Muktedirin Gözüyle Nefret Suçu: Azınlık Olmak ya da Olmamak

Aşağıdaki haber Almanya’da yayınlanan ve hatrı sayılır bir tirajı olan muhafazakâr bir gazeteden alıntıdır. Haber, alenen nefret suçu işlemektedir ancak Alman mahkemeleri “basın özgürlüğü” kapsamında olduğunu düşünerek gazeteye hiçbir ceza vermemiştir. Bu yazı, haberin nefret dolu dilini olabildiğince çok insanın görüp buna karşı çıkabilmesi için olduğu gibi aktarılmıştır.

 

“Büyük tehlike, sapkınlar okullara sızıyor: Tahammülü zorlayan talepleriyle her geçen gün yeni yeni mevzi kazanmaya çalışan sapkınlar, şimdi de orta öğretim kurumlarında gedik açmaya çalışıyor.”

 

Sapık taleplerini "demokratik hak" kılıfı altında her geçen gün arttıran müslümanlar, şimdi de okullara el attı. Müslüman Dayanışma Derneği, bir broşür hazırlayarak okullarda dağıtmaya başladı. Broşürde, sapkın eğilimler "normal gösterilerek, bu eğilim içinde olan öğrencilere "anlayış" gösterilmesi isteniyor.

 

Dernek,“müslüman" olarak tanımladığı bireylerin okul ve aile kıskacında olduğu görüşünü savunarak, "Müslümanları Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı?” başlıklı "eğitim" broşürü hazırladı. Broşürü hazırlayan psikolojik danışman Y.Ş., broşür ihtiyacının öğretmenlerle yaptıkları atölyelerde ortaya çıktığını belirtti. Broşürde, "Öğretmenler, Aile ve Okul Kıskacına Karşı Müslüman Öğrencileri Nasıl Korumalı?”, “İslami Kimlik”, “İslam Hakkında Bilgiler”, “Müslümanlara Yönelik Ayrımcılık İdeolojileri” “Müslümanlıkla İlgili Yaygın Yanlışlara Karşı Bilimsel Doğrular” gibi başlıklar altında sapkınlıkların "normalleştirilmesi" amaçlanıyor.

 

Müslüman Dayanışma Derneği, sınıf ve okullarda "islamfobik ayrımcılığa" karşı nasıl yaklaşım geliştirebileceklerini ilişkin yeni çalışmalar da gerçekleştirecek. Broşür dağıtımı şimdiye kadar Berlin’in yanı sıra Frankfurt, Hamburg ve Köln’de de yapıldı. Sapkınların broşür harekâtına çeşitli sendikalar da destek veriyor. Broşürleri okullarda öğretmen ve öğrencilere bu sendikaya üye öğretmenler dağıtıyor."

 

Haberde de açıkça görüldüğü üzere, haberin dili ve içeriği belirli bir azınlığa karşı nefreti körüklemekte hatta olağan göstermektedir. Mahkemenin gazeteye karşı açılan davayı “basın özgürlüğü” ve “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirerek cezasız bırakması insan haklarına, demokrasiye, bireysek hak ve özgürlüklere vurulan ağır bir darbedir.

 

 

Şimdi aynı haberi kalın ve italik yazılan kısımları değiştirerek okumaya çalışalım: ülke Türkiye, bahsedilen azınlık da LGBT bireyler olsun.

 

"Büyük tehlike, sapkınlar okullara sızıyor: Tahammülü zorlayan talepleriyle her geçen gün yeni yeni mevzi kazanmaya çalışan sapkınlar, şimdi de orta öğretim kurumlarında gedik açmaya çalışıyor.

 

Sapık taleplerini "demokratik hak" kılıfı altında her geçen gün arttıran homoseksüeller, şimdi de okullara el attı. Kaos GL Derneği, bir broşür hazırlayarak okullarda dağıtmaya başladı. Broşürde, sapkın eğilimler "normal gösterilerek, bu eğilim içinde olan öğrencilere "anlayış" gösterilmesi isteniyor.

 

Dernek,“LGBT" olarak tanımladığı homoseksüel, sevici kadın, transseksüel ve travestilerin okul ve aile kıskacında olduğu görüşünü savunarak, "LBGT’leri Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı?” başlıklı "eğitim" broşürü hazırladı. Broşürü hazırlayan psikolojik danışman Yasemin Şafak, broşür ihtiyacının öğretmenlerle yaptıkları atölyelerde ortaya çıktığını belirtti. Broşürde, "Öğretmenler, Aile ve Okul Kıskacına Karşı LGBT Öğrencileri Nasıl Korumalı?”, “Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet ve Cinsiyet Kimliği”, “Cinsel Yönelimler, LGBT Terimler ve Tanımlar”, “LGBT Bireylere Yönelik Ayrımcılık İdeolojileri”, “Eşcinsellikle İlgili Yaygın Yanlışlara Karşı Bilimsel Doğrular” gibi başlıklar altında sapkınlıkların "normalleştirilmesi" amaçlanıyor.
 

Kaos GL Derneği, sınıf ve okullarda "homofobik ayrımcılığa" karşı nasıl yaklaşım geliştirebileceklerini ilişkin yeni çalışmalar da gerçekleştirecek. Broşür dağıtımı şimdiye kadar Ankara’nın yanı sıra İstanbul, Diyarbakır ve Çanakkale’de de yapıldı. Sapkınların broşür harekatına KCK operasyonlarıyla bazı yöneticileri gözaltına alınan Eğitim-Sen de destek veriyor. Broşürleri okullarda öğretmen ve öğrencilere bu sendikaya üye öğretmenler dağıtıyor."

 

Bir kısmınızın zaten bildiği üzere ikinci haber, yani LGBT’leri sapkın olarak niteleyen yazı, Türkiye’de Akit gazetesinde yayınlandı. Açılan dava sonucunda mahkeme gerekçeli kararında “basın özgürlüğü” ve “ifade özgürlüğü” vurgusu yaparak beraat kararı verdi. Tahmin edebileceğiniz gibi ilk haber aslında tamamen kurmaca. Kurmaca olan ilk haber, azınlık ve muktedir arasındaki ilişkinin ne kadar tehlikeli sonuçlar getirebileceğini Türkiye’nin muktedirlerine gösterebilmek için yazıldı. Sonuç ne olur bilinmez, belki temyiz sonucunda mahkeme insan haklarına, bireysel özgürlüklere ve demokrasiye vurgu yaparak nefreti cezalandırır. Ya da beraat kararında ısrar ederek bu ülkeyi demokratik bir gelecekten bir adım daha uzaklaştırır. Bekleyip göreceğiz.

 

İlgili haber: Akit’in Homofobik Nefreti Cezasız Kaldı