26/08/2009 | Yazar: Tülay A. Koç

‘23 yaşında olmama rağmen. Kendim gibi yaşamak, benden olmamı bekledikleri gibi değil.

‘23 yaşında olmama rağmen. Kendim gibi yaşamak, benden olmamı bekledikleri gibi değil. Ben de ilk iş bana sunulan hayat listesini yırttım.’
 
Bitiverecek sanki hayatım şu anda. Hiçbir şey yaşanmamış gibi. Tekrar eden birbirinden farksız günlerin sonunda tam da şu anda. Kaç yaşındasın diye sorduklarında hiç söyleyemediğim cevap var dilimde: Dün bir bugün iki... Daha öncesi mi haberim yok o yaşananlardan. Benden habersiz yaşayan biri var hayatımı. Hep birisini ya da birilerini ararken hayatımda; anlatmak, konuşmak, öpmek, sarılmak her bulduğumu muhatabım sanmak… Aynaya bakmadan çıkmışım hep dışarıya. Hiç konuşmamışım. Dinlememişim diğer yarımı. İlk muhatabımı… Es geçmişim hep bende olan ve hep olacak olanı. Bu yüzdenmiş ruhumun yaralı olması. Ey ruhum; anlatmaya başla çünkü seni dinlemeye hazırım...
 
Böyle başladı benim hayatım... 23 yaşında olmama rağmen. Kendim gibi yaşamak, benden olmamı bekledikleri gibi değil. Ben de ilk iş bana sunulan hayat listesini yırttım. Görünür olmayan ama ailem ve çevrem tarafından buna göre yaşamamı bekledikleri görünmez yazı. İnsan doğar, büyür, ölür. Başka bir şeyler var mı acaba arada yaşanan. Bize söylemedikleri. Onlara göre söylendi her şey. Sen büyüyünce kadın olacaksın. Sonra evleneceksin. İyi bir eş (sadık, az konuşan, eşinin gönlünü hoş tutan vs) iyi bir anne olacaksın. Tarla olup; ürün/ler yetiştireceksin. Ne kadar kötü, var olmadan yaşamak, seni varken 'yok' olarak farz etmeleri.
 
Şimdi karşılarına çıkıp anlatsam kendimi. Önce 'merhaba desem'. Aslında şu ana kadar tanıdığınızı sandığınız kişi yok karşınızda. Yıllardır kendinin farkında olmayan ve kendini keşfe çıkmış birisi var. Göreceğiniz şeyden pek memnun olmayacağınızı biliyorum. Ama size ikiyüzlülük yapıp daha anlatmadan kızmak yok ama demeyeceğim. O küçük kız gibi... Eleştirmeye başladıklarında; gardımı alıp onları suçlayacak mıyım? Acaba kabul ettirebilecek miyim? Tüm bu belirsizliklerde öfkem daha da artıyor. Bugüne kadar anlattıklarına, bana bundan başka hayat yok demelerine. Öfkem ailem ve çevremden çıkıp; topluma yöneliyor. Derslerden öğrendiğimiz hayatın içinde her duyguna, her düşüncene karşı büyük punto yazıyla karşına çıkan 'ATAERKİL TOPLUM YAPISI'.
 
Önce kadın olmak zor sanırdım. Aslında farklı olmak zormuş. Ezberi bozmak. Kabul edilmemek. Söyleyememek. Görünür olamamak. Ben böyleyim deyip hayatın içinde benliğinle var olmak. Ama ezberde olmayanları yaşayamazsın ki... Sen aslında öyle değilsin. Sen sana söylenensin. Ve yoksun... Ama o yok olarak görmelerinde ne kadar çok ihtiyaçları vardır bizlere... Bir bilseler hayvansal güçlerinin peşinde amansızca mücadele ederken aslında 'insan' olabilmeleri için yardımımıza ihtiyaçlarının olması. Bu yüzden mi tüm bu baskılar, kalıplar, kadın/erkek ikiliği… Neden korkuları? Her şey siyah veya beyaz mı? Başka renkler, başka tonlar yok mu? Her şey iyi veya kötü mü? Hangimiz hayatımızın her döneminde aynı olabildik? Aynı kalmak, hiç değişmemek doğaya aykırı değil mi? Değişimlerimiz, tercihlerimiz değil mi yaşadıklarımız? Hep aynı olan nasıl yaşar ki? Ne demek mi istiyorum: herkes kendine göre cevap verir bu sorulara, bazen milyonlarca farklı cevaplar çıkar, bazen tek. Herkes hissettiklerini yaşar. Neden hapsetmek duyguları... Kadını bastırmak, erkeği kışkırtmak… Farklılıkları kabul etmemek... Onlara farklı gelen her şeyi bildikleri tek renge çevirmeye çalışmak. Yaftalamak. Birileri beni zayıf gördüğü için; kabalığıyla, zulmüyle önceden tanımlanmış hayatı yaşamaya mecbur bırakmaya çalışmaları. Kadın olarak çok yönlü ayrımcılığa uğramak. Tüm bunları düşünmek, sormak, sorgulamak, cevap bulmaya çalışmak; kendimi yoksunluk krizinde olan birisi olarak görmeme neden oldu. Şu anda ihtiyacım olan suskunluk. Önce söylemeden önce öğrenmem gereken 'Kendimi Yönetme Sanatı' var. Ama her ne olursa olsun çeşitliliğimizden ileri gelen renklerimizi soldurmayalım... Herkes kendini renginde yaşaması dileğiyle...
 
Yukarıdaki satırlar; bugün doğan bir kadının doğum sancıları sırasındaki hissettikleridir. Yaşamaya bugün başlayan birisinden 'Merhaba Hayat'.
 


Etiketler:
İstihdam