05/01/2015 | Yazar: Ozan Horoz

Biz, seni bu hayatta hep engelledik, hep mağdur ettik. Doğru! Yan yana gelip çoğalmayasın diyeydi bütün gayretimiz.

Merhaba, sen beni hiç tanıyamayacaksın ama seni ben öldürdüm. Çünkü ben, bilinebilirim ama tanımlanamam. Benim de payım büyük senin, “en güzel gününe” gidişinde… Ben, benden taraf olan herkesin istediği şeyi yaptım. Ben ve savaş kurmaylarım, seni unutturmak istedik veya hiç yokmuşsun gibi yapmak istedik! Şimdi nasıl unutturacağız seni? Gerçi unuttururuz, Okyanus Efe’yi ve o’nun tepi topu 17 yaşını nasıl unutturduysak, seni de unuttururuz…
 
Biz, seni bu hayatta hep engelledik, hep mağdur ettik. Doğru! Yan yana gelip çoğalmayasın diyeydi bütün gayretimiz. Olamadığın, olduramadığın neresi varsa, oralara hiç dokunma istedik. Bu meselede muvaffak olduk da sayılır. Çünkü, bunun için ben ve benim halkımın ezici çoğunluğu, elimizden geleni yaptık ama sen o lanet olası videoyu çektin ve bu dünyada sen hayattayken eli sana yetmeyen binlerce, on binlerce kişi beni yok etmek, parçalarıma bölmek için yasadışı düşler kuracak şimdi. Yasadışı çünkü bir yasanın içi mi, dışı mı olduğunu da belirleyen benim. Ben, yasa dışı dersem yasadışı, içi dersem yasa içi!
 
Belki de bana maliyetin üç bin gaz bombası, iki bin cop darbesi ve o lanet olası videoyu gördükçe seni, kendinde hatırlayan yüzlerce kıvrılmış kol, gövdeye benzemeyen mutasyona uğramış meme, kalça ve her neyse işte hesabını sormaya kalkacak.
 
Senin için muhteşem 3. sayfalar icat ettim ben! Eli kanlı kalemşörlere, lafazan yorumculara emanet ettim istikbalini. O lanet videoda, benim 3. sayfalarıma atıf yapmış olmandan da ayrıca rahatsızım bilesin! Bir savaş alanı olarak kurgulayıp, aynılaştırdığım sen ve sana benzer hikayelerin kirli birliğinden menkul ve bu bilgi kirliliğinin yaratıcılığın sınırlarını zorladığı acı fetişizminin, arzu nesnesine dönüştürdüğüm ölümlerinin, hırslarının ve bana benzeyen bütün erk’ek imgelerini orada topluyorum. Bu yüzden, yedi satır aşağısına Ermenekli madenci ailesinin ve onların binlercesinin acısını da bir kar ve maliyet rasyonalizasyonuna olarak eklemeyi ihmal etmedim. Yarın, Ermenekli lastik ayakkabılı Recep’in evini,  program yapımcılarının toz, toprak ve pazu içerisinde ördükleri duvarların fotoğrafını ve kahramanlık hikayelerini de pembe hayaller köşesine koymayı unutmadım tabii. Bunları, Ermenekli, Somalı binlerce lastik ayakkabılı hınçla üstüme gelmesin diye yaptım. Hoş gelse ne yazar, tekmelerimin tadına bakarlar! Senin hikayeni de, “Basın Özgürlüğü” tatavası yapanlar var diye eklettiriyorum. Bu kıyağımı unutma. Sırf bu nedenden, yarın 3. sayfa haberlerinde, kocası tarafından öldürülmüş kadının buzlanmış bedeni, Ermenekli Recep’in evinin restorasyonu ve Sinem Kobal’ın annesinin, Arda Turan’a verdiği tarihi “ayarı” dev puntolarla en tepeye taşıyacağım. Eh seni de unutmadım tabii. Tüm bunların yanında, ufacık yer verdirdim hikayene. Hepsi o lanet olası video yüzünden!
 
Beni birazcık tanısaydın, 92’de başlayan ömrünün, çok daha ötesine dayanan tarihim önünde saygıyla eğilirdin. Keza, tam da 92 senesinde yasa dışı hayaller kurup, mevcudiyetime ve istikbalime kast eden bir kızıl komüniste neler yaptığımı öğrenmiş olur, kudretim karşısında saygıyla eğilirdin! Takdirime şayan, damgamı vurduğum sarı basın kartlı pek muhterem basın mensuplarımın karşısında o azılı terörist, zulasında bulduğum kurşunlarla yazdığım T.C ve yine silah almak için kullanacağını tahmin ettiğim bir miktar paranın olduğu masamı, bana ait demirbaş listesinin asil üyesi olan masamı tekmeledi. Yıllarca süren uzun uğraşlar sonucunda, meslek etiği zırvalarını tarihin çöplüğüne gömdüğüm medya çalışanları bu durumu, o dönem için fotoğraf çekmenin ötesine taşıyamadı, taşıyamazdı da! Çünkü ben, en kudretli olanım! O sırada ibret-i alem olsun diye, tekme tokat işkence tezgahıma geri götürdüğüm teröristi de canımı çok sıktı diye, ama özellikle o tekme yüzünden öldürdüm. Benim skor hanem için ikiniz de birsiniz! Roboski, Soma, 19 Aralık, Lice gibi toplu infaz ve katliamlarımı saymıyorum bile. Kudretimi tahsis ederken, her biri ayrı ayrı mihenk taşıdır şanlı tarihimde!
 
Yine o lanet olası videoda bahsettiğin köpeğini de, eğer bedenini denizde arama zahmeti gösterirsem ve en önemlisi bulduğum bedenini ailen kabul ederse, yırttın demektir. Kimsesizler Mezarlığı’na gitmezsin ve köpeğin de bizim elimizden kurtulur.
 
Ben devlet, merhaba!
 
İlgili haber:

Etiketler:
İstihdam