esas anlatacaklarım bunlar değil. E o zaman ne diye yazdım bunları, değil mi??
 
Abimin doğum günü temmuzda. Annem gene bizi bir araya getiren muhteşem planlarından birini yaptı ve 19 Temmuzda bir haftalığına tatile gittik. Abimin şirketinde bir kızın benimle tanışmak istediğinden bahsetti, sonra da ablam "bak kısmetin çıktı" diye dalga geçmeye başladı. "Söylesenize kıza, Kenan'ın sevgilileri hep erkek, diye" dedim. Abim "Şu anda geyik zaten. Ama cidden tanışmak isterse, o zaman söylerim" dedi.
 
Ailem ben kendimi kabul ettiğimden beridir beni biliyor. Bir sorun yaşamadık. Hatta komiktir, hep beraber öğrendik nasıl oluyormuş, insanlar nasıl tepki veriyormuş...
 
Ama ne acıdır ki şu ana kadar en abartılı tepkiler hep sevgililerimden geldi. Çevremdekiler bana eşcinsel olup olmadığımı sorduklarında inkar etmiyorum. Tabii ki bu kadar rahat olmamı sağlayanlar ailem ve arkadaşlarım, bu konudaki şansımı hiçbir zaman görmezlikten gelmem. Ama bunun konuşulması veya bilinmesi beni rahatsız etmedi. Yazının başında yazdığım ekiplerde de sıkıntı çekmedim. O zaman bu konu neden hala sorun oluyor, onu anlayamıyorum.
 
Geçen sene iki sefer "Arkadaşların ve ailen biliyor, ben bu kadar açık yaşayamam" diye terk edildim. (Arka plana ağlak keman sesi girsin şimdi) Bu sene de "Bana  birisi gelip sorsa bile rahatsız oluyorum, bunun bilinmemesi lazım" paranoyasına kapılmış birine ben kapıldım.   
 
Sonra esas adı Mehmet olan ama bana kendini Mert diye tanıtan biriyle tanıştım temmuzda. Benim "güvenimi" kazandıktan sonra söyledi adını. Ama işi "özel sektör"den öteye gidemedi. "Bu camiada, biliyorsun, ortam pek güvenilir değil" diye devam etti bu mantıklı açıklamasına... "Hangi camia? Sen de sonuçta o ortamdasın" dedim gülerek.?Ben de sonuçta girdiğim ortamda davul çalmıyorum, "Merhaba ben Kenan, erkeklerden hoşlanıyorum" diye...
 
Ama böylesine önemli bir detayı gizleyerek sosyal hayatı kesmiş olmuyor muyuz? Biraz da bu soruya cevap aradığım için yazıyorum "yaz"ımı.
 
Çünkü bana göre "Ağacı kesiyorlarmış, ağaç dile gelmiş: Beni kesen baltanın sapı bendendir, yanarım yanarım ona yanarım..."??
 
Rauf Kenan Arun
 

Etiketler:
İstihdam