03/09/2012 | Yazar: Şeref Saraç

Ertesi gün büyük kız küçüğüne, "Dün gece babamla yattım" dedi, "Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat."

Ertesi gün büyük kız küçüğüne, "Dün gece babamla yattım" dedi, "Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat."
 
Bu yazıyı görünce Google’da “babasından hamile kaldı” yazıp arattım. 657.000 sonuç çıktı. Bir tanesine rastgele tıkladım ve bir babanın açıklamasını okudum:
 
"Kızıma benim böyle bir şey yapmış olmam mümkün değil. Annesinden ayrıldığım için bana iftira atıyor. Kızım telefonu elinden düşürmeyen, erkeklerle gezip dolaşan biridir. Çocuğun da benden olduğuna inanmıyorum. Ben kızıma tecavüz etmedim. Beraatımı istiyorum"
 
Tabii bu olayda baba tecavüz etmediğine tam emin olmayacak ki çocuğun kendinden olduğuna "inanmadığını" belirtiyor. Neyse gelelim asıl konuya, iki alıntı arasındaki tek fark üstteki bir kutsal kitaptan, Tevrat’ı meydana getiren 5 kitaptan, Kıtab-ı Mukaddes’in ilk kısmı Eski Ahit’i oluşturan 39 kitaptan biri olan Tekvin’in 19. bap’ından alınmıştır. Lut kavminin başına gelenlerden sonra “soyun devamı” için Lut’un kızlarıyla yatmasını ve bu birlikteliklerden doğurdukları çocukları anlatır. Konuyu daha iyi anlamak için şu kısmı daha bir dikkatle okumalı:
 
Lut Soar’da kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.
 
Büyük kızı küçüğüne, "Babamız yaşlı" dedi, "Dünya geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok.
 
Gel, babamıza şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için onunla yatalım."
 
O gece babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
 
Ertesi gün büyük kız küçüğüne, "Dün gece babamla yattım" dedi, "Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat."
 
O gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
 
Böylece Lut’un iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.
 
Büyük kız bir erkek çocuk doğurdu, ona Moav adını verdi. Moav bugünkü Moavlılar’ın atasıdır.
 
Küçük kızın da bir oğlu oldu, adını Ben-Ammi koydu. O da bugünkü Ammonlular’ın atasıdır.
 
Bu yazanlardan da görüleceği gibi olur olmadık her yerde her an bize söylenen, “Lut kavminin başına gelenleri duymadın mı?, sen de onlar gibi yanacaksın, onlar günahkardı Allah cezalarını verdi, bu yolun yol değil” ve bunlara benzer birçok saçmalık da iyice anlamsızlaşıyor.
 
Şimdi soruyorum, Tanrı sadece eşcinselliğe mi karşı? Yok, enseste de karşıysa neden kendi kutsal kitabında bunu olumlasın? Her ikisine de karşı değilse nedir bu bela ki forum sitesinden haber yorumlarına nerde eşcinsellikle ilgili bir şey çıksa aynı şeyleri defalarca maruz bırakılıyoruz? Bu soruların bir yanıtı yok biliyorum, ama bir kere de dinin, ahlakın, adaletin ya da toparlamak gerekirse bir parçası olmaya zorlandığımız sistemin mantıklı bir yanına denk gelelim değil mi?
 
Çok fazla kasmaya gerek yok herhalde kendimizi. Aynı kitabın 1. bap’ı içinde yaşadığımız toplumun tüm ideolojisini açıklıyor:
 
"Onları kutsayarak, Verimli olun, çoğalın dedi, Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun."

Etiketler:
nefret