26/08/2010 | Yazar: KAOS GL

Anayasa değişikliğinde "fiili eşitlik" ibaresi var mı?

Anayasa değişikliğinde "fiili eşitlik" ibaresi var mı? Kadınlar için kota, eş başkanlık var mı? Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılık yasağı eklenmiş mi? Yok. Her iki anayasa da erkek egemen , tahakkümcü, hak ve özgürlükleri hiçe sayıyor. Biz kendi anayasamızı kendimiz yapmak istiyoruz.

Referandum panayırında egemenlerin gövde gösterisi sürerken, askeri dikta ile sivil dikta arasında tercih yapmaya zorlanan tüm ezilenlerin bir başka tercih hakları daha olduğu görmezden geliniyor.
 
Emekçiler, Kürtler, eşcinseller, çocuklar ve kadınlar için ne 82 anayasası ne de AKP'nin "rab bana hep bana" anayasa önerisinin haklar ve özgürlükler için yoktur aslında birbirinden farkı.
 
Cuntanın sermayeye en değerli hediyesi olan 82 anayasasını, özelleştirmelerle emekçileri güvencesiz ve esnek çalıştırmaya zorlayarak sermayedarın kârına kâr katan , hak arayan emekçileri alanlarda kimyasal gazlarla , polis şiddetiyle sindirmek isteyen , SSGSS ile sağlığı özelleştirerek parası olmayana mezarı işaret eden, cinsiyetçi politikaları ile kadını yok sayan, kadınları babaya, kocaya bağlı kılarak eve mahkum eden , kentleri de doğayı da yağmalayan mevzuatın önünü açan AKP iktidarı mı iyileştirecek?
AKP'nin anayasa teklifinde birkaç maddeye göz atalım isterseniz.
 
Eşitlik
1982 Anayasası Madde 10'a (kanun önünde eşitlik) eklenen kısım şöyle:
Madde 10 - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Peki bu düzeltilmiş maddede kadın- erkek eşitliği konusunda, imzalanan BM CEDAW, Avrupa Birliği uyum yasalarına ve Avrupa Konseyi kararlarına aykırı olarak "fiili eşitlik" ibaresi var mı? Yok. Kadınlar için kota, eş başkanlık var mı? Yok. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağı kuralı eklenmiş mi? Yok. Dışlanan, nefret cinayetlerine uğrayan lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüellerin kanun önünde eşitliği nerede? Yok.
2008'de kanun haline getirilen Birleşmiş Milletler Engellilerin Hakları Sözleşmesi'ne rağmen "özürlü" sözcüğü kullanılmakta ısrar ediliyor. 61. Maddedeki sakat sözcüğüne dokunulmuyor.
AKP hükümeti cinsiyetler arası eşitlik ve siyasette eşit temsil adına hiçbir şey yapmadığı gibi Sosyal Güvenlik yasasında yaptığı değişiklikle daha önceden kadınların az da olsa yetersiz de olsa kazanılmış haklarını geri aldı. Üstelik kadın cinayetlerinde tahrik indirimi ceza yasasından çıkarılmayarak kadın katillerinin güvencesi korundu. Kadına yönelik şiddete dair caydırıcı hiçbir önlem alınmadı.
 
Çocuk hakları
Çocuklar(ımız) için ise, Madde 41'de yapılan değişiklik (Ailenin korunması ve çocuk hakları):
MADDE 41. - (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
"Türkiye oplumu " yerine "Türk toplumu" ifadesi aynen korunarak diğer kimlik ve aidiyetler göz ardı ediliyor. Dahası devlet çocukların korunmasını istismar ve şiddetle sınırlandırıyor, çocuklara cinsel istismarın altı çizilmiyor, taş atan çocuklarla ilgili olarak açılan davalar düşmüyor, suç vasfı ve ceza değişiyor.

Emek hakları
Madde51'de sendika kurma hakkı "Genel Ahlak" ile sınırlandırılıyor. Seks işçilerinin sendika kurma hakkı yine yok.
Madde 53'te Kamu emekçilerine Genel Grev Hakkı getirilmediği gibi Mutlak Grev Yasağı getiriliyor. Değişiklik paketinde kamu emekçileri için tanınan toplu sözleşme hakkında, uyuşmazlık halinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na kesin hakemlik ( zorunlu tahkim) ve karar yetkisi veriliyor. Kamu emekçilerinin sendikalarının ve üst kuruluşlarının üyeleri adına yardı mercilerine başvurma yetkisi kaldırılarak , yargıda temsil yetkisinin anayasal güvencesi de yok ediliyor.
 
İkisi de erkek egemen
Anayasa değişiklik paketi ile 82 anayasası, yönetenin egemen, egemenin yöneten olduğu , düşünmenin günah , koşulsuz itaatin mübah olduğunu belletme ve uygulamada birbirlerine mükemmel bir uyum sağlıyor. Her ikisi de erkek egemen , tahakkümcü ve her türlü demokratik hak ve özgürlükleri hiçe sayıyor. Önümüz konulan kırk katır mı kırk satır mı dan başka bir şey değil.
Patriyarkal kapitalizmin ezici ağırlığını tepemize indiren her iki anayasayı da istemiyoruz.
Biz kendi anayasamızı kendimiz yapmak istiyoruz.
Ve tüm kadınlar için, görünmeyen emek sesini yükselt, bu referandumu boykot et! Hem de iki defa boykot. "evet"e de "hayır"a da boykot!



Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam