11/02/2014 | Yazar: Turan Eser

LGBTİ örgütlenmesi ve hak temelli mücadelesi ise, insan odaklı adalet ve eşit haklar arayışıdır. Eşcinseller AKP hükümetinden hediye değil, eşit yurttaşlık istiyor.

Başbakan’ın istismar söylemi derinliğindeki “ben dört dörtlük Aleviyim” açıklaması üzerine, LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) aktivisti Levent Pişkin de Twitter üzerinden ibneler için bir talepte bulundu: “Başbakandan ‘Dört dörtlük ibneyim. İbneliği sizden öğrenecek değilim’ açıklaması bekliyoruz. Öptüm”
 
Bu Tweette yer alan “ibnelik” sözcüğünü hakaret sayan Başbakan, Levent Pişkin hakkında “basın yoluyla hakaret suçundan” şikâyetçi olur.
 
Savcı da erkek eşcinsellik kavramıyla eşdeğer kullanılan bu “ibnelik” sözcüğünü “suç” sayarak davayı açtı.
 
Bu davanın ilk duruşması 13 Mart’ta.
 
Kendini savunan Levent, “ibnelik bir hakaret değil, cinsel yönelimdir” diyerek, cinsel yönelimine hakaret edildiği için, bu kez ibneliğe hakaret suçundan Başbakan hakkında suç duyurusunda bulunur.
 
Hukukun ve insan haklarının evrensel ilkeleri yerine, İslami ve geleneksel argümanlara sığınan Cumhuriyet Savcılığı iddianameye Başbakan’a “alenen hakarette bulunulduğunu” yazar.
 
Oysa erkek eşcinsellik/ibnelik bir hakaret değil, cinsel yönelimdir.
 
Dolayısıyla Başbakan Erdoğan’ın Levent hakkındaki suç duyurusu ve açılan dava, özgürlüklere, cinsel yönelime ve insan haklarına yöneliktir.
 
Almanya, İsviçre ve Avusturya’daki erkek eşcinseller kendilerine “Schwul” derler. Schwul kelimesinin Türkçe karşılığı ise “ibne”dir. Kimileri evrenselleşen “Gey” kelimesini kullansa da “ibne” kavramı da yerel olarak kullanılıyor. Egemen kültür ve dil “ibne” kavramına negatif bir anlam yükleyip “küfür” ve “aşağılama” olarak kullanıyor. Erkek eşcinseller de tıpkı “çapulcu” kavramı gibi, bu kelimeye kendi pozitif anlamlarını yükleyerek kullanıyor. Bu nedenle birçok Avrupa ülkesinde bu kelimeyi erkek eşcinsellere karşı hakaret olarak kullanmak suç olarak kabul edilmiştir.
 
Almanca konuşulan ülkelerde cinsel yönelimini “schwul” olarak ifade eden erkek eşcinseller, bu isimlerle dergiler çıkarır ve kampanyalarında “schwul” kavramını kullanırlar.
 
Türkiye’deki erkek eşcinseller de “İbnelik kelimesinin hakaret teşkil etmediği gibi bilakis ibne kelimesine hakaret demenin bizatihi kendisi hakarettir” diyorlar.
 
Başbakan Gezi Direnişi’nde “Çapulcu” kavramını hakaret olarak kullandı, fakat halk “çapulcu” kavramında 2013 yılının en sempatik ve sevimli kelimesini yarattı.
 
Başbakan’ın hakaret olarak anlam yüklediği “ibne” kelimesi de 2014 yılının sempatik bir kelimesine dönüşebilir! Kim bilir?
 
İbnelerin nikahı
Avrupa’da birçok ülke eşcinsel evliliğine onay verirken, Türkiye’de eşcinseller eşit yurttaşlar olarak görülmüyor!
 
Eşit haklara sahip değiller.
 
Ayrımcılığa, dışlanmaya ve nefret söylemine maruz kalıyorlar.
 
Toplumun farklı kesimlerinin bir arada, eşit haklarla ve barış içinde yaşamasına zemin sağlayacak olan Anayasa’dır. Birde bunu içselleştirecek zihniyete sahip olmaktır. AKP bu ikisine de sahip değil. AKP milletvekili Burhan Kuzu “Her talebi karşılamak durumunda değiliz. Eşcinsellerden de eşitlik ve evlilik hakkı tanınması için yoğun talep geldi. İstiyorlar diye verecek miyiz? İktidar sorumluluğu içinde hareket etmek zorundayız” diyerek, aslında “Hükümet olarak bizden temel hak ve özgürlük konusunda bir gelişme beklemeyiniz” demektedir.
 
Yani AKP, barış, eşit haklar, özgürlük, demokrasi, inanç özgürlüğü ve eşit yurttaşlık isteyen herkesle kavgalılar! Her fırsatta Kürtlere, Alevilere, kadınlara, öğrencilere, Gayrimüslimlere, işçilere, emekçilere, basın emekçilerine, aydınlara ve LGBTİ’lere saldırıyorlar.
 
Siyasal İslamcı AKP zihniyeti beslendiği dinsel referansların diliyle sık sık ve yaygın şekilde LGBTİ’lere yönelik “hasta” ve “sapkın” gibi etiketleyici, ayrımcı, dışlayıcı, hedef gösterici ve nefret söylemiyle, yaşam alanlarında baskıya, horlanmaya ve dışlanmaya, hatta cinayetlere maruz bırakıyor. Hor görüyor.
 
LGBTİ örgütlenmesi ve hak temelli mücadelesi ise, insan odaklı adalet ve eşit haklar arayışıdır. Eşcinseller AKP hükümetinden hediye değil, eşit yurttaşlık istiyor.

Unutulmamalı ki; asıl hastalık, LGBTİ olmak değil, homofobidir.(BirGün)  


Etiketler: yaşam
İstihdam