15/01/2013 | Yazar: Orhan Ünlü

Şu açıkça bilinmelidir ki LGBT bireyleri toplumdan dışlamaya, ötekileştirmeye çalışmak hiç normal değildir.

İleri toplum mücadelesinde olan Türkiye’nin önünde uzun zamandır büyük ve ciddi bir sorun var. Bizim toplumumuz homofobik... Homofobinin anlamını bilmeyenler için kısaca açıklamak gerekirse, aynı cinsiyete sahip insanların duygusal ve cinsel birlikteliğine karşı duyulan korku ve benimsememe tavrı diyebiliriz.

"Neden bu kadar homofobik bir toplumuz?" sorusuna yanıt verebilme imkânımız tabii ki var. Peki, neler bu cevaplar? Örneğin toplumumuzun geleneklerine ve manevî değerlerine bağlı oluşunun getirdiği ve önceden pek anılmayan bir olgunun ancak son 50 yılda ciddi anlamda gündeme gelmiş olması. Eşcinsellik konusunda toplumumuz doğal olarak bir bilinç eksikliğine sahip. Bu yüzden toplumumuzda homofobik tavırları ve etkileri görebiliyoruz.

Sorunun cevaplarından bir diğeri ise toplumumuzda yaşayan LGBT bireylerin bir kısmının bilinçsiz olarak yaşıyor ve hareket ediyor olması. Bu bilinçsiz tavırlar LGBT bireyler arasında cinselliği daha ön plana taşıyor ve toplumun izlenimlerine göre toplum tarafından Eşcinsel, Biseksüel, Transseksüel bireylere ’sapkın’ etiketi yapıştırılıyor. Yani duruma baktığımızda görebildiğimiz şey toplumdaki LGBT bilincinin eksikliğinin yanı sıra birtakım LGBT bireylerinin de LGBT bilincinde var olan eksiklik ve bunun doğurduğu anormal bir cinsellik yaşama çabası ve rahatlığı. Sadece toplum değil birtakım LGBT bireyleri de eşcinselliğin ve LGBT birey olmanın ne olduğunu tam olarak bilmiyor ve eşcinsellik olgunluğuna sahip olmadan yaşıyor.

Eğer toplumumuzdaki homofobiyi asgariye indirgemek istiyorsak LGBT bireyler olarak kendimize özeleştiri yapmalı ve LGBT olma bilincine daha özverili bir çaba ile sahip olabilmeliyiz. Eşcinsel olmak aynı cinsiyetten iki bireyin cinsel ilişki yaşaması durumu olarak tanımlanmamalı. Heteroseksüel, Eşcinsel, Biseksüel, Transseksüeller birbirinden farksızdır.

Eşcinsel/homoseksüel olmak cinsellikten öte aynı cinsiyetten iki bireyin birbirine yakınlık hissetmesi ve bir heteroseksüel ilişkiden farksız olarak birliktelik yaşamasıdır. Toplumun homofobik düşünceler, görüşler nedeniyle yapıştırdığı ’eşcinsellik=cinsel sapkınlık’ etiketinin kaldırılması ve LGBT bilincinin doğru bir şekilde benimsenmesi gerekmektedir.

Homofobik bir toplum olmamız nedeniyle LGBT bireyler ülkemizde çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. En başta cinsel kimliklerini toplum içerisinde gizlemek zorunda kalıyor olmaları. Eğer ileri toplum olabilme çabası gösteriyorsak toplum olarak LGBT bireylerin varlığını benimsemek, onlara gerektiği şekilde ve hoşgörüyle davranmak zorundayız. Zaten olması gereken normal diye nitelendirebileceğimiz durumda bu. Eşcinsellik kişinin kendi iradesi dışında olan ve doğuştan gelen bir cinsel yönelim şeklidir. Ve LGBT bireylerin dışlandığı, hatta LGBT bireylere karşı nefret suçlarının işlendiği bir toplumda olgun bir toplum yapısından asla söz edilemez!

Homofobinin etkilerini azaltabilmek mümkün. Homofobi sağlıksız bir korku ve düşünce şeklidir. Şu açıkça bilinmelidir ki LGBT bireyleri toplumdan dışlamaya ötekileştirmeye çalışmak hiç normal değildir. Belki kardeşiniz, oğlunuz, kızınız, belki amcanız, halanız LGBT bireyleri olabilirler. Lütfen ’eşcinsellik nedir’ biraz daha iyi araştıralım, daha iyi anlayalım. Ve LGBT bireyler, LGBT olmayı doğru yaşayalım, kendimize yakışmayan durumlardan kendimizi sakınmaya çalışalım. Karşılıklı anlayış ve bilinçlenme sayesinde homofobinin yok olması hiç de zor değil!

Homofobinin etkilerinin son bulduğu ve daima ’insanî eşitlik’ kavramının hüküm süreceği bir toplum görebilmek ümidiyle... 


Etiketler:
nefret