29/11/2009 | Yazar: İsmail Alacaoğlu

Keşke sana daha önce söyleyebilseydim eşcinsel olduğumu. Keşke onca sene, olmadığım biri gibi davranmasaydım. Herkesten çok senin hakkın yok muydu bunu bilmeye?

Keşke sana daha önce söyleyebilseydim eşcinsel olduğumu. Keşke onca sene, olmadığım biri gibi davranmasaydım. Herkesten çok senin hakkın yok muydu bunu bilmeye? Senin bunu öğrendiğin gece dediğin gibi, gerçek oğlunu 30 yıl sonra tanıdın.

Tam 5 yıl; sana söylemeye karar vermemle söylemem arasında geçen süre. Yanıma taşınıp birlikte yaşadığımız 1,5 yıl süresince de hep söylemek istedim sana ama cesaret edemedim; sen anla diye bekledim işin kolayına kaçarak.

Meğer sen de anlarmışsın da anlamak istemezmişsin be annecim. İkimiz de topladık cesaretimizi ve nihayet konuştuk sonra. Meğer ne büyük bir ağırlıkmış insanın en sevdiklerinden özünü gizlemesi. Biliyorum diğer bir oğlunun da eşcinsel olduğunu öğrenmen seni biraz sarstı ama yine anladın sen bizi. Sen başkalarının anneleri gibi üzmedin ya bizi… 


Annem, Yasemin. 52 yaşında, iki gey annesi. Bakalım neler hissetmişsin, neler düşünmüşsün öncesinde ve sonrasında… 

Eşcinsel olabileceğimi düşünmüş müydün?
Evet. Şüphelerim vardı. Fakat söylemedim bunu hiç. Çünkü böyle bir şeyi kendi çocuğuma kondurmak istemiyordum, yakıştıramıyordum.
 
Seni şüphelendiren neydi?
Çok yakın bir arkadaşın vardı ama aranızdaki ‘normal’ arkadaşlıktan farklı görünüyordu. Yani bakışlarınız falan farklıydı. Bir de senin evinde bazı gey dergileri görmüştüm. O da şüphelerimi arttırdı. Hatta senin eşcinsel olabileceğinden şüphelendiğimi kardeşin Anıl’a söyledim. O da, yok canım dedi.
 
Neden yakıştıramıyordun?
Çünkü bizim toplumumuzun böyle bir şeyi kaldıramayacağını düşünüyordum. Bir de bu doğruysa ben ne yaparım diye düşünüyordum. Hem toplumu hem de aile çevresini sonra... Ne tepki gelebileceğini düşünüp sıkıntı yaptım kendime.
 
Toplum ne düşünüyor sence bu konuda?
Ahlâksız buluyorlardır. Tabii, dinin de etkisi var bence. Mesela bir erkeğin bir kadından ters ilişki istemesi de dinen yasak ve aykırı bir şey. İki gey arasındaki ilişki bu. Bu yüzden bunun günah olduğunu düşünüyorlar. Bir de birçok insan bunun hastalık olduğuna da inanıyorlar. İlk başlarda ben de hastalık mı, tedavisi var mı diye düşünmedim desem yalan olur. Bir de aileler kendilerini suçlayabiliyorlar, çocuklarını iyi yetiştiremedikleri için böyle olabileceğini düşünenler var. Yani suçu kendilerinde de arıyorlar. Ama ben buna katılmıyorum.
 
Neden?
Çünkü benim heteroseksüel bir oğlum ve bir kızım var. Sonuçta hepsini ben yetiştirdim, aynı şekilde yetiştirdim. O zaman kızım da lezbiyen olmalıydı. Böyle olduğunu düşünmüyorum. Ben bunun sonradan olduğunu düşünmüyorum. Yani aile ile de ilgisi yok, yetiştirmeyle de ilgisi yok.
 
“benden saklamanı istemezdim”
 
Sana eşcinsel olduğumu söylediğim günü ve neler hissettiğini anlatır mısın?
Ben seni Ankara’ya ziyarete geldim her sene olduğu gibi. Sanırım Anıl sana benim senden şüphelendiğimi söylemiş sen de bana bunu sordun. Senden bir açıklama bekliyorum dedim. Sen de bana detayıyla anlattın. Sen o gün bana bu durumun hastalık olmadığını, sonradan olmadığını, hastalık olmadığı için tedavisi de olmadığını söyledin. Dernekten bahsettin, gey lezbiyen derneğinde çalıştığını söyledin. Zaten ben önceden biliyordum o dernekte çalıştığını. Doktora çıkayım diye bana gönderdiğin vizite kağıdında görmüştüm işyerinin adını. Şüphelerimde haklı olduğumu öğrenince şoke oldum. Çok şaşırdım, günlerce inanmak istemedim ama yapılacak bir şey yoktu sonuçta. Ağladım tabi ki. Sana o gece “Ben gerçek oğlumu 30 yaşında tanıdım. Keşke daha önce söyleyebilseydin” dedim. Benden saklamanı istemezdim.  
 
Nasıl kabullendin?
Neticede evladımsın, oğlumsun. Kaybetme korkusu da oluyor tabi. Senin gey olman benim sana olan sevgimi asla azaltmadı ya da aramızdaki ilişkiyi etkilemedi. Çünkü ben seni seviyorum. Senin kendi hayatın bu ve seni ilgilendirir. Ama yine de evlenmeyeceğini, torun sahibi olamayacağını bilmek üzüyor insanı. Ben sana bunu dediğimde sen bana kızın ailenin torun ihtiyacını karşılıyor demiştin. Ama yine de istemezdim böyle olmasını. İşyerinde olsun ya da toplum içinde olsun zorluk çekersiniz diye düşünüyorum.
 
“bir ailede bir gey olur diye düşünüyordum”
 
Peki, tam bu duruma alıştın derken ikinci bomba geldi: Anıl sana eşcinsel olduğunu söyledi. Nasıl söyledi ve sen ne hissettin?
Aslında Anıl’dan da şüphelerim vardı. Hiç kız arkadaşı olmadı. Soru sorardım kız arkadaşın, ilgini çeken biri var mı diye ama Anıl hep hayır deyip geçiştiriyordu. Bir de sen Anıl’a Kaos GL dergileri gönderiyordun, ben de niye diğer oğluma değil de Anıl’a geliyor bunlar diye düşünüyordum. Şüphelerim artıyordu, demek ki bu da işin içinde diyordum. 
Bir gün dayanamadım ve sen de mi geysin diye sordum Anıl’a. O da “Soruyor musun bunu, cevaplamama gerek var mı? Bilmiyor musun sanki” diye cevap verdi. Tabi ben ikinci şoku yaşadım. O zaman isyan ettim ben. Olamaz böyle bir şey dedim. Bir ailede bir gey olur diye düşünüyordum, ikincisi fazla geldi.
 
Anıl’la beraber yaşıyordun. İlişkiniz nasıl etkilendi?
Üzüldüm tabi ki. Biraz da tartıştık. Sana söylediğim şeyleri ona da söyledim. Evlilik falan.  O tartıştığımız dönem biraz limoniydi aramız. Ama sonra düzeldi. Çünkü o da oturttu beni karşısına ve senin anlattıklarını anlattı ve anlamamı beklediğini söyledi. Sonuçta o da benim oğlum ve onun cinsel yönelimi beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren sizin benim oğlum olmanız. Ama önceden Anıl gece ikide bile gelse merak etmezdim. Öğrendikten sonra saat 12 olunca telefonla aramaya başladım. Çünkü korkuyordum başına bir şey gelmesinden, biri bir şey yapar, döver falan diye korkmaya başladım. Mesela seni öğrendikten sonra da böyle bir endişem olmadı ama Anıl’da oldu. Çünkü Anıl’ı daha savunmasız gördüm, belki de yaşından dolayı. Onu korumam gerekir diye düşündüm.

Daha önce eşcinsellikle ilgili ne duymuştun, ne biliyordun ve bizim anlattıklarımızdan sonra ne düşünüyorsun?
Ben eskiden eşcinsellik diye bir kelime bilmiyordum. Başka türlü deniyordu, iki erkek karı koca hayatı yaşıyor diyorlardı. Benim yaşadığım ilçede annemin en yakın komşuları birlikte yaşayan iki erkekti. Ve bütün mahalle onların karı koca hayatı yaşadığını biliyorlardı. Büyük bahçeleri vardı ve konu komşu gider onlarda oturur, muhabbet eder, çay içerdik. Kendi dünyalarında yaşayan zararsız insanlardı ve onları bilirdik ama severdik, gider gelirdik. Benim çocukluğum onların bahçesinde geçti. Bizim çevremizde onlar ‘normal’ bir aile gibi karşılanıyordu, dışlanmadılar hiç. Ki bu yıllar önceydi. O zaman dışlanma yoktu. Birlikte alışverişe çıkıyorlardı, kimse dalga geçmiyordu onlarla ya da dışlanmıyorlardı. Beni ilgilendirmiyordu ve rahatsız etmiyordu ama kendi çocuklarım olunca daha farklı tabi. Şu anda yine hastalık olmadığını, sonradan olmadığını, aileyle ilgili olmadığını düşünüyorum. Şimdi eşcinselleri dışlama var. Çünkü siz anlatıyorsunuz nasıl zor olduğunu. Ama o zaman nasıl böyle rahattı ve şimdi zor bunu bilmiyorum. Kaos GL dergileri okudum sen verdikten sonra. “Canım Ailem” kitabını da okudum, sen göndermişsin Anıl’la bana, okusun diye. Anlamaya çalıştım. Aileler çok tepkili. Hatta okuyunca ben mi tuhafım onlar mı dedim.
 
“sevdiğinin insan olması önemli”
 
Şimdi biliyorsun ki iki oğlun da gey ve gelinin olmayacak ama onların ilişkileri var; tek farkla, kadın değil erkekle… Ne düşünüyorsun?
Sizin yaşadığınız hayattan mutlu olup olmadığınız önemli olan. Siz mutluysanız sorun yok. Geçen yaz sen sevgilinle Ayvalık’a geldin. İlk sevgilindi, resmi olarak benim bildiğim, yani açık açık söylediğin. Geldiniz, evimde kaldınız, yedik, içtik, güldük.  Çünkü artık niye oldu, n’oldu diye düşünmüyorum; ben sizi bir çift olarak gördüm ve kabul ettim sonuçta. Artık önemli olan bu benim için. Kadın olmuş erkek olmuş değil önemli olan, sonuçta insan olması önemli. Ben Anıl’a “Güzel, temiz ve iyi bir kızla gelseydin kolunda” demiştim. Öyle biriyle gördüğümde mutlu olurdum demiştim. Anıl da bana “Ben de sana yine güzel, temiz ve iyi bir erkek bulur, getiririm” demişti. Ağlarken güldürdü beni. Bir yandan haklı. Demek istediğim de bu, insan olsun derken.
 
Söylemek istediğin başka bir şey var mı?
Toplum çocuklarımızı dışlamasın, anlayışlı olsunlar. Ben iki erkeğin ya da iki kadının birbirini sevebileceğine inanıyorum. Toplumda bunu anlasın, saygı göstersinler.
 

Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam