07/05/2007 | Yazar: Güneş Erdem

Selin 17 yaşında. Isparta’da üniversite öğrencisi. Mahmut ise 38 yaşında. Kayseri’de kamu personeli.

Selin 17 yaşında. Isparta’da üniversite öğrencisi. Mahmut ise 38 yaşında. Kayseri’de kamu personeli. İkisinin de ortak noktası küçük ve muhafazakar şehirlerde eşcinsel olmak. Kaos GL Isparta muhabirimiz Petek Erdem, Selin ve Mahmut’la kasaba yalnızlığını konuştu.

*’Fark edilmemek çok önemli’

Yaşadığınız şehirde eşcinsellerin hayatını nasıl değerlendirirsiniz?

Mahmut: Kayseri’de durumlar kötü, malum Anadolu şehri. Herkes ne yaşıyorsa gizli kapaklı yaşıyor.

Selin: Isparta’da durum son derece kötü. Çoğunun bunu gizli yaşadığına eminim, kimse çıkıp da ‘ben eşcinselim’ diyemez, çünkü ne yazık ki, Isparta çok küçük ve gelişmemiş bir şehir; bunun yanında çok da tutucu. Gizli yaşanmak zorunda, burası böyle bir şeyi kaldıramaz.

Peki ya eşcinseller birbirlerini nasıl buluyorlar?

Selin: Bulamıyorlar! (gülüyor) Yani, ben bulabildiklerini düşünmüyorum. Belirli bir mekan veya topluluk olmadığı için birbirlerini bulmaları mümkün olmuyor.

Mahmut:: Ben de belirli bir mekan, cafe duymadım, olduğunu da sanmıyorum. Birkaç parkta veya tuvalette, hamamda buluyorlar partnerlerini. Tabi gizlilik içerisinde… Fark edilmemek çok önemli.

* ‘Ödüm patlıyor anlayacaklar diye’

Çevrenize açık mısınız?

Selin: Ne yazık ki çevremde açık olduğum, olabileceğim hiç kimse yok. Birilerine anlatmaya çok ihtiyacım var, çünkü kendimi son derece yalnız hissediyorum. Ama anlayabileceklerini hiç mi hiç sanmıyorum. Hatta fark etmemeleri için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Çok kötü paranoyak oldum, ödüm patlıyor anlayacaklar diye.

Mahmut:: Hayır değilim, hatta çok korkuyorum. Çünkü çevrem çok kapalı.

Selin, bu kadar korkmanın sebebi ne? Arkadaşların öğrense tepkileri çok mu kötü olurdu?

Selin: Çevremdekilerin büyük çoğunluğu homofobik insanlar. Yetmiyormuş gibi eşcinselliğin sadece lafı bile geçse bile dalga geçip duruyorlar. Bununla savaşacak gücüm yok! Çok eminim ki arkadaşlığını kesecekler bile çıkacak içlerinden.

Açık olmadığınıza göre bir ilişkinizin olması çok mu zor bir ihtimal?

Selin: Kesinlikle! Şimdiye kadar hiçbir ilişkim olmadı zaten, bu çok acı. Ama asla açılamam.

Mahmut:: Sürekli beraber olduğum biri yok. Hep bir gecelik ilişkiler. Söylediğim gibi parklardan, hamam veya tuvaletlerden bulunan… Bir daha göremiyoruz birbirimizi.

*‘Bazen içimden ben eşcinselim diye bağırmak geliyor’

Toplumun içinde kendi yerinizi nasıl görüyorsunuz veya kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Selin: Kendimi her zaman onlardan çok farklı görüyorum ve bir türlü çevreme uyum sağlayamıyorum. Arkadaşlarımın konuştukları konulara, sohbetlerine… Berbat bir duygu tek olmak. Farklı bir dünyanın insani gibi hissediyorum ve kendim gibi birini arıyorum çevremde, böyle bir arkadaşım olsun çok isterdim.

Mahmut:: Kötü… Bazen içimden ben eşcinselim diye bağırmak geliyor.

Büyük şehirlerin aksine küçük şehirlerde eşcinsel oluşumların kurulması daha zor. Yaşadığınız şehirde bildiğiniz bir oluşum var mı?

Selin: Hayır, Isparta’da böyle bir oluşum yok ama çevremde birçok eşcinsel olduğundan eminim. Ama bir araya gelemiyoruz ve bu çok kötü. Aynı zorlukları yaşıyoruz, birbirimize destek olmamız gerekiyor. Ama ne yazık ki böyle bir şeyi açıkça yapabilmek hayal gibi bu şehirde. Düşünüyorum da herhalde recmedilirdik. (Gülüyor) Kimse cesaret edip de ortaya çıkamaz. Ancak farklı bir isimle olabilir. Mesela bir aralar üniversitenin dans kulübünün erkek eşcinsellerin buluşma noktası olduğunu duymuştum, doğru mu bilmiyorum.

Mahmut:: Ben de eminim çevremde eşcinsellerin olduğuna. Burası muhafazakar demiştim ya, böyle bir oluşum olamaz burada.

Kendinizi yalnız hissettiğinizi, konuşacak, arkanızda duracak birilerini aradığınızı söylüyorsunuz. Peki, ailenize açılmayı denediniz mi?

Selin: Aileye açılmak konusuna çok negatif bakıyorum, çünkü bilinçli değiller. Bana hiç bir faydası olmayacak; aksine çok üzülecekler. Neler olacağını tahmin edebiliyorum, psikologlar, terapiler… Sanki bir hastalıkmış gibi tedavi yöntemleri arayacaklar.

Mahmut:: Hayır denemedim. Bu arada, söylememişim: Ben evliyim de.

Evlisin demek? Nasıl bir evliliğin var? Cinsel yönelimin evliliğini nasıl etkiliyor?

Mahmut::Aslında bana kalsa hiç evlenmezdim. Çok zor anlatması. Bazen kendimi çift kişilikli biri olarak görüyorum. Kadınlara ilgim var aslında tabi, ama erkekle beraberlik bambaşka!

LGBT gündeminden, Kaos GL veya Lambdaistanbul’dan haberiniz var mı?

Selin: Evet, internetten takip ediyorum. Kaos GL ve Lambda’dan da haberim var ve mükemmel olduklarını düşünüyorum. Legato’yu duymuştum. Isparta’da olsa olsa o geliştirilebilir. İstanbul ve Ankara büyük şehirler. Küçük şehirde eşcinsel olmak ölüm! Burada da dernek olmasa bile en azından gruplar kurulabilseydi keşke.

Mahmut:: Sadece Kaos GL’yi internetten duymuştum.

Legato’nun Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki durumu nedir peki?

Selin: İnternetten yürütüldüğü için pek etkili olamıyor sanırım. Mail grubuna üye olan 2 kişi var sadece.

*‘ Küçük şehirde eşcinsel olmak yapayalnız olmak demek’

*Şehirlerinizde sizden başka birçok eşcinsel bulunduğundan eminsiniz. Peki ya onlara ulaşmayı ve birlik sağlamayı düşündünüz mü ya da böyle bir topluluk olsaydı yanlarına gider, onlara katılır mıydınız?

Selin: Onlara ulaşabilmek için benim açık olmam lazım, bu yüzden cesaret edemiyorum. İnternetten de güzel bir şey yapılamıyor.

Mahmut:: Ankara ve İstanbul’daki gibi dernek bence harika olurdu, belki de korka korka giderdim. Ama düşününce… Yaklaşamazdım ki, beni onların arasında bir gören olursa diye korkar, cesaret edemezdim.

Küçük şehirde eşcinsel olmak diye başlamıştık konuşmaya… İkiniz de çok yalnız olduğunuzu ifade ettiniz, yalnızlığınızı nasıl tanımlarsınız?

Bir ağızdan: KORKUNÇ!

Mahmut:: Küçük şehirde eşcinsel olmak tek kelimeyle yapayalnız olmak demek.

Selin: Eşcinsel olmak zaten çok zor, küçük ve tutucu bir şehirde eşcinsel olmak mı? Tam anlamıyla bir kabus!

Etiketler: insan hakları, eğitim
nefret