18/08/2015 | Yazar: Hasan Andreas Atik

HIV’in bulaşma yolları nelerdir? HIV hangi durumlarda bulaşmaz?

İlk defa 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde cinsel yönelimi homoseksüel erkeklerde ve Haiti’den gelen göçmenlerde ender rastlanan Pnömocystitis carinii jiroveci pnömonisi (PCP) ve Kaposi sarkomu (KS) vakalarının tespit edilmesi ile AIDS tanımlanmıştır. Bu enfeksiyonlar tedaviye iyi cevap vermemekte ve hastalık ölümle sonuçlanmaktaydı. Araştırmacılar bu hastalığın daha önce literatürde rastlanmayan yeni bir hastalık olduğu konusunda birleşerek bu yeni hastalığa “AIDS” (Akkiz İmmün Yetmezlik Sendromu, Acquired Immune Deficiency Syndrome) adını vermişlerdir. 1983 yılında AIDS’e neden olan virüs HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü, Human Immunodeficiency Virus) izole edilmiş olup, bu virüs vücudun savunma gücünü zayıflatmakta, yıkmakta ve normal koşullarda tedavi edilebilen hastalıklar, savunma gücü yetersiz kaldığından tedavi edilememektedir.

HIV/AIDS’in tedavisi var mıdır?

AIDS’in tedavisinde olumlu gelişmeler vardır. Retrovirüs grubunda bulunan HIV’e karşı etkili oldukları bilinen Anti-Retroviral adı verilen ilaçlar elde edilmiştir. Bu ilaçlardan farklı etki mekanizmaları olanların ikisinin ya da üçünün birlikte kullanımıyla başarılı tedavinin mümkün olduğu bildirilmektedir. Tedavinin amacı, virüsün yeniden oluşmasını önlemektir. Böylece, virüsün, tedaviye dirençli olabilen birçok mutasyon geliştirme olasılığını azaltmaktadır.

Fotoğraf: Sinan Targay

HIV/AIDS’in klinik seyri nasıldır?

1. Akut Retroviral Sendrom (Erken Dönem Belirtileri): HIV’in alınmasından 1-6 hafta sonra hastaların önemli bir kısmı nonspesifik ateşli bir hastalık geçirmektedir. Bu tablo geçici ve birkaç hafta içerisinde kendiliğinden sınırlanan bir infeksiyon şeklindedir. Hastalarda:

Ateş,

Halsizlik, yorgunluk,

Döküntüler

Başağrısı

Farenjit

İshal saptanabilmektedir.

2. Asemptomatik Dönem (Semptomsuz Dönem): Bu dönemde kişilerde hiçbir belirti ve bulgu yoktur ama bulaştırıcıdırlar. Asemptomatik dönem ortalama 8-10 yıl sürer. Bu süreyi etkileyen faktörler virüsün alınma yolu, hastanın yaşı ve virüsün virülansıdır. Transfüzyon yolu ile bulaşmalarda virüs yükü daha fazla olduğundan süre 6 yıl olmakta, virüsü cinsel temasla alanlarda ise bu süre 10-12 yıla uzamaktadır.

3. Semptomatik Evre (Geç Dönem Belirtileri) : Herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir, ancak genellikle 8 yıl kadar sonra gözlenmektedir. Bu dönemde genelde hayatı tehdit edici olmamakla birlikte tüberküloz, lokal fungal infeksiyonlar, lenfoma gözlenebilir.

HIV’in bulaşma yolları nelerdir?

1. Cinsel İlişki: Tüm bulaşmaların % 80-85′i bu yolla olmaktadır. Korunmasız cinsel ilişki: Oral – Vajinal – Anal

2. Kan Yoluyla Bulaşma: Tüm bulaşmaların % 10-15′i bu yolla olmaktadır.

Kan veya kan ürünlerinin transfüzyonu (nakli)

İğne batması ve açık yaradan HIV ile temas yoluyla bulaşma

İntravenöz (damar içi) ilaç kullanıcıları arasında iğne paylaşımı

3. Perinatal Geçiş (Anneden bebeğine): Tüm bulaşmaların % 3-5′i bu yolla olmaktadır.

Hasta veya taşıyıcı anneden bebeğe anne karnında ya da doğumda

Hasta veya taşıyıcı anneden bebeğine emzirmeyle

HIV hangi durumlarda bulaşmaz?

•         Aynı odada bulunma,

•         Aynı okulda okuma,

•         Aynı havayı soluma

•         HIV sağlam deriden geçmez.

•         El sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklama, sosyal öpüşme.

•         Tükürük, gözyaşı, ter, aksırık, öksürük, idrar, dışkı.

•         Yiyecekler, içecekler, çatal, kaşık, bardak, tabak, telefon

•         Tuvalet, duş, musluk, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam.

•         Sivrisinek ve diğer böceklerin sokması, kedi, köpek ve diğer hayvanlarla yaşamak HIV’nin bulaşmasına neden olmaz.

HIV/AIDS tanısı nasıl konulur?

HIV/AIDS tanısı koymak için mutlaka bir kan testi yapılması gerekmektedir. HIV/AIDS için birkaç farklı testten söz edilebilir. Bunlardan herhangi birini doğru zamanda yaptırarak kesin sonuca ulaşılabilir.

HIV’i saptamaya yönelik laboratuvar testleri virüsün vücuda giriş zamanına göre değişiklik göstermektedir. Bu testler şöyle sıralanmaktadır;

•         HIV1RNA (PCR) : 9-11 günden sonra

•         P24 Antijen testi: 3 haftadan sonra

•         Anti-HIVtesti (ELISA) : 6 haftadan sonra

•         Westernblot (Doğrulama) Testi: Anti-HIV testinin sonucu pozitif çıkarsa

Anti-HIV testi nedir? Ne zaman yapılmalıdır?

HIV’in vücuda girişiyle birlikte, vücutta bununla savaşmak için özel antikorlar oluşur. Kandaki bu antikorların ELISA yöntemiyle saptanmasına Anti-HIV testi denir. HIV antikorlarının ELISA yöntemiyle ölçülebilecek düzeye ulaşması için 90 günlük bir süreye (pencere dönemi) ihtiyaç vardır. Bu nedenle test, bulaşma olduktan 6 hafta sonra yapılmalıdır. Anti-HIV testinin pozitif olması kanda HIV’e  karşı antikorların olduğunu gösterir. Ancak Anti-HIV testinin yalancı pozitif çıkma ihtimali de vardır. Bu nedenle Anti-HIV testinin kesin pozitif olduğunu söyleyebilmemiz için Westernblot testi adı verilen doğrulama testinin de yapılıp sonucunun pozitif bulunması gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü test sonuçları negatif bulunan kişilerinde şüpheli ilişkiden 3 ay sonra ve 6 ay sonra testi tekrar ettirmelerini önermektedir.

P24 Antijen testi nedir? Ne zaman yapılmalıdır?

P24 HIV’e özgü viral bir proteindir. Bu proteinin vücutta saptanması virüs varlığını göstermektedir. Virüs bulaşmasından 3 haftadan sonra yapılması uygun bulunmaktadır.

HIV PCR  – HIV1RNA (PCR) testi nedir? Ne zaman yapılmalıdır?

HIV gözle görülemeyecek kadar küçük bir organizmadır. Günümüzde enfeksiyon testlerinde PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) tekniği kullanılmaya başlanmıştır. PCR tekniği virüsün genetik materyalinin çoğaltılarak ölçülecek ve tanımlanabilecek duruma gelmesini sağlar. Bu nedenle PCR testi erken evrede HIV’in  kanda tespitinde kullanılmaktadır. Enfekte olmuş bir kişinin kanında virüs bulunmasına rağmen erken dönemde virüse karşı antikor oluşmamaktadır. Şüpheli temastan 9-11 gün sonra HIV1RNA (PCR) testi ile virüs varlığı saptanabilmektedir. Ancak bu test  tanı testi olarak önerilmez daha çok kesin tanıdan sonra tedavinin takibinde kullanılan bir yöntemdir.

HIV Pozitif/Negatif ne demektir?

Kanında HIV  bulunan kişilere “HIV pozitif”  denir. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan seropozitif (Anti-HIV testi=ELISA testi pozitif) kişilerdir.Kanında HIV bulunmayan kişilere “HIV negatif” denir. Bu kişiler aynı zamanda Anti-HIV testi (ELISA testi) negatif kişilerdir.

Pozitif çıkarsa herkes duyar mı?

HIV/AIDS'in, Sağlık Bakanlığı’na bildirilmesi gerekiyor. Bu, istatistikler yapmak, durumu ve gidişi belirlemek için gerekli. Ama bu bildirim isimle yapılmıyor. İsminizin baş harfleri ve doğum yılınız kullanılarak kodlanıyor. Bunun dışında tedavinizden sorumlu doktor ve ekibi dışında kimseye bilgi verilemez.

Test öncesi HIV danışmanlığı

HIV testi öncesi danışmanlık alınmalıdır. Test sonucunun ne anlama geldiğini iyi bilmek ve ona göre tedbir almak gereklidir.Pozitif sonuç kişinin AIDS olduğu anlamına gelmemektedir ancak kişinin HIV ile karşılaştığı ve virüsü taşıdığı anlamına gelmektedir.Negatif sonuç ise virüsle karşılaşılmadığı anlamına gelmemektedir. Çünkü virüsün saptanabilmesi için belirli bir zaman dilimine gereksinim vardır. Dünya Sağlık Örgütü test sonuçları negatif bulunan kişilerinde şüpheli ilişkiden 3 ay sonra ve 6 ay sonra testi tekrar ettirmelerini önermektedir.

Danışmanlık ne işe yarar?

Hem testi olmadan testin ne anlama geldiğini anlatır, hem de sonuç geldiğinde yorumlayabilir. Hem bilgi hem de destek sağlar. Testin sonucuna göre eğer pozitif iseniz, tedavi alabileceğiniz merkezlere yönlendirir, sizi haklarınız konusunda bilgilendirir, sizi bekleyen zorluklardan haberdar eder, nasıl başa çıkabileceğinizi anlatır.

Danışmanlık hizmetini kimler alabilir?

Danışmanlık hizmetini şüpheli cinsel teması olduğunu düşünenler, yeni tanı almış kişiler, HIV/AIDS hakkında bilgi almak isteyenler, HIV ile yaşayan partneri olanlar, ailesinde HIV ile yaşan bireyler olanlar alabilir.

Nereden danışmanlık hizmeti alabilirim?

Türkiye’de danışmanlık hizmeti veren birkaç kurum bulunmaktadır bunlardan biri de Kaos GL Derneğidir. Dernek pozitif@kaosgl.org adresinden online danışmanlık hizmeti sağlamaktadır. Pozitif Yaşam Derneği de uzunca süredir info@pozitifyasam.org adresinden danışmanlık veriyor.

HIV/AIDS ile ilgili bazı tıbbi terimler

CD4 hücresi: T hücresi olarak da adlandırılan bir tür beyaz kan hücresi. Diğer bağışıklık sistei hücrelerinin çeşitli hastalıklarla savaşmak için birlikte hareket etmesine yardımcı oluyor. HIV, CD4 hücrelerini enfekte ediyor ve kendisini yeniden oluşturmak için hücrenin parçalarını kullanıyor.

HIV-RNA: HIV virüsündeki genetik madde

Konak hücre: Virüs gibi bir başka organizmanın içinde yaşadığı bir hücre. İnsan CD4 hücreleri, HIV için konak hücrelerdir.

Bağışıklık sistemi: Vücudun enfeksiyonlara, hastalıklara ve allerjenlere karşı savunma mekanizmasıdır.

Kopya (veya kopyalama): Bir virüsün kopyalarını oluşturma ve çoğalma süreci.

Direnç: Başlangıçta etkili olan bir tedavinin etkisini yitirmesi.

Retrovirus: HIV’in ait olduğu virüs ailesi.

Viral yük: Kanda bulunan virüs miktarı.

Fırsatçı enfeksiyonlar: Dışarıdan gelen ya da vücutta saprofit (çürükçül) olarak bulunan ve bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla hastalık yapıcı güç kazanan enfeksiyon etkenlerinin yol açtığı hastalık türleri.


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam