09/08/2009 | Yazar: Kaan Alay

Eşcinsel bireylerin cinsel kimliklerinin ayrımına varma ve kendilerini bu cinsel kimlik üzerinden tanımlama süreci ‘kimlik karmaşası’ denilen dönemin yaşanmasıdır.

Eşcinsel bireylerin cinsel kimliklerinin ayrımına varma ve kendilerini bu cinsel kimlik üzerinden tanımlama süreci ‘kimlik karmaşası’ denilen dönemin yaşanmasıdır. Ergenlik dönemine kadar eşcinselliğin anlamını az çok öğrenen ergende bu olgunun kendisi için geçerli olabileceğinin farkındalığı gelişir. Bu süreç, bireyin kim olduğundan emin olmama, nasıl bir insan olduğunun ve hayatının ne yönde gittiği konusunda kafasının karışık olması, kendine ‘Ben kimim?’, ‘Eşcinsel miyim?’, ‘Gerçekten heteroseksüel miyim?’ gibi sorular sorması gibi durumlarla kendini gösteren bir süreçtir.

1970’lerde yapılan araştırmalara göre ergenler bu aşamaya 15 yaşından önce girmektedir ancak yakın tarihli araştırmalar bu yaşın, belki de eşcinsellik üzerine erişilebilir bilginin arınmış olmasına bağlı olarak düştüğünü göstermektedir. Bu dönemde yaşanan kafa karışıklığından birkaç etken sorumludur ve çoğu kez bu etkenler kişinin yukarıdaki soruları kolayca çözüme kavuşturmasını engeller. Pek çok genç her iki cinse karşı ilgi duyabilmekte, hatta cinsel uyarı yaşayabilmektedir; bu da kişinin ya eşcinsel ya da heteroseksüel olacağını, ikisinin bir arada olamayacağını düşünen genç için kafa karıştırıcı olabilir.
 
Bazı durumlarda genç kendine eşcinsel sıfatını koymamak için belki de büyük ölçüde bilinçsiz zorlu bir savaş vermektedir. Kendini eşcinsel olarak adlandırmaktan kaçınmanın bir yolu psikologların ‘inkâr’ dediği mekanizmadır. Birey bu duyguları hissettiğini basitçe görmezden gelir. Hatta bazı durumlarda, ergenlikte aynı cins yaşıtıyla cinsel ilişki kurmuş olan kişiler bile kendilerini eşcinsel olarak adlandırmamak için çok çeşitli stratejilere başvurabilir. Duygu ve davranışlar eşcinselden başka bir şey olarak yeniden tanımlanabilir. Kişinin duygu ve düşüncelerini çok özel bir kişiye karşı gösterdiği bir tepki olarak yeniden tanımladığı ‘özel bir durum’ senaryosu gelişebilir. Bu durumda kişi başka bir bağlamda eşcinsel duygular hissetmeyeceğine kendini inandırabilir. ‘İki taraflı cinsellik stratejisi’ bazı duyguların ve davranışların eşcinsel olarak kabul edilmesi ama hâlâ ‘istersem heteroseksüel olabilirim’ mantığının sürdürülmesidir. Her insandaki ‘biseksüel potansiyel’i vurgulayan kuramlar kişinin rahatlama kaynağıdır. Şarkıcı Elton John eşcinsel olduğuna dair dedikodulara birkaç yıl boyunca ‘biseksüel’ olduğu yanıtını vermiş ve ancak yakın geçmişte, televizyon için yapılan röportajında kendini açıkça ‘gey bir erkek’ olarak tanımlamıştır. Başkalarında eşcinsel olarak adlandırılmaktan kaçınmaya yönelik bu çaba, John’un da benzer bir içsel müdahaleye girdiğini gösteriyor olabilir de olmayabilir de; ancak kabul edilemez bir sonuca varmayı önlemek için gerçeklerin yeniden tanımlanmasına bir örnek olduğu kesindir.


Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam