İnsan nasıl insan oldu?

Bu dünyada bir dev var. Bu devin öyle kolları var ki, hiç güçlük çekmeden bir lokomotifi kaldırabilir. Öyle ayakları var ki, günde binlerce kilometre koşabilir. Bu devin öyle kanatları var ki, bulutlar üzerinde, kuşların çıkamadığı yüksekliklere uçabilir. Öyle yüzgeçleri var ki, su altında balıklardan daha iyi yüzebilir. Bu devin öyle gözleri ve kulakları var ki, görülmeyenleri görür, başka bir kıtada konuşulanları işitir. Bu dev o kadar güçlüdür ki dağları delip geçer ve doludizgin akıp giden suları durdurur.

 

Bu dev yeryüzünü istediği gibi değiştirir; ormanlar diker, denizleri birleştirir, çölleri sular. Kimdir bu dev? Bu dev insandır. Acaba insan nasıl dev oldu, nasıl dünyanın efendisi oldu?

 

Yukarıdaki satırlar ve o satırların sonundaki soruların yanıtları, bu yazıma başlık olarak aldığım “İnsan Nasıl İnsan Oldu?”  M.İlin ve E.Segal’in müşterek yazdıkları bu kitap herkesin kitaplığında olması gerekir. Neden mi?

 

Çünkü yaşamış olduğumuz ülkede bize bilimden bahsedilmiyor, bize felsefeden, evrimden bahsedilmiyor. Evrimin bahsi geçtiği anda “büyüklerimiz”  bize “evrim safsatadır, saçma bir kuramdır” demekten başka bir şey söylemiyor. Daha doğru tabirle söyleyemiyor. Bilmiyor ki. Bilmediği bir şeyi de savunmasını beklemek doğru olmaz. Çünkü zamanında ona da büyük abileri “evrimin akla ve mantığa sığmadığını, ne yani bizim maymunlardan mı geldik ”den ibaret cümlecikler ile açıklamışlar. Ay o kadar cahiliz ki evrim denildiği anda aklımıza “Evrim: İnsan maymundan geldi” yalanı beliriyor. Evet, maymunlardan gelmedik o kocaman bir yalan; maymunla ortak ataya sahibiz. Ortak ata. Evrim hiçbir zaman durmadan hızla devam ediyor. Her şey evriliyor yani şekerim.

 

Sosyal bilimlerdeki kitaplar biraz ağırdır. Akademik literatüre hâkim olmak, konuya hakim olmak gerekir. Tavsiyesinde bulunduğum kitap bilakis çok eğlenceli ve herkesin anlayabileceği bir dille yazılmış. Hatta anlatılmış. Çünkü kitabı okurken, kendinizi yazarla konuşuyormuş gibi hissedeceksiniz. Kısa kısa konu başlıkları halinde şeker gibi.

 

Sadece evrimden bahsetmekle kalmıyor bu kitap. Felsefeden, filozoflardan, bilimden de bahsediyor. Kitabın kalınlığından korkup okumamazlık yapmayınız.

 

Din konusunda kafasında hala soru işareti olan arkadaşlarım. Bu kitabı okurken bilim ve dinin nasıl çatıştığına şahit olacaksınız.

 

Kitabın okurlarından birisi memnuniyetini şu cümlelerle dile getirmiş. “İnsanı, onun geçirdiği evreleri anlamak, kendimizi ve bugünü anlamak demektir. Bu nedenle herkesin bu kitabı okuması gerekmektedir”