23/03/2009 | Yazar: Fatma Hacıoğlu

Kum saati sana ne hatırlatır? Yere, zamana ve olaya göre değişir de diyebilirsin.

Kum saati sana ne hatırlatır? Yere, zamana ve olaya göre değişir de diyebilirsin. Salı günü, 8 günlük bir eğitim maratonunun son dakikalarında, artık hepimiz tatlı bir yorgunluk ve kazanılan onca anıyla başa çıkmaya çalışırken eğitim klasiklerimizden biri olan hediyelerin verilmesi ve bu hediyelerin bizde çağrıştırdığı düşünceleri anlatarak 8 günü toplarlarken sıra bana gelmişti; kum saati bana ne hatırlatırdı? Kum saati ilk olarak ‘zaman’ı çağrıştırdı 7 eğitmen ve 20 katılımcıya. Hepimiz buna ek olarak nelerin çağrıştırdığını düşünüp, yorumlamaya çalıştık.

Kum saati bana o an, ‘taraf tutma’yı çağrıştırdı. Taraf tutmak. Hepimizin hediyesi bir kum saatiydi. Herkese farklı renk ve şekilde bir kum saati düşmüştü. Benimki orta boy, içinde mavi toz kumu olan bir saatti. Geride kalan 8 günü düşündüğümde, 8 gün boyunca hepimizin içindeki değişimi hayal ettiğimde kum saatinin bana ilk çağrıştığı şey taraf tutmak oldu. Mavi tozlar aşağıya akmadan önce hepimizin içinde cinselliğe dair irili ufaklı ön yargılar, yanlış bilgiler var. Geçtiğimiz eğitim gibi bir süreçten geçtikten sonra yanlış bilgiler yerini doğrulara, ön yargılar da farkınlığa dönüşüyordu.
 
Evet, belki herşeyi ikiye ayırmak, ya ordasın ya burda demek doğru olmayabilir ancak ilk aklıma gelen bu olmuştu.
 
Adı geçen eğitim UNFPA ve TOG işbirliği ile yürüyen ‘Üreme Sağlığı Akran Eğitimleri’ projesi çerçevesinde düzenlenen ileri düzey eğitmen eğitimiydi. Gençlerin cinsel sağlık, üreme sağlığı ve hakları alanında çalışmakta olan 20 genç bir araya gelmişti.
 
Farklı sivil toplum örgütleri, farklı okullardan gelen, farklı deneyimleri olan bu gençlerin ortak bir amacı vardı. Kimilerini daha önceden de tanıdığım için bireysel değişim ve dönüşümlerini gözlemlemek çok keyifliydi. Cinselliğe atfedilen yanlış yargıların günden güne eriyip bittiğini görmek ve dahası daha eğitim bitmeden bu yargılara karşı argüman üretir olmak kum saatinin diğer yanına geçenlerin sayısının arttığını görmek benim için ayrı bir sevinçti.
 
Cinsel sağlık, üreme sağlığı alanında çalışan bir avuç insan vardı. Sayının giderek artıyor olması, her gelenin yeni bir soluk katıyor olması toplumun değişimi için önemli bir adım. Bilgili gençlerin artması, akran eğitimi sayesinin de onların arkadaşlarının ve çevrelerinin de öyle ya da böyle bu iyiye doğru olan dönüşümden nasiplerini alacaklarının bir belirtisi.
 
8 gün içindeki değişim bu kadar bariz görülebilirken, bu eğitimin okullarda verildiği takdirde gerçekleşebilecek değişimi hayal bile edemiyorum. Cinselliğin doğru şekilde öğretilmesi, cinsellik temelli ayrımcılığın önünü kesmede önemli bir araçtır.
 
Bildiklerini paylaşmak isteyen, seni de ayrımcılığa hayır diyenlerin olduğu tarafa yönlendirmek isteyen gençlerin sayısı artıyor... Dinlemeye hazır mısın?
 
NOT: http://ureme.tog.org.tr/ adresinden eğitimler hakkında bilgi almak mümkün.


Etiketler: yaşam, cinsellik
nefret