02/07/2010 | Yazar: Çağlar Yerlikaya

EŞCİNSEL olduğu için hakemlik mesleği elinden alındı ve

EŞCİNSEL olduğu için hakemlik mesleği elinden alındı ve sonra televizyona çıkıp kimliğini açıkladı. Hakem Halil İbrahim Dinçdağ, uğradığı ayrımcılık ve gösterdiği cesur tavrından dolayı büyük destek gördü. Bu desteğe rağmen mesleğini geri almak konusunda bir yıldır verdiği mücadelede artık tek başına. Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transeksüel (LGBTT) Onur Haftası kapsamında düzenlenen futbol etkinliğinde hakemlik yapan Dinçdağ'ın en büyük isteği, mesleğini yaparak, geçimini sağlamak.

- Eşcinsel olduğunuzu açıklamanızın üzerinden bir yıl geçti. Hayatınızda neler değişti? 
- Hayatımdaki en büyük değişiklik, işsizim. İnsanların samimiyetine olan güvenim azaldı, benden çok şey aldı götürdü. Çok yere başvurdum, ama maalesef hiçbirinden geri dönüş olmadı. Herkesin yaptığı şovdu. 

- Sizinle ilgili her yerde haber çıktı, destek kampanyaları yapıldı. Hiçbiri işe yaramadı mı? 
- Sadece Futbol Federasyonu'na baskı oldu. Biz toplum olarak balık hafızalıyız. O süreç boyunca herkes bir şey yapmaya çalışıyor. Zaman aşımına uğradıktan sonra, siz ölmüşsünüz, kalmışsınız kimsenin umurunda olmuyor. O süreçte bana destek verenler oldu ama bana olumlu bir şey yansımadı. Desteğin başkalarına yararı oldu. 

- Başkaları derken... 
- Çıktığım televiyon programları, röportaj verdiğim kişiler, dernek, hatta avukatımı da işin içine katabilirim. Herkese fayda sağladı. Ben ödül istemiyorum, kimseden para da istemiyorum. 15 yıl hakemlik, 16 yıl radyo, TV programcılığı yaptım. Bunları geri istiyorum. Kimseden yardım istemiyorum. Çalışmak istiyorum açıkçası.

- Sizin de reklam yaptığınızı düşünenler oldu... 
- Israrla birileri, bu röportajı okuduktan sonra reklam yaptığımı düşünüyorsa evet, ben reklam yapıyorum. Ama reklam, para karşılığı olmaz mı? Ne çıktığım televizyon programlarından ne de yaptığım röportajlardan para almadım.

- Futbol Federasyonu açıkça, eşcinsel olduğunuz için hakemlik yapamayacağınızı mı söylüyor hâlâ... 
- Basına yansıdıktan sonra federasyondan 'hakemlik yapabilir' diye, karar çıkmıştı. Ama sadece il hakemliği yapabileceğimi belirttiler. Zaten o benim var olan hakkımdı. Kamuoyunu böyle kandırdılar. Esas benim profesyonel olma hakkımı elimden aldılar, ben onu geri istiyordum. 

DAVA AÇMAK İÇİN PARA GEREKİYOR 
- Siz zaten il hakemi değil miydiniz? 
- Evet, il hakemiydim ama o sezon son yılımdı. Profesyonel olma hakkım vardı. İl hakemliğimi bitirdikleri zaman, onu da geri aldılar. Onu geri vermiyorlar.

- Yasal yollara başvurdunuz mu? 
- Sadece üç kere federasyona dilekçe yazıldı ve hiçbir cevap gelmedi. Yasalara göre 60 günde cevap verilmezse dava açma hakkı var. Ama dava açılamadı. Çünkü dava açmak için para gerekiyor. 

- Avukat masrafını kim karşılıyor? 
- Avukatım gönüllü. Benim maddi dayanağım olmadığını biliyordu. Bu süreçte beraber çok sıkıntı yaşadık. Bana, yurt dışında sığınma talep etmeyi isteyip istemeyeceğim sorulduğunda, ülkemde yaşamak istediğimi söylüyordum. Ama bu yaşananlardan sonra ciddi ciddi düşünüyorum. Tek başına ortada kalmış bir ağaç düşünün, öyleyim. 

- Şu an ne yapıyorsunuz ve geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?
- Trabzon'da yerel radyoda bir program yapıyordum. Daha sonra radyo satıldı ve ortada kaldık. Haftalık yerel bir gazetede köşe yazıyorum. Hiçbirinden gelirim yok. Ailem destek oluyor. 

- Eşcinsel olduğunuzu söyledikten sonra, ailenizle ilişkinizde bir değişiklik oldu mu? 
- Ailemle ilişkilerimde hiçbir problem yok. Aksine daha büyük bir destek, sahiplenme var.

- Eşcinsel olduğunuzu söyledikten sonra Trabzon'a dönmeye çekiniyordunuz... 
- Bana da avukatıma da tehdit mesajları gelmişti. Gitme konusunda, tabii ki bir çekincem vardı. Bir yıl sonra gittim. İlk hafta arkadaşlarla birlikte sokağa çıktım. Zaman içinde baktım ki, olumsuz bir şey yok. Hatta destek vardı. 

- Trabzon'dakiler nasıl yorumladılar?
- Beni zaten tanıdıklarını, onlar için hiç değişmediğimi ve o süreçten önce neysem, şimdi de o olduğumu söylüyorlar.

Futbol benim yaşam kaynağım
- Siz eşcinsellik konusunda bir açılım yaptınız ama...
- Bana devrim yaptığım söylendi. Ama devrimi yapan kişi, tabiri caizse aç susuz geziyor. Bu nasıl devrim? Devrim yapıldı peki, sonuç? Hem benim adıma hem de mağdur edilen diğer insanlar adına bir sonuç alınmalıydı. 

- Bir eşcinsel olarak, Türkiye'de yaşamak zor değil mi? 
- Zor, bilindikten sonra çok daha zor. Trabzon'da Merkez Hakem Kurulu bölge sorumlusu, toplantıda hakemlere konuyla ilgili 'Reklamın iyisi kötüsü olmaz,' demiş. Eğer, bu bir reklamsa umarım kendisi de böyle reklam olur bir gün. Bunu bir hak mücadelesi değil de reklam olarak görüyorlar. İşte bu zihniyet futbolumuzu, hakemlerimizi yönetiyor. Dünya Kupası oynanıyor. Adı sanı duyulmamış farklı ülkelerden hakemler, düdüğünü çalıyor maçlarda, Türkiye'den kimse yok. Çünkü orada maç yönetecek hakemleri, bu yönetim kıyıp kıyıp doğradı, bana yaptığı gibi. Ayrımcılık, psikolojik baskı devam ediyor. 

- Sizin gibi ayrımcılığa maruz kalan başkaları da oldu mu? 
- Alevi olduğu için ayrımcılığa uğrayan var. Bir erkek hakemle ilişkisi var diye, bir bayan hakemin görevine son verildi. Avrupa'da maç yönetmiş hakemlerimizin hakemlikleri bitirildi. Hakem camiasında 'Sıra ne zaman bize gelecek?' diye, büyük bir korku var.

- Eşcinsel Onur Haftası kapsamında düzenlenen futbol maçında, hakemlik yapmak nasıldı? 
- Güzeldi. Bu olaylar olduğundan beri ilk kez hakem forması giydim. İnsan duygulanıyor ister istemez, çok özlemişim. 

- Mesleğinizi geri alırsanız, maçlarda yapılabilecek tezahüratlar, sizi düşündürüyor mu? 
- Hayır, dört gözle bekliyorum. Futbol, benim yaşam kaynağım. Çocukluğumdan beri futbolu seviyorum. 10 yıl oynadım, 15 yıl hakemlik yaptım. Tribünler zaten yıllardır kötü tezahüratlar ediyor. Kötü söz sahibine aittir.

Hakem arkadaşlarım aramaya korkuyor
- Olumsuz tepki veren ya da sizden uzaklaşan yakınlarınız oldu mu?
- Çok samimi olduğum ama artık konuşmayan, soğuk davranan arkadaşlarım da oldu. Benim için çok önemli değil. Ama Trabzon'da her gün görüştüğüm hakem arkadaşlarım ne arayıp, ne soruyor, sokakta gördükleri zaman bile zorla selam veriyorlar. Beraber görülürsek, onlara da maç verilmez diye, korkuyorlar. 

- Eşcinsel örgütler yeterli destek verdi mi? 
- O süreçte eşcinsellerden ve eşcinsel derneklerden çok destek geldi. Protesto yürüyüşü bile yaptılar. Ama sonuç yok. Bu olay, çok daha iyi kullanılabilirdi.

- Yaşadıklarınızdan sonra, kimliğinizi açıkladığınız için hiç pişmanlık duydunuz mu? 
- Hayır, ama bazı 'keşke'lerim oldu. Açıkladıktan sonraki yol haritasını daha iyi çizebilirdik diye, düşünüyorum. Şu an sizinle, davaların bitme aşamasına geldiğini konuşmamız gerekiyordu. 

- Bir eşcinsel, kimliğini saklamalı mı sizce? 
- Bir insanın nasıl durup dururken 'Ben heteroseksüelim,' diye, açıklama yapmasına gerek yoksa, 'Eşcinselim,' demesine de gerek yok. Ancak ayrımcılığa uğruyorsa, çıkıp söylemeli. Zaten açıklamasalar da çoğu eşcinsel işini kaybediyor, baskıya uğruyor.



Etiketler: yaşam
İstihdam