19/01/2010 | Yazar: Elif Ceylan Özsoy

KaraPembo Homofobi ve Transfobiye Karşı...

KaraPembo Homofobi ve Transfobiye Karşı...

KaraPembo, sabah uyandığında, o günün diğer günlerden farklı olmayacağını; düşen, bileklerinde toplanan çoraplarından anlamıştı. "Hımm" dedi, gökkuşağı rengindeki çoraplarını çekerek; " homofobi ve transfobiyle uğraşacağım koca bir gün daha… Beni bekliyor yine." Dün gece, travesti bar Lubunya'nın önünde, üç adam tarafından zorla arabaya bindirilmeye çalışılırken, "Kara Pemboooo!" diye bağıran trans kadın arkadaşı Leyla'nın hikâyesi geldi aklına... Leyla'nın sesini duyar duymaz, soluğu onun yanında alıp, pembe ve siyah üçgenlerini savurarak; bu üç transfobik adama karşı Leyla'yı savunmuştu. Adamları yakaladıktan sonra -kaçmasınlar diye- pembe balonların içine hapsedip, trans mahallesi Wornowa sokağa götürmüştü. Wornowa sokağın, onca şikâyete rağmen, belediye tarafından bir türlü tamir edilmeyen, sönmüş elektrik lambaları, geceleri transkadınların güvenlikleri için çok ciddi bir problemdi. Bu nedenle üç adamı, balonların içinden özenle çıkardı; adamlar silkindiler, içerdeki oksijen kıtlığından da başları dönmeye başlamıştı bile… Üç adamın ellerine büyük fenerler ve sabaha kadar yetecek sayıda pil bıraktı ve onlara şöyle dedi: "Bu gece, bu sokakta yaşayan transkadınların güvenlikleri için, sabaha kadar nöbet tutup, sokaklarını aydınlatacaksınız. Cezanız bu!" Üç adam cezalarının bu olmasına çok şaşkındılar, içlerinden "iyi yırttık, ağzımızı burnumuzu kırmadı bu "şey" " diye geçirdiler, eminim… Ancak bilmiyorlardı ki, Kara Pembo şiddete karşı idi…
 
İşte şimdi gidip, bu üç adamı Wornowa sokaktan almalıydı. Toparlandı gökkuşağı pelerininin içinde iki kere yuvarlak çizdi ve hooooop Wornowa'daydı işte... Onu görünce üç adam koşarak geldiler ve elini öpmek için eğilerek hamle yaptılar. Bir yandan da "Kara Pembo sana çok şey borçluyuz, bundan sonra insanlara cinsiyet kimliğinden ve cinsel yönelimlerinden dolayı kötülük etmeyeceğiz asla" diyorlardı. Kara Pembo, bu tip iktidar adetlerinden hoşlanmazdı, ellerini öpmelerine izin vermedi. "Asıl ben size teşekkür ederim, değişim ve dönüşüme olan inancımı pekiştirdiğiniz ve emeklerimin boşa gitmediğini gösterdiğiniz için…" dedi. Birlikte yan apartmandaki Şeniz'in evine gittiler; meğer sabaha kadar neler olmuş neler…
 
Bu üç adam, sokakta yaşayan transkadınları hedef alan, "Transfobik Nefret Cemiyeti"nin saldırılarına maruz kalmışlar; "ne aydınlatıyorsunuz lan, bu sokağı!" diyerek üstlerine yürümeye başlamış cemiyetin başkellosu Ferdi… Tabii bu üç adam," Kara Pembik miydi, Kara Pempe miydi, neydi?" diye düşünürken, Kara Pembo'yu çağıramamışlar ama Allah'tan bizim transkadınlar durumu görmüş. Şeniz, hemen kayganlaştırıcı kutusunu almış, balkona koşup; Baş Kello Ferdi'nin bir sonraki adımına denk gelecek şekilde nişan alarak, kayganlaştırıcıyı sıkmış ve yuppiii Ferdi pat diye minco* üstü yere oturmuş… Yere minco üzeri düşmek, Transfobik Nefret Cemiyeti için oldukça utanç verici, karizmayı çizen bir durummuş; hani "nasıl onun gibi güçlü kuvvetli bir erkeğin ayağı kayar?" BaşKello Ferdi, çevresine bakıp "oh, Allahtan cemiyetten kimse görmedi" diyerek, Wornowa'dan uzaklaşmış ve böylelikle bizim üç adam da kurtulmuşlar.
 
Kara Pembo ve Şeniz, bu üç adama, Lezbiyen Gey Biseksüel Travesti ve Transeksüel bireylerin sorunlarından bahsetmişler ve bu üç adam da, eski bir alışkanlıkla, ellerini kalplerinin üstüne koyup, hafifçe eğilerek "bundan sonra size gelen, bize gelmiştir; ayrımcılık ne fena bi illetmiş kardeşler! "demişler. Şeniz önceki gece sokağı aydınlattıkları için teşekkür edince de "olur mu, asıl siz bizim yolumuzu aydınlattınız… Baki Koşar Abi'mizin adıyla düzenlediğiniz "Nefret Suçları ile Mücadele Haftası"nda tüm konukları havaalanından biz arabayla alacağız, servis işleri bizden ona göre…" diyerek ayrılmışlar…
 
Karanlık çöktüğünde, Kara Pembo, her zamanki gibi kendisini çağıracaklar için hazırlanmaya başlamıştı. Siyah ve Pembe Üçgenleri onun tek savunma araçları idi, şiddetle karşı karşıya kaldığında -ne yazık ki, bu çok sık başına geliyordu- bu üçgenleri kullanmak zorunda kalıyordu. Başa çıkamazsa da, belindeki gökkuşağını çıkarıp, sallayarak, çevresindekileri etkisiz hale getiriyor ve hemen onları dönüştürmek için bir yol düşünmeye koyuluyordu.
 
Üçgenlerini çıkarıp, neşeyle silerken, fonda "Hür doğdum, Hür yaşarım, Sanane Sanane…" çalıyordu. Gerçekte ne hür doğmuştu, ne de hür yaşıyordu; ama hürriyet için çabalıyordu. Birden saatin sabah üçü olduğunu fark etti ve şimdiye kadar kimsenin adını çağırmamış olmasını garipsedi. Hemen Grisancak'a gitti; gey oldukları için The Cup'a alınmayan Koray ve Savur 'u gördü. Wornowa sokağa, Kara Pembo'yu aramaya gelmişlerdi. "Nerdesin Kara Pembo, sabahtan beri adını çağırıyoruz, nerde kaldın, başına bişey mi geldi, merak ettik" dediler. Sonra Şeniz ve Leyla balkondan, "Karapemboooo, kızlardan birini bakkala giderken polisler almış, adını çağırmış, gitmemişsin... Çok meraklandık, iyi misin?" diye bağırdılar…
 
Kara Pembo, şaşkın ve üzgün bir şekilde "Allah Allah…" diyerek, kafasının tam ortasında, iç içe geçmiş iki femina işareti şeklindeki kulaklarını kontrol ettikten sonra; "bir sorun yok… Neden duyamıyorum kiii? "
 
Lgbtt camiası birleşip, durumu anlamaya çalışmışlar. Sonra transfobi geceleri, geceler homofobiyi kovalamış ve bir mektup gelmiş Kara Pembo'ya, soluk sarı bir zarf içinde, şöyle yazılı imiş:
"Kara Pembo, gittiğin yol yol değil, bırak bu lgbtt dayanışması hikâyesini… Siyah ve pembe üçgenlerini ve Transfobi - Homofobiye karşı kullandığın her şeyi teslim etmek üzere, 09 Şubat 2010'da bekliyor olacağım. Sinyalleri Almanı Engelleyen benim. Ahlaklı ol, Kürk Ailesine uy… Yazan: YALİ"
 
Açılımını öğrenmek için, Kara Pembo Google'a YALİ yazmış. Sonuç: "YOĞUN AHLAKLI LALELER İMPARATORU"
 
En azından artık kimin amaçlarını engellediğini öğrenmiştir, Kara Pembo…
09 Şubatta neler olacaktı; YALİ, Kara Pembo'nun gücünü elinden alabilecek miydi? Lgbttler uğradıkları ayrımcılık ve şiddet karşısında yalnız mı kalacaklardı?
 
Devam Edecek… Bekleyin ve Kara Pembo ile nasıl dayanışacağınızı düşünmeyi unutmayın…
 
*minco: lubunya dilinde, kaba et yani popo


Etiketler: yaşam
İstihdam